İkitelli’de Gerçek gazetesi deprem özel toplantısı: Depremin ve sistemin enkazından sınıf dayanışması ve sınıf siyaseti ile çıkacağız!
Devrimci İşçi Partisi’nin İkitelli’de aylık olarak düzenlediği Gerçek gazetesi okur toplantısı bu ay 26 Şubat Pazar günü DİP İkitelli bürosunda deprem gündemi üzerine yapıldı. Mahallenin emekçi halkının yüksek katılımı ile düzenlenen etkinlikte, 6 Şubat Gaziantep-Kahramanmaraş depremlerinin siyasi ve toplumsal yönleri konuşuldu.
Toplantının konuşmacısı Devrimci İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Levent Dölek konuşmasına, depremin üzerine yapılan “Normalleşecek miyiz?” tartışmalarına cevaben kapitalizmin çarklarının deprem zamanında bile normal işletildiğine vurgu yaparak başladı. Depremin hemen sonrasında İstanbul’da yapılmakta olan Finans Merkezi’nin inşaat çalışmalarının devam ettirilmesi ve arama-kurtarmada ihtiyaç duyulan iş aletlerinin bu inşaatlarda kullanılmaya devam edilmesi, borsada inşaat şirketlerinin hisselerinin tavan yapması, deprem bölgesine arama-kurtarma çalışmalarına gönüllü gitmek isteyen işçilerin bölgeye gitmek için izin alırken patronlarıyla sorun yaşaması, hatta bazı işçilerin bu yüzden işten çıkarılması gibi örnekler verdi.
Gündelik hayatın normal devam ettirilmesine rağmen emekçi halkın depremzedeler için seferber olduğunu söyledi. Deprem bölgesinde maden işçilerinin arama-kurtarma faaliyetlerine canlarını tehlikeye atarak katılmaları, sağlık emekçilerinin fedakâr çalışmalarının ve memleketin her bir yanından farklı sektörlerden işçilerin yardıma koşmasının yükselen sınıf dayanışmasını gösterdiğini belirtti. Yükselen sınıf dayanışmasının karşısında tedirgin olan patronların sınıf işbirliğini yükseltmeye çalıştığı, bunun en bariz örneğinin “Türkiye Tek Yürek” adıyla yapılan yardım kampanyasında ülkenin müteahhit burjuvalarının bağış adı altında yaptıkları reklam çalışması olduğuna dikkat çekti. Burjuvazinin kendi imajını kurtarmak için göstere göstere yaptığı büyük para yardımlarına karşın, memleketi sistemin enkazından kurtaracak gücün emekçilerin zar zor yaptıkları yardımlardaki sınıf dayanışması dinamiği olduğunu vurguladı.
Deprem ile beraber düzen siyaseti ve sınıf siyaseti karşıtlığının daha açık bir biçimde ortaya çıktığını belirtti. Bölge halkının haklı şekilde “Devlet nerede?” sorusunu sorduğunu gören istibdad rejiminin, depremin ilk anından itibaren müdahale politikalarını halkın öfkesini ve isyanını kontrol etmek amacıyla belirlediği, bu sebeple askerin halkla bölgede bir bütünleşme ve duygudaşlık yaşamaması amacıyla askeri sahaya geç ve yetersiz gönderdiğini belirtti. Buna karşın sosyalistlerin bölgeye yaptıkları yardımların ve desteğin emekçi halk tarafından görüldüğü, ancak depremin yıkıcı etkilerinin önlenmesi ve ortadan kaldırılması için bu gücün yeterli olmadığına dikkat çekti. Levent Dölek depremin yıkıcı etkilerinin önlenmesinin yalnızca bir işçi sınıfı iktidarı ile olabileceğini, dolayısıyla sınıf mücadelesinin yükseltilmesi gerekliliğini ve devrimci mücadelenin hayatiliğini vurguladı.
Konuşmanın ardından toplantı, salondaki katılımcıların etkili katkıları ve sorularıyla devam etti. Söz alanlar güvenli barınma hakkının temel bir insan hakkı olmasına rağmen kapitalizmin bu hakkı emekçilere sağlayamadığı, dolayısıyla bununla ilgili bir mücadele hattı örülmesi gerektiği yönünde katkı sundu. Depremin yıkıcılığının önlenmesi için sınıf siyaseti hattında mücadele etmekle beraber, ülkemizde depremin acil bir sorun olması sebebiyle emekçi mahallelerinde deprem ve acil durum örgütlenmelerinin kurulması ve gerekli eğitimlerle emekçi halkın donatılması gerekliliği vurgulandı. Son olarak kapitalizmin yaratmış olduğu bu enkazdan çıkışın devrimci sınıf mücadelesi ile olacağı söylenerek etkinlik son buldu.