Şiar Rişvanoğlu Davası’nda son savunmalar yapıldı
ÇHD üyesi ve Adana şubesi eski başkanı, Gerçek gazetesi ve Devrimci Marksizm dergisi yazarı ve sorumlu yazı işleri müdürü yoldaşımız Av. Şiar Rişvanoğlu’nun, Roj Tv’de katılmış olduğu üç ayrı programda dile getirmiş olduğu düşüncelerinden dolayı Adana Özel Yetkili 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde (DGM!) yargılanmasına devam ediliyor.
Davanın 17 Mayıs’ta görülen celsesinde, duruşmadan önce Çağdaş Hukukçular Derneği tarafından basın açıklaması yapıldı. Açıklamada, Özel Yetkili Mahkemelerin varlığının, TMK’da olası yasa değişiklerinin tartışıldığı bugünlerde, Rişvanoğlu duruşmasında ortaya konacak ciddi bir dayanışma tablosunun son derece anlamlı bir tavır olacağına işaret edilerek, konuya duyarlı tüm avukatlar, ilerici ve demokrat birey ve çevreler düşünce ve ifade özgürlüğüne sahip çıkmaya ve savunmaya destek olmaya çağrıldı.
Davanın bir önceki duruşmasında, mahkeme heyeti, savunma olarak dile getirilen “yargılama konusu program cd’lerinde sadece Şiar Rişvanoğlu’nun konuşmalarının değil, bütün konuşmacıların konuşmalarının çözümünün yapılması” talebini reddetmiş ve dosyada bu haliyle karar verilmesi için savunmaya süre tanımıştı.
17 Mayıs’taki celsede ise, Şiar Rişvanoğlu’nun avukatları, esas hakkındaki savunmalarını verdiler. Avukatlar, ceza yargılamasında “delilin bölünmezliği” ilkesi bulunduğunun ve Rişvanoğlu’nun konuşmalarının bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğinin altının çizerken, propagandanın, düşünceleri açıklama özgürlüğünün doğal ve olmazsa olmaz bir parçası olduğunu da vurguladılar.
Duruşmada, davanın, 12 Eylül sonrasında yürütülen politikalar doğrultusunda ve bu politikaların bir ürünü olarak açıldığı belirtildi. Şiar Rişvanoğlu’nun, tüm uluslardan insanların olduğu gibi, Türklerin ve Kürtlerin de barış içinde, eşit haklara sahip olarak yaşamaları gerektiğine inanan biri olarak konuştuğu için sanık konumunda olmasının, barış ihtimaline olan inancı zedelediği açıklandı.
İddia makamının, “propaganda” suçundan ceza verilmesi doğrultusunda mütalâa verdiği yargılamada, mahkeme heyeti, savunmaları tekrar değerlendirmek üzere karar duruşmasını 28 Haziran’a erteledi.
Yaşadığımız baskı ortamı ve şoven ceza anlayışı, pek çok devrimcinin, aydının ve duyarlı insanın yargılanmasına neden oluyor ve büyük bir olasılıkla daha pek çoklarının yargılanmasına neden olacaktır; yoldaşımız onların sonuncusu da olmayacak gibi.
Dolayısıyla Şiar Rişvanoğlu davası, bu coğrafyada yaşayan tüm ezilenlerin hak mücadelesinin bir parçasıdır. Bu dava, barışın, demokratikleşmenin, halkların kardeşliğinin çarptığı bir duvardır. Bu gerçeğin kavranması, aynaya bakabilmemizi sağlayacak ve “devletin kutsallığı” adına düşüncelerin mahkum edilmesini engelleyecektir.