Bursa OYAK Renault’tan bir işçi: Sömürü düzenine karşı fabrikalarda öfkeler artıyor!
1 Mayıs, işçi sınıfının, sermayenin düzenine karşı savaşında, tüm dünyada meydanları doldurduğu birlik, mücadele ve dayanışma günüdür. Geçen yılda olduğu gibi bu yıl da 1 Mayıs, tüm dünyada farklı bir anlam kazanıyor. Pandemi sürecinde fabrikalarda ağır bir şekilde sömürülen, salgınla baş başa bırakılarak yaşamları, hakları ve gelecekleri yok sayılan, her geçen gün yoksullaşan işçi sınıfı sadece emeğini değil canını da ortaya koyarak üretmeye devam ediyor. Bir yandan siyasi baskılar, öte yandan artan ekonomik sorunlar var. İşsizlik yükselmeye devam ediyor. Düşük ücretler, açlık sınırının altında maaşlar, Kod-29, ücretsiz izin dayatması, örgütlenmenin önündeki engeller, grev yasakları, kadın işçilerin eşit işe eşit ücret gibi temel taleplerinin yok sayılması, üstüne bir de kadına yönelik şiddeti cesaretlendirecek bir şekilde İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması, göçmen işçilerin haklarının gasp edilmesi, “evden çalışma” denilen şeyin tam bir azgın sömürü aracı haline gelmesi… Yani insanlık sadece virüse karşı değil, sermayeye, onun kâr hırsına karşı da bir varlık yokluk mücadelesi veriyor. 1 Mayıs’ın önemi her geçen yıl daha da artıyor. 1 Mayıs, çıkarları birbirine karşıt iki sınıfın karşı karşıya geldiği kavga ve hesaplaşma günüdür. 1 Mayıs’ı yasaklanmaya kalkan Hükümet her türlü açık ve kapalı kitle toplantılarını “lebaleb” yaparken, işçi sınıfına 1 Mayıs’ı pandemi bahanesiyle yasaklıyor! İşçilerin 1 Mayıs’ta bir araya gelmesinden korkuyor. Korkmakta haklılar, öfkesi birikmiş işçi sınıfı 1 Mayıs’ta tüm bu kapitalist rezilliğe karşı sesini yükseltmeye hazır. Çünkü hükümet ve patronlar işçilerin yan yana gelmesinden, haksızlıklara karşı tepkisini 1 Mayıs meydanlarında buluşarak dile getirmesinden korkuyor ve endişe duyuyor. Biz işçi sınıfı olarak tüm baskılara ve yasaklara rağmen fabrikalarda, atölyelerde, tersanelerde, her alanda örgütlenmeye ve mücadele etmeye devam edeceğiz! Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın işçi sınıfının birliği!
Bursa OYAK Renault’tan bir işçi