Argentinazo 15 yaşında, on binler meydanlarda!
Arjantin'de 20 Aralık 2001'de başlayan ve Argentinazo olarak anılan büyük isyanın 15. yıldönümünde başta başkent Buenos Aires olmak üzere bir dizi kentte çok büyük gösteriler düzenlendi. Lastik işçileri, demiryolu işçileri, metro işçileri, telekom işçileri, basın işçileri, üniversite emekçileri, sendika temsilcileri, kadınlar, gençler 15 yıl önce olduğu gibi Buenos Aires'teki kongre binasının önünden ünlü Mayıs Meydanı'na doğru yürüdü. Kardeş partimiz Partido Obrero (İşçi Partisi - PO) ile onun işçi örgütü Polo Obrero (İşçi Kutbu), gençlik örgütü UJS (Sosyalizm için Gençler Birliği) ve Plenario de Trabajadoras (Kadın Emekçiler Genel Örgütü) görkemli bir kortej ile FİT'in (Frente de Izquierda y de los Trabajadores- Solun ve İşçilerin Cephesi) içerisinde yer alan diğer partilerle birlikte eyleme damgasını vurdu.
Partido Obrero, işçi sınıfının taleplerini ön plana çıkararak günler öncesinden başlayan bir çalışma gerçekleştirdi. Ücretlerdeki vergilerin kaldırılması, ücret artışı, işten çıkarmalara son verilmesi, işsizlere güvence sağlanması, sendika bürokrasisi ile Macri hükümeti arasındaki işçi düşmanı sınıf işbirliği mutabakatlarına son verilmesi ve fabrikalarda, işyerlerinde işçi denetimi gibi talepler etrafında işçileri seferber etti, bu talepleri alana taşıdı.
Mayıs Meydanı'nda eylemin kapanış konuşmasını ülkenin en önemli sendikalarından biri olan lastik işçileri sendikası SUTNA'nın genel sekreteri, Partido Obrero militanı yoldaşımız Alejandro Crespo yaptı. SUTNA'da geçtiğimiz Nisan ayında sendika seçimlerini, yıllardır sendikayı yöneten Peronist bürokrasinin listesine karşı FİT liderliğindeki sınıf mücadeleci liste kazanmıştı. Yoldaşımız konuşmasında SUTNA'da yapılan seçimlerin sonucunun işçi sınıfının Arjantin'de mücadeleci bir odak arayışının göstergesi olduğunu vurguladı ve 2017'de mücadelenin daha da yükselmesini beklediğini ifade etti.
15 yıl önce bir devrimci kriz noktasına ulaşan bu büyük isyan büyük kitlelerin neoliberalizme karşı ayaklanmasıydı. Üç büyük sendika konfederasyonunun genel grev çağırısına mahallelerde yapılan ve tencere tava eylemleri olarak bilinen "cacerolazo"lar, işsizler hareketi diye bilinen "piquetero"ların eylemleri, on binlerce insanın meydanları doldurması, polisle çatışmaya girmesi eşlik etmişti. İsyan 12 gün içinde dört başkan devirmişti. Ülkedeki devrimci kriz ortamı, burjuvazinin çeşitli manevralarıyla ve ancak sonunda "solcu" diye bilinen Kirchner'in 2003 yılında iktidara gelmesiyle yavaş yavaş ortadan kalkmıştı. Ama mücadele o günden bu yana durmadı, devam ediyor, üstelik şimdi Partido Obrero ve FİT şahsında siyasi olarak öncüsünü de adım adım daha güçlü bir şekilde inşa ederek ilerliyor.
Bu yazı Gerçek Gazetesi'nin Ocak 2017 tarihli 87. sayısında yayınlanmıştır.