MESS sözleşme taslakları açıklandı: Şimdi sıra mücadele planında!

Metal sektöründe grup sözleşmeleri yaklaşırken, Türk Metal’in ardından DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş de taslağını açıkladı. MESS sözleşmesinde yer alacak yetkili sendikalardan Hak-İş’e bağlı Çelik-İş ise taslağını henüz resmen açıklamadı. Ancak genel beklenti Çelik-İş’in Türk Metal’in taslağını temel alacağı yönünde.

Taslaklar şekillendi

Birleşik Metal, 9 liradan az olan saat ücretlerinin 9 liraya tamamlanmasını, her kıdem yılı için saat ücretine 10 kuruş ve bunların üzerine maktu olarak saat ücretine 2,40 liralık zam verilmesini istiyor. Birleşik Metal, ikinci altı ayda enflasyon üzerine 2 puan, üçüncü altı ayda yüzde 6 artı enflasyon farkı, dördüncü altı ay için ise enflasyonun üzerine 2 puan teklif ediyor.

Birleşik Metal sektörde çalışan işçilerin yüzde 25’inin en fazla 3 yıllık olduğunu vurguluyor. 2015 yılındaki asgari ücret zammına rağmen yeni işçilerin nispeten düşük kalan ücretlerinin dikkate alınması gerektiğini savunuyor. Birleşik Metal’in taslağının ayırıcı olan yönü ise zamlarda değil. İhbar tazminatının 2 hafta arttırılması, sözleşme kapsamındaki iş yerlerinde özel istihdam büroları ile kiralık işçi istihdam edilmesinin engellenmesi, haftalık iş saatinin 45 saatten 37,5 saate indirilmesi ve MESS’in 3 yıllık sözleşme dayatmasına karşı bir kez daha 2 yıllık sözleşme önerilmesi Birleşik Metal’in taslağında öne çıkan noktalar. Türk Metal’in taslağında da 2 yıl var. Ama 2015’te 3 yılı hemen kabul eden Türk Metal, birçok fabrikada üye sayısı neredeyse sıfırlandığında 3 yıl boyunca yetkili olmanın avantajını mücadeleyi kırmak için kullanmıştı.

Birleşik Metal’in açıkladığı taslakla birlikte zam oranları açısından metal işçisinin MESS’in karşısına çıkartacağı talepler büyük oranda şekillenmiş oldu. Bu talepler tamamen karşılansa bile metal işçisi yoksulluk sınırını aşma şansına sahip değil. Yine de MESS, bu rakamların aşağı çekilmesi için büyük bir çaba içerisinde olacaktır. Özellikle de sendikaların ortak talebi olan 2 yıllık sözleşme karşılığında MESS’in yeniden masaya 3 yıl dayatmasıyla gelmesi bekleniyor.

Grevci sendika, grev kırıcı sendika, yedek sarı sendika

İlk taslağı açıklayan Türk Metal, önerdiği rakamlar sanki kabul edilmiş gibi bir reklam kampanyası başlatmıştı. Bu tavrın güven vermekten uzak olduğu açık. Hele ki MESS’le sürekli işbirliği içinde olan Türk Metal söz konusu ise. Birleşik Metal sendikası ise taslağını sade bir basın açıklaması ile duyurdu. Geçtiğimiz yıl Asil Çelik ve EMİS sözleşmelerinde grev kararı alarak bunu uygulayan, grevler yasaklandığı halde fabrikalar içinde fiili mücadeleyi sürdürerek sınırlı da olsa kazanımlar elde etmeyi başaran Birleşik Metal’in işçiler nezdindeki referansı çok daha kuvvetli. Birleşik Metal halihazırda Düzce’de Tekno Maccaferri fabrikasında bir aydır grev yapıyor. Bu grev yasaklanmadı ama Birleşik Metal üyesi işçiler patron, devlet, jandarma üçgeninde bir grev kırıcı odağa karşı mücadele yürütmek zorunda.

Bu deneyimler son derece önemlidir ve MESS sürecinde de belirleyici olacaktır. Birleşik Metal, eksiğiyle fazlasıyla bu sürece grev deneyimleriyle geliyor ve masada talepleri kabul edilmediğinde işçilere gerçekçi bir mücadele alternatifi sunabilecek durumda. Grev silahını kullanmak, grev yasaklandığında fabrika içinde direnişi sürdürmek ya da grev kırıcılarına karşı fiili direniş yapmak Birleşik Metal’in sadece savunduğu değil uyguladığı seçenekler. Türk Metal ise son yılları grev yapma değil grev kırma tecrübesi kazanarak geçirdi. Çelik-İş ise Tofaş işçilerinin fiili grevinin ardından, işçilerle protokol imzalayarak, grevin taleplerini sahiplenerek bu fabrikaya girmiş, geçtiğimiz yıl ise MESS ve Türk Metal ile gizli anlaşma yaparak bu fabrikadan çekilmişti. Başka fabrikalarda da bu anlaşmanın gereğini yapan ve kendine umut bağlayan işçileri satan Çelik-İş kendisini sektörün yedek sarı sendikası konumuna düşürmüş vaziyette. Bu anlamda işçiler sadece MESS’le değil sarı sendikalara karşı da mücadele etmek üzere hazırlanmak zorunda.

Metal işçisi 2015’in mücadele deneyimi ile hareket etmeli

2015 yılının büyük metal grevlerinin deneyimi, yaklaşan mücadeleye ışık tutmalı. Kısaca hatırlayacak olursak, Bosch fabrikasında sarı Türk Metal’e isyan ve Birleşik Metal’in örgütlenmesi tamamına ermese de Türk Metal bu fabrikada, işçiden korkusundan nispeten yüksek bir sözleşme imzalamış, aynı sözleşmeyi isteyen Renault, Tofaş, Ford, Delphi, Türk Traktör, Coşkunöz, Mako ve daha pek çok fabrikada işçiler isyan etmiş, fiili grevlere çıkmıştı. Bu grevlerden iki ay önce Birleşik Metal’in MESS’e karşı 15 bin işçiyi kapsayan bir greve çıktığını, bu grevlerin yasaklansa ve başarıya ulaşmasa da mücadele atmosferine katkı sunduğunu hatırlamak lazım.

Sendikana sahip çık, örgütlen, denetle!

Yeni dönemde Birleşik Metal’in, grev kırıcılığa karşı mücadele, yasaklanan grevlere karşı fiili direniş deneyimlerinin yanına, metal işçilerinin hiçbir sendika çatısı altında olmadan, kendiliğinden bir hareketle gerçekleştirdiği fiili metal grevlerinin de deneyimini katmak gerekiyor. Her durumda işçilerin tabandaki örgütlülüğünü ve iradesini kuvvetlendirmek büyük önem taşıyor. Sendikaya her durumda sahip çıkmak, örgütlülüğü korumak ve güçlendirmek ama mutlaka denetlemek metal işçisinin temel şiarı olmalı. Metal grevleri hiçbir sendikanın başaramadığı kadar çok sayıda işçiyi kapsamış, haftalarca dev fabrikaları durdurmuştur. Ne var ki bu mücadele de sendikasızlığın bedelini koordinasyon eksikliği ve mücadelenin sürekliliğini sağlayamayarak ödemiştir. MESS sözleşmeleri mutlaka yeni mücadeleleri gündeme getirecektir. Hangi sendika yetkili olursa olsun tüm metal fabrikaları bu mücadelelere ev sahipliği yapmaya adaydır. 2015’ten bu yana metal işçisinin verdiği tüm mücadeleler ortak deneyim olarak yeni sınıf kavgalarına ışık tutacaktır.

 

Bu yazı Gerçek Gazetesi'nin Eylül 2017 tarihli 96. sayısında yayınlanmıştır.