10 Kasım 2024, Pazar
Asgari ücret rakamı konuşmuyoruz! Örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz!
Asgari ücretin ne kadar olması gerektiği ile ilgili yorum yapmayı, rakam önermeyi reddediyoruz. Çünkü biz asgari ücretli olmayı yani açlık dayatmasını reddediyoruz!
- Sendikal yetkiye itiraz eden patronlar mahkemelerin yıllarca sürmesini fırsat bilerek baskı, mobbing ve işten çıkartmalarla sendikalaşmayı kırıyor. Dava sonuçlandığında iş yerlerinde toplu sözleşme yapacak sendika üyesi kalmıyor. Sendikaların Çalışma Bakanlığının verileri ile işyerinde en az yüzde 50 artı 1 kişiyi üye yaparak yetki alması ile toplu sözleşme süreci başlamalı ve yetkiye itiraz edilse dahi dava sonuçlanıncaya kadar toplu sözleşme süreci kesintisiz yürümelidir.
- Patronlar sendika üyesi olan işçiyi işten atıyor. Kod 46 ile iftira atıp tazminat hakkını gasbediyor. İşe iade davası boyunca işçiler işsiz kalmakta haklılığını yıllar süren mahkemelerde ispat etmek zorunda bırakılıyor. İddia sahibi iddiasını ispatla mükelleftir. İşe iade davası sonuçlanıncaya yani patron haklı fesih iddiasını ispat edinceye kadar işçiler işinin başında kalmalıdır!
- Türk Ceza Kanunu 118. maddesinde tanımlanan “sendikal hakların kullanılmasını engelleme suçu”nu işleyenler için öngörülen 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası caydırıcı şekilde arttırılmalı ve uygulanmalıdır.
- Sendikal örgütlenmenin önünde engel olan işkolu ve işyeri barajları kaldırılmalıdır!
Anayasal hakkımızı kullanmamızı engellemeyin, davaları süründürmeyin, sermayeye kol kanat germeyin, polis ve jandarmayı Anayasal hakkını kullanan işçinin değil Anayasayı çiğneyen patronun üzerine gönderin. Kısacası gölge etmeyin başka ihsan istemeyiz! Biz hakkımızı söke söke almasını biliriz!
Bu yazı Gerçek gazetesinin Kasım 2024 tarihli 182. sayısında yayınlanmıştır.