Tekel işçilerinden ikinci "direniş çadırı"nın 14. gününde eylem
Farklı illerden İstanbul’a gelerek Tek Gıda-İş Genel Merkezi önünde çadır kuran Tekel işçilerinin çağrısı ile eylemlerinin 14. gününde Galatasaray meydanından Taksim meydanına kadar meşaleli bir yürüyüş düzenlendi.
Ankara’daki direniş bitirilip, işçiler evlerine gönderilirken onlara mücadele sözü veren, Ağustos ayından itibaren de süresiz olarak yine Ankara’da olacaklarını açıklayan Tek Gıda-İş yönetiminin, ciddi hiçbir eyleme imza atmamış olması, hem yürüyüş sırasında atılan sloganlara hem de eylemin bütününe damga vurdu. Yürüyüş boyunca sık sık “Kahrolsun sendika ağaları”, “İşçiler sendika yönetimine”, “Kumlu’yu alana Türkel bedava” sloganları atıldı.
Taksim meydanında sona bulan yürüyüşün ardından basın açıklaması okunmadan önce kısa bir süre oturma eylemi yapıldı. Oturma eylemi sırasında Tekel işçilerine destek amacıyla çeşitli konuşmalar yapıldı. İlk sözü Beykoz’daki Paşabahçe devlet hastanesinde çalışırken işten atılan ve bugün işe iade talebiyle başlattığı oturma eyleminin 100. gününde olan Türkan Albayrak aldı. Ardından Tekel işçilerine destek vermek amacıyla eyleme katılan Bilgesu Erenus, Sırrı Süreyya Önder, Cezmi Ersöz gibi bazı aydın ve sanatçılara sözler verildi. İstanbul Tabip Odası adına yapılan konuşmadan sonra ise Limter-İş sendikası başkanı Kamber Saygılı işçilere hitap ederek sınıf dayanışmanın önemini vurguladı. Saygılı ayrıca Tuzla tersanelerinde yaşanan iş cinayetlere karşı 2008’de yaptıkları grev sırasında gözaltına alınan 75 işçi hakkında grevden 28 ay sonra 3 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldığını söyledi ve davanın 1 Kasım’da Tuzla adliyesinde yapılacak ilk duruşmasına destek çağrısında da bulundu.
Yapılan konuşmaların ardından Tekel işçileri adına açıklamayı Manisa Tekel’den bir kadın işçi yaptı. İşçilerin açıklamasında şu sözlere yer verildi: “Sendikamızın mücadeleden havlu atmış olmasına öfkeliyiz. Bizi yarı yolda bırakmasına kızgınız. Bugün Tek Gıda-İş Genel Merkezi’nin önünde bekleyişimizin 14’üncü günü. Gelip görenler bilecektir, çadırlarımızı kurduk ve kadrolu iş hakkımız verilene kadar mücadele edeceğimizi ilan etti.” Açıklama “Hak alıcı bir işçi hareketi için, işçilerin örgütlenmesini, sendikalaşmasını çoğaltalım, sendikaların başındaki bürokratları kovalım, birleşik mücadeleyi örgütleyelim” sözleri ve çağrısı ile son buldu.