Bir arabanın lastiği işçinin üç parmağından daha önemli

Geçtiğimiz günler de Bursa Reno fabrikasında iş kazası meydana gelmişti. Bantta çalışan arkadaşımız, yönetimin bozulan makinayı tamir ettirmemesi ve o makinenin yerine onun yerini tutmayan başka bir makineyi getirmeleri yüzünden üç parmağından oldu. Fabrikanın hızına yetişeceğim derken tork makinesine parmaklarını kaptıran arkadaşımız kazanın hemen ardından çalıştığı bandı durdurarak yardım talep etti. Ama Reno için orada önemli olan arkadaşımızın kopan üç parmağı değil bantta ilerlemeyen arabalar olmuştur. Hemen arkadaşımıza müdahale etmek yerine sanki yerde insan değil de önlerini kapatan fazlalık bir malzeme varmış gibi arkadaşımızı alıp kenara bıraktılar. Orada acı çeken arkadaşımıza değil duran banda müdahale ettiler. Arkadaşımızın yerine yedek başka bir işçiyi koyup üretime devam ettiler.

Ancak üretimi olağan hızına kavuşturduktan sonra arkadaşımızı hastaneye götürmeyi akıllarına getirdiler. İş kazası gerçekleştikten maksimum 5 dakika sonra her şey gene aynı düzen devam etti. Neredeyse kimseye duyurmadan bütün olayın üstünü kapatmaya çalıştılar. İş kazası sırasında 5 dakika bandı durdurmayan Reno yönetimi her hangi bir bölümde herhangi bir parçanın eksik olmasından dolayı 30 dakika üretimi durdurabiliyor. Reno yönetiminin işçiye verdiği önemi bu olay gösterdi. Onların gözünde bir arabanın parçası kadar bile değerimizin olmadığını gördük. Bir de duyarlıymış gibi gözükmek için bir sonraki gün hepimize iş kazası ile ilgili eğitim verdiler.

Sanki kaza, o banttaki bozuk olan makine yüzünden değil, banda yetişmek için yarış atı gibi çalıştırdıkları işçi arkadaşımız yüzünden olmuş gibi bize iş kazasına karşı nasıl dikkatli olmamız gerektiğini, iş kazası sırasında nasıl davranmamız gerektiğini anlattılar. Biz verilen eğitimleri eksiksiz uygularken Reno yönetimi kendi verdiği eğitimi kendi görmezden geliyor.

İş kazalarında öncelikli olan kazayı geçiren işçiyle ilgilenmektir. Ama Reno yönetimi önce fabrikayı olağan akışına kavuşturup ondan sonra ölmemiş ise işçiye bakıyor.

Onlara değersiz birer makine parçası olmadığımızı gösterme zamanımız geldi artık. Bugünden başlayarak biz olmadan makinelerin de fabrikanın da bir hiç olduğunu göstermeliyiz. Kazalardan korunmak için işverene güvenemeyiz. İşçi denetimi şart. Onlar için bir otomobil lastiği biz işçilerin üç parmağından değerli olabilir. Ama bizim için işçinin saçının tek teli onların her şeyinden daha değerlidir.

Bursa Renault’dan bir işçi

Bu yazı Gerçek gazetesinin Nisan 2018 tarihli 103. sayısında yayınlanmıştır.