Dünya kazan, 1 Mayıs kepçe!

Küba 1 Mayıs

1 Mayıs, iki yıllık Korona kesintisinin ardından tüm haşmeti ve coşkusuyla tüm dünyada alanlara döndü. Birbirinden siyasi, ekonomik ve coğrafi olarak çok farklı ülkelerde işçi sınıfı, millet, ırk, din farkı gözetmeksizin ekmek ve hürriyetin başlıca savaşçısı olduğunu gösterdi.

Başlıca emperyalist ülkelerden Fransa’da tüm ülke genelinde iki yüz binin, başkent Paris’te ise seksen binin üzerinde emekçi alanları doldurdu. Daha bir hafta öncesinde faşizmin adayı Marine Le Pen’i yenerek ikinci kez cumhurbaşkanı seçilen “zenginlerin cumhurbaşkanı” Emmanuel Macron’un emeklilik yaşını yükseltme planları ve hayat pahalılığı, eylemlerin başlıca gündemini oluşturdu. Fransa’nın emekçi halkı, adeta Macron’a ikinci kez oturduğu makamında nefes aldırmamaya yeminli gibiydi. Macron hükümeti ise Fransız halkına polis copu ve biber gazını layık gördü!

Tüm dış baskılara ve içerideki bürokratik bozulmalara rağmen emperyalizme hâlâ direnmekte olan işçi devleti Küba’da gösterilere beş buçuk milyon kişi katıldı. ABD’nin hâlâ uygulamakta olduğu ekonomik ambargodan dolayı adada yakıt sıkıntısı yaşandığı düşünülürse, bu devasa gösteriye adanın en ücra köşelerinden katılımın önemi daha iyi anlaşılır. Gösteriye özellikle genç kesimlerin devrimci sloganları ve uluslararası anti-emperyalist örgütlerin “geleceği inşa edelim, ambargoyu kıralım” dövizleri damga vurdu.

Emperyalizmin gadrine en çok uğrayan ülkelerden Sri Lanka’da ise katılım devlet baskısına rağmen milyonları buldu. Aylardan beri bir yandan elektrik kesintileri ve artan fiyatlar gibi zorluklarla pençeleşen, bir yandan da kitlesel grevlerle mücadeleye atılan Sri Lanka’nın emekçi halkı, başlıca muhalefet partilerinin ve sendikaların çağrısıyla tüm ülke genelinde eylemler yaptı. Eylemlere “Hükümet istifa!” çağrıları, IMF karşıtı sloganlar ve ekonomik talepler hakimdi.

Emperyalizmin boyunduruğu altındaki bir diğer coğrafya olan Arjantin’de de 1 Mayıs gösterileri kitlesel İMF karşıtı eylemlerin ardından geldi. Yüzbinlerce işçinin, emekçinin, piquetero’nun (işsiz işçiler hareketi) ve sol partilerin kitlelerinin doldurduğu meydanlar, patron karşıtı ve anti-emperyalist sloganlarla yankılandı.

Bu kadar farklı ülkelerde devasa katılımlar, tüm dünyada işçi sınıfının kıpırdanmakta olduğunu, pandemiden yoksulluğa küresel sorunlara ortak çözümler aradığını gösteriyor. İhtiyacı olan şey ise gerek tek tek ülkelerde, gerek dünya genelinde onu zafere taşıyacak devrimci önderlikler. Bir yandan emperyalist savaşların ve faşizmin, öte yandan işçi sınıfının ve ezilenlerin hareketlerinin yükselişte olduğu şu dönemde, devrimcilere tüm dünyada çok büyük görevler düşüyor.

 

Bu yazı Gerçek gazetesinin Mayıs 2022 tarihli 152. sayısında yayınlanmıştır.