Fransa’da işçi sınıfı emeklilik hakkını bir ayı aşkın süredir genel grevle savunuyor
Fransa’da 5 Aralık günü başlayan genel grev, bazı iniş çıkışlarla beraber yaklaşık bir aydır kesintisiz sürüyor. Şehirler arası ve uluslararası trenlerin birçoğu çalışmazken Paris’teki metro hatları da işlemez durumda. Hükümetin yeni emeklilik yasasıyla işçi sınıfına karşı başlattığı taarruza, işçilerin cevabı tüm burjuvaziyi şaşırtacak ölçüde sert olunca, hükümet de bu bilek güreşinden galip çıkmak için çeşitli hamlelere girişti.
Hükümet önce, tüm Fransa’da insanların tatilden istifade memleketine gitmesi sebebiyle çok önemli bir dönem olan Noel zamanı, sendikaların ateşkese başlayarak grevi durdurmaları ve “Noel’i mahvetmemeleri” çağrısında bulundu. Bu ateşkesin fiili olarak grevin yenilgisi anlamına geleceğini bilen işçilerin bu çağrıya gülüp geçmesi üzerine, bu sefer de demiryolu sektöründe güçlü olan sendikaların başındakileri toplayarak ateşkese ikna etmeye çalıştı. Dört sendikadan ikisinin ateşkesi kabul ettiklerini açıklamasıyla, hükümet ve burjuvazi bu muharebeyi kazanma yolunda önemli bir adım atmış görünüyordu. Ancak ateşkes açıklaması yapan iki sendika konfederasyonuna, yani CFDT ve UNSA’ya bağlı yerel demiryolu sendikalarının birbiri ardına ateşkesi reddettiklerini ilan etmesiyle birlikte, işçi sınıfını teslim almanın kolay kolay mümkün olmayacağı ortaya çıktı. Hükümet bir yandan da çeşitli ikincil önemdeki sektörleri tek tek ikna etmeye girişti. 3 Ocak’ta greve gitmesi beklenen pilotların grevini, onları emeklilik yasasından muaf tutarak önlemeyi başarırken, grevin sembolü haline gelmiş opera sanatçılarına yaptığı aynı teklif geri tepti. Kendilerinin yasadan muaf tutulup, 2022’den sonra işe başlayanların yeni emeklilik yasası kapsamına girmesi teklifini “biz, gelecek kuşağı feda eden kuşak olmayacağız” diyerek reddeden opera sanatçıları, tüm işçilere de büyük moral aşılamış oldu.
Dahası, enerji sektörünün de greve güçlü bir giriş yapmasıyla birlikte bu bilek güreşinde işçi sınıfının avantajı önemli biçimde arttı. Fransa’nın sekiz büyük petrol rafinerisinden üçü, yeni yıla şalter indirmiş şekilde girdi. Hükümet yeterli yakıtlarının olduğunu ve halkın panik yapmaması, benzin istasyonları önünde kuyruk oluşturmaması çağrısında bulunurken, şu aşamada benzin istasyonlarının yüzde 2’si gibi çok küçük bir oranında benzin tükenmiş durumda. Rafinerilerdeki grevlerin devam etmesi ve greve yeni rafinerilerin eklenmesiyle birlikte, 2016’dakine benzer biçimde benzin istasyonlarının bir bir kapanması ise kaçınılmaz görünüyor.
Bu yazı Gerçek gazetesinin Ocak 2020 tarihli 124. sayısında yayınlanmıştır.