Patron kurnaz sömürü astronomik! 25 maaş ikramiyeden bahsedenler yüzde 2000 sömürü oranından bahsetmiyor!
Yok böyle patron diyerek Yüce Otomotiv patronunun çalışanlarına 25 maaş ikramiye verdiğine dair haberler basında yer aldı. Ne “Yüce” gönüllü bir patron mu? Yoksa her patron gibi kârından başka bir şey düşünmeyen bir kişi mi? İşin iç yüzüne bakıldığında herkese çok şaşırtıcı gelen bu haberin aslında pek de şaşırtıcı olmadığı görülüyor.
Yüce Otomotiv’in işleri ne kadar iyi gitmiş?
Yüce Otomotiv patronu Ahmet Yüce, haberleri doğrularken şöyle diyor: “Bu yıl işlerimiz yolunda gitti ve böyle bir karar aldık.” Bakalım Ahmet Yüce’nin işleri ne kadar yolunda gitmiş? Doğuş Otomotiv’in yüzde 50 hisse sahibi olduğu ve Skoda otomobillerinin Türkiye temsilcisi olan Yüce Otomotiv’in işlerinin nasıl gittiğine dair bir fikir vermesi açısından Doğuş Otomotiv’in 2022 yılı ilk çeyrek faaliyet raporuna baktık. Zira Doğu Otomotiv’in kâr oranlarının onun içinde yer alan Yüce Otomotiv içinde gösterge niteliğinde olduğunu düşünebiliriz. KAP’a bildirilmiş faaliyet raporuna göre Doğuş Otomotiv’in esas faaliyet kârı 1 milyar 312 milyon 894 bin olarak gerçekleşmiş. Doğuş Otomotiv bu kârı 2087 çalışanın emekleri sayesinde gerçekleştirmiş. Bu çalışanların asgari ücretin net 4250 TL (brüt 5004 TL) olduğu dönemde son derece iyimser bir tahminle brüt 10 bin TL ücret aldığını varsayalım. Bu varsayımla işçilere bu 3 aylık dönemde toplam 62 milyon 610 bin TL ödeme yapılmış olacaktır.
İşçi kazandığının en az 20 katını patrona kazandırmış!
Sömürü oranını görmek için şirketin brüt faaliyet kârını işçilere ödenen toplam ücrete böldüğümüzde karşımıza yüzde 2000’lik bir rakam çıkıyor. Yani 2022 yılında ortalama bir işçi kazandığının tam 20 katını patrona kazandırmış. Tekrar edelim bu en iyimser rakamlarla yani Doğuş Otomotiv çalışanlarının asgari ücretin iki katı maaş aldığını varsaydığımızda böyle. 25 maaş ikramiye demek işçilere yıl boyu kazandığı ücretin iki katını vermek demek. 20 kat kazandırmış 2 katını geri almış! İşin içine vergi boyutunu da kattığımızda 120 çalışanı olan Yüce Otomotiv 30 milyon ikramiye dağıttığında bu miktarın 6 milyon 300 binlik kısmını kurumlar vergisinden düşebilecek. Tüm bunlara normalde on milyonlarca liraya mal olacak bir reklam kampanyasının bu vesile ile gerçekleştirilmiş olduğunu de eklemek gerekir.
Neden zam değil ikramiye?
İşçiler açısından 25 maaş ikramiye elbette ki geçim sıkıntısı ve hayat pahalılığı içinde son derece olumlu ve rahatlatıcı olmuştur. Ancak patronun işçilerini rahatlatmak üzere işçilerin temel ücretlerine zam yapmadığını, işçilere düzenli ve sürekli bir ikramiye hakkı tanımamış olduğunu da kayda geçirmek gerekir. Zira bu şekilde ödenen arızi ikramiyeler her yıl aynı oranda tekrarlanmadığı takdirde emekliliğe yansımaz ve kıdem tazminatı hesaplarına etki etmez. Ayrıca ileride yapılacak ücret zamları söz konusu olduğunda da zamlar, yıllık toplam kazanç üzerinden değil düşük olan aylık temel ücretler üzerinden yapılacağından, işçiler düşük zam alacak, patron buradan da kazançlı çıkacaktır.
Yüce gönüllülük değil kurnazlık!
Patron Ahmet Yüce “çalışanlarımız bizim için çok değerli” diyor. Aldığının 20 katını kazandıran işçi herhalde değerli olacaktır. Ama işçiye kazandırdığının 6’da 1’ini ikramiye diye geri verip, bundan vergi avantajı elde edip, “hayırsever işadamı” reklamı yapmanın (patronlar bu tür reklamlar için sanatsal etkinliklere, okul, cami yaptırmaya, çevreci projelere vb. milyonlarca dolar harcamaktadır) bir “yüce” gönüllük gösterisi değil sıradan bir patron kurnazlığı olduğu açıktır. Emek ve sermaye arasındaki çelişkinin kapitalist toplumun esası olduğu ve kapitalist düzende sömürünün ortadan kaldırılamayacağı gerçeği Yüce Otomotiv haberinin arkasını kazıdığımızda karşımıza çıkan çıplak gerçek olmuştur.