Ne Çin ne Türkiye modeli… Basbayağı bir sömürü modeli!
Ekonomi uçuşa geçecekti! İşçinin ekonomisi çöktü; faizler, bankaların, parababalarının, patronların kârları uçuşa geçti!
Erdoğan ve AKP iktidarı ekonomide çok iddialıydı. Çin modeli dediler sonra kulağa pek yerli milli gelmemiş olacak ki değiştirip Türkiye modelinden bahsetmeye başladılar. Türkiye Merkez Bankası faizleri indirecek, Türkiye’de üretilen mal ve hizmetlerin rekabet gücü artacak, ihracat ve turizm sayesinde ülkeye dolar avro yağacak, cari fazla verilecek ve enflasyon da düşecekti. Ekonomik kriz yoktu tam tersine ekonomi uçuşa geçecekti.
Dolar uçtu enflasyon arşa çıktı!
Uçuşa geçen döviz kurları ve enflasyon oldu! Türk lirası bir yılda dolar karşısında yüzde 118 değer kaybetti. Enflasyon resmi rakamla yüzde 80’e dayandı, Enflasyon Araştırma Grubu’na (ENAG) göre yüzde 170’leri geçti.
Faizler ikiye banka kârları üçe katlandı!
Faizler inecekti. Merkez Bankası faizleri (Merkez Bankasının özel bankalara uyguladığı faiz oranı) önce yüzde 13’e kadar indirildi. Ama piyasa faizleri tam tersine yükselişe geçti. Özel bankalar Merkez Bankasından yüzde 13-14 ile aldıkları paraları yüzde 23-25’lerle kredi olarak sattılar. Haliyle piyasa faizleriyle birlikte banka kârları da uçuşa geçti. Bankacılık sektörünün kârı yüzde 265 arttı.
Cari fazla verecektik! Cari açık 50 milyar dolara koşuyor!
İhracat ve turizmle dolar yağacak ülke cari fazla verecekti. İzlenen politikalar sonucunda ihracat arttı ama ithalat daha çok arttı. Dolar gelsin diye Bulgaristan’a vizeyi bile kaldırdılar. Edirne’nin pazarında marketinde mal kalmadı. Yine de cari açık 32,5 milyar doları geçti.
İşçi emekçi yoksullaştı! Patronun ekonomisi büyüdü!
Ekonomi büyüdü. Evet aynı hormon basılmış bir domates gibi! Büyüyen sadece bankaların ve patronların kârları oldu. Bankalar Merkez Bankası sayesinde kârlarına kâr katarken sanayiciler ve hizmet sektörü de açlık sınırının altındaki ücretlerle işçileri sömürerek kârlarını arttırdılar. 2022 yılı 2. çeyreğinde milli gelirden ücretlerin iki yıl önce yüzde 36 olan payı yüzde 25’lere gerilerken sermayenin payı yüzde 42’lerden yüzde 54’e ulaştı.
Patronlarla ve patronların iktidarıyla hesaplaşma zamanı!
Erdoğan’ın Hazine ve Maliye Bakanı Nebati, uyuyun altı ay sonra uyanın her şey bambaşka olacak demişti. Türkiye işçi sınıfı uyumadı. Gece gündüz çalıştı. Her geçen gün daha da yoksullaştı. Ve şimdi işçiler Türkiye’nin dört bir yanında hakkını istiyor. Hem patronlardan hem de patronların iktidarından… Bu hesaplaşma sandıkları beklemeyecek; fabrikalarda, tersanelerde, işyerlerinde, sokaklarda, meydanlarda sınıf mücadelesi yöntemleriyle, işgalle, grevle, direnişle olacak!
Bu yazı Gerçek gazetesinin Eylül 2022 tarihli 156. sayısında yayınlanmıştır.