Havai fişek fabrikası değil işçi mezbahası!
Sakarya-Hendek’teki havai fişek fabrikasında bir işçi katliamı gerçekleşti. Resmi açıklamalara göre 4 işçi öldü 3 işçinin akıbeti bilinmiyor. Yüzden fazla işçi de yaralandı. Patlamanın ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Aile ve Çalışma Bakanı Zümrüt Selçuk ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca bölgeye gitti. Bakanlar ve vali tarafından hükümet adına yapılan açıklamalarda telaşla yinelenen bir cümle dikkati çekiyordu: “Denetimler yapılmaktadır…”
Bakanların telaşı suçluluk psikolojisinin yansıması
Rutin denetimler yapılmış bile olsa sağduyunun gereği bu denetimlerin sağlıklı ve usule uygun yapılıp yapılmadığını sorgulamak değil midir? Devleti temsilen orda bulunan bakanlar saatler içinde bu konuda nasıl bilgi sahibi olup bu kadar emin konuşabilirler? Kaldı ki ortadaki katliam tablosu tam tersine işaret etmektedir. Emin olabilecekleri tek şey fabrikanın patronu olan ve aynı zamanda koyu bir AKP’li ve MÜSİAD Sakarya şubesi başkanı olan Yaşar Coşkun’un iktidarın kayırdığı ve muhtemelen denetimler konusunda da “kolaylık” sağlanan kişilerden olmasıdır. Ancak bakanların telaşı bir suçluluk psikolojisinin dışa vurmasıdır.
11 yılda 6 patlama
Oldukça tehlikeli bir ürün olan havai fişek üretiminin yapıldığı bu fabrikanın son derece sıkı denetlenmesi gerektiği açıktır. Fabrikada bu şekilde bir patlamanın olması elbette ki denetimlerin eksik yapıldığını ve patronun tüm diğer patronlar gibi kâr için güvenlikten kısıntı yaptığını düşündürecektir. Dahası bu patlama ilk değildir, 2009’dan itibaren gerçekleşen 6. vakadır. 2009’da bir ay içinde iki ayrı patlamada 2 işçi ölüp 50’den fazla işçi yaralanınca fabrika geçici süreyle kapatılmıştır. Daha sonra 17 Nisan 2012’de tekrar maddi hasarlı bir yangın çıkmıştır. Yine bir 3 Temmuz günü 2014’te yaşanan patlamada 1 işçi, aynı yıl 14 Aralık’ta gerçekleşen bir patlamada da yine 1 işçi ölmüştür. Tüm bunlar olurken Yaşar Coşkun ya da başka bir yönetici hakkında herhangi bir yaptırım uygulandığına; hiç olmazsa bir soruşturma açıldığına dair bir bilgi ortada yoktur.
İşçi cinayetleri ve yalan söylemek MÜSİAD’ın rutini
İşçi katliamı geliyorum demiştir. Birer birer ölen işçiler hem patron hem de devlet tarafından maliyet kalemine yazılmış, hayat olağan akışında devam etmiştir. Patronlar buna o kadar alışmış ki aynı günün akşamı MÜSİAD üyeleri Sakarya’da patron Yaşar Coşkun’u destek için bir yemek vermekte beis görmemişler. MÜSİAD Bursa şubesi bir tweet ile bu yemeği duyurunca kamuoyu bu rezaletten haberdar oldu ve söz konusu yemek büyük bir tepki çekti. MÜSİAD’ın sonra yaptığı açıklamada özür dileyeceği yerde bu paylaşıma tepki gösterenlere saldırmaktadır. Güya yemekte “işçiler için neler yapabileceklerini” konuşmuşlar. Niye o yemekte işçilerin bir temsilcisi yok o zaman? Madem işçiler için ne yapabileceğinizi konuştunuz neden açıklamanızda hangi kararları aldığınızı yazmadınız? Yaralı işçiler canları ile uğraşırken, kayıpların yası tutulurken patronlar yine karnını doyurmanın peşindedir. İşçi cinayetleri ve yalan söylemek patronların günlük rutini olmuştur.
Tüm sendikalar havai fişek fabrikası işçilerine sahip çıkmalıdır
Önümüzdeki günlerde tüm işçi sendikaları, barolar ve kitle örgütleri Sakarya-Hendek davasının takipçisi olmalı, kendi oluşturdukları bağımsız heyetlerle yerinde inceleme yapmalıdır. 1’i fabrika müdürü ikisi ustabaşı olmak üzere 3 kişi gözaltında olmasına rağmen patron Yaşar Coşkun ise dışarıda. En yüksek sorumluluğa sahip olanların gözaltına alınmadığı durumda delil karartma faaliyeti başlamış demektir. Zaman geçtikçe ve katliam gündemdeki yerini yavaş yavaş kaybetmeye başladıkça delil karartma rejimi daha da derinleşecektir. Havai fişek fabrikası işçileri sendikasızdır. İşçiler ve aileleri fabrikanın da olduğu ilçede yaşamaktadır. İşçilere ve ailelerine baskılar olacaktır. Tüm işçi sendikaları, üyelik gözetmeden bu fabrikanın işçilerini ve ailelerini sahiplenmelidir. Baskılara karşı bir set oluşturulmalı gerçeklerin ortaya çıkması için tüm işçiler güvenceye alınmalıdır.
Patron tutuklansın! Fabrika işçi denetiminde kamulaştırılsın!
İşçilerin canı pahasına kârının peşinden giden Yaşar Coşkun, kasten öldürme suçundan, tutuklu olarak yargılanmalıdır. Tüm bu cinayetlerin ardından hâlâ serbest olması işçiler üzerinde bir tehdit unsurudur. Yargılamanın sağlıklı yapılmasına engeldir. Fabrika derhal tazminatsız olarak işçi denetiminde kamulaştırılmalıdır. Havai fişek fabrikası işçileri kamunun iş ve yaşam güvencesi olmalıdır. Bu hem işçilerin hakkıdır hem de işçi katliamının ardındaki gerçeklerin ortaya çıkması için bir zorunluluktur. Patronu tutuklu yargılamayan, kamulaştırma adımını atmayan devlet bu katliamın sorumluluğunu üstlenmiş demektir.