Öğretmenler birlikte güçlü!

Eğitim emekçileri Eğitim-Sen ve Eğitim-İş başta olmak üzere eğitim alanında örgütlü 14 sendikanın ortak kararıyla 2 Kasım 2022 Çarşamba günü “Öğretmenlik Meslek Kanunu ve kariyer basamakları sınavı iptal edilsin” temel talebiyle iş bıraktı. Devrimci İşçi Partili Kamu Emekçileri olarak bizler de iş bıraktık ve Ankara’da gerçekleşen basın açıklamalarına katıldık.

Öğretmenler Eğitim-Sen’in 11:30’da, Eğitim-İş’in 12:30’da Ulus Atatürk Heykeli önünde düzenlediği basın açıklamalarında kanunun ve sınavın iptalini tekrar dile getirerek hükümet tarafından oluşturulmak istenen kariyer hiyerarşisine hayır diyerek eşit işe eşit ücret isteğini tekrarladı. Sendikaların daha önce hazırladıkları ortak metinde yer alan talepler, alanda bir kez daha dile getirildi.

Öğretmenler ortak talepleri olarak diyor ki:

-19 Kasım’da yapılacak olan kariyer sınavı iptal edilsin.

-Öğretmenlik Meslek Kanunu geri çekilsin ve eğitim sendikaları ile tüm eğitim çalışanlarının görüşlerinin de yansıyacağı şekilde yeniden düzenlensin.

-Tüm eğitim çalışanlarının yoksulluk sınırının üzerinde bir ücret artışına ilişkin düzenlemeler yapılsın ve 1. dereceye gelmiş tüm kamu çalışanlarına 3600 ek gösterge verilsin.

-Kamuda mülakat uygulamasına derhal son verilmeli, her kadro hak edilerek alınsın.

-Eğitim anayasal bir hak iken ve bu hakkın ayrılmaz parçası olan barınma, beslenme ve ulaşım konusunda sosyal devletin varlık göstermemesi kabul edilemez. Öğrencilerimizin tüm bu hakları devlet güvencesine alınsın ve kamusal eğitim sağlansın.

-Eğitim-öğretim yılına hazırlık ödeneği, ayrım gözetmeksizin tüm eğitim çalışanlarına bir maaş tutarında ödensin.

-Vergi dilimi adaletsizliğine son verilsin.

-Sosyal devlet ilkesi gereği, tüm eğitim çalışanlarına giyim, ulaşım, barınma, beslenme, yakıt, kira yardımı yapılsın ve aile çocuk yardımı tutarları iyileştirilsin.

Eğitim emekçileri tehlikenin farkında!

Performansın ücret artışı kılıfıyla sunulduğu, eşit işe eşit olmayan, ücret ayrımının bilerek ve isteyerek derinleştiren kanun, tüm eğitim sistemi açısından büyük bir tehdittir. İstibdad rejimi öğretmenler arasındaki dayanışmanın yerine rekabeti koyarak toplamda tüm öğretmenlerin kaybedeceği ve öğretmenin mesai saati dışındaki vaktini de gasbetmeye niyetli bu kanunla, iş güvencesini de ortadan kaldırmanın zeminini oluşturmak istiyor.

Öğretmenlerin tabanda kanuna ve sınava yönelik ciddi tepkileri sonucunda birleşik eylem yapmak sendikalar için zaruret haline gelmişti. Bu birleşik mücadelede yer almayan ve kanunun kapalı kapılar ardında hazırlanmasında yer alan sendikalarda kitlesel üyelikten istifaların yaşandığı da biliniyor. Öğretmenler birbirimizle rekabet etmek yerine, birlikte mücadele edersek; hepimiz kazanabiliriz diyerek irade koyuyorlar. Bu iradenin örgütlü bir mücadeleye dönüşmesinde sendikaların bundan sonra atacağı ortak adımlar önemli. İnsanca yaşayacak bir ücret almanın yolu daha fazla çalışmaktan değil, daha fazla eylem ve sendikaların birleşik mücadelesinden geçiyor.