4. Avrupa-Akdeniz konferansının 2. Günü: Ukrayna’dan Filistin’e, Latin Amerika’ya birlikte mücadele!

Konferansın ikinci günü Dünya Kapitalist Krizi hakkında konuşmalarla başladı 

Kristiyan Rakovskiy Balkan Sosyalist Merkezi ve RedMed internet ağının acil çağrısıyla, 4. Avrupa-Akdeniz Konferansı Atina’da 26 Mayıs tarihinde, Ukrayna’dan Filistin’e, Rusya’dan Arjantin’e, Macaristan’dan Japonya’ya, çok sayıda ülkeden devrimci partilerin, Marksist örgütlerin temsilcilerinin, işçilerin ve aydınların katılımıyla Atina’da bir açılış oturumuyla toplandı. (http://gercekgazetesi.net/uluslararasi/avrupa-akdeniz-konferanslarinda-nitel-sicrama-filistin-halk-kurtulus-cephesi)

Kapitalizmin dünyayı bir kez daha ekonomik kriz ve savaş bataklığına sürüklediği, dünya savaşı felaketinin bir kez daha gerçek bir tehdit olarak önümüze çıktığı bir dönemde, acil bir çağrıyla örgütlenen konferansın ikinci gününde, gerçekleştirilen ilk oturumun başlığı “Dünya Kapitalist Krizi” oldu.

Critique adlı Marksist teorik derginin yazarlarından Hillel Ticktin, sağlık sorunları dolayısıyla konferansa katılamadı, ancak kapitalizmin dünya çağındaki krizi hakkında kapsamlı bir mesaj yolladı. Ekonomik krizin dinamiklerinden bahseden mesaj oturumun başında okundu.

Mesajın ardından, DEYK (Dördüncü Enternasyonalin Yeniden Kuruluşu Koordinasyonu) Arjantin seksiyonu ve DİP’in kardeş partisi Partido Obrero’nun (İşçi Partisi) liderlerinden Jorge Altamira kapitalizmin dünya çapındaki krizi hakkında konuştu.

İnsanlığı kapitalizmden, faşizm tehlikesinden, savaşlardan kurtarmak için örgütlenme çağrısı

Jorge Altamira’nın ardından Devrimci İşçi Partisi Genel Başkanı Sungur Savran söz alarak, partimizin öteden beri Üçüncü Büyük Depresyon olarak adlandırdığı dünya çapındaki krizin, kapitalizmin tarihsel çürümesinin çok açık bir göstergesi olduğunu özetleyen bir konuşma yaptı. Kapitalizmin insanlığı bir kez daha, faşizm ve dünya savaşı tehlikeleri ile yüz yüze getirdiğini söyledi. İnsanlığı ve nükleer savaş ile belki de yeryüzündeki başka birçok türü yok oluşun eşiğine getirme ihtimali olan bu krizden kurtulmak için hedefimizin her ülkede devrimci işçi partilerinin inşası ve bu partileri devrimci bir enternasyonalde birleştirmek olması gerektiğini vurguladı.

Son olarak, insanlığı kurtarmanın tek yolunun işçi sınıfının iktidarı olduğunu belirtti ve sözlerini “Yoldaşlar, Bosna’dan Ukrayna’ya, Latin Amerika’ya, her ülkede farklı taktiklerle, bu hedef için mücadele edelim!” diyerek bitirdi. Savran’ın çağrısı salonda alkışlarla karşılandı.

İlk oturumun son konuşmasını, DİP’in Yunanistan’daki kardeş partisi, DEYK üyesi EEK’ten (İşçilerin Devrimci Partisi), Gazeteciler Sendikası yöneticisi Yannis Aggelis yoldaşımız yaptı. Konuşmanın ardından salondan gelen sorular ve katkılar ile oturum sona erdi.

Doğu ve Batı Avrupa, Balkanlar ve eski Sovyet cumhuriyetlerinden katılımcılarla Avrupa oturumu

Öğleden sonra yapılan ikinci oturum Doğu ve Batı Avrupa’dan, Balkanlardan ve eski Sovyet cumhuriyetlerinden gelen katılımcılara ayrılmıştı. Son derece geniş bir katılımın olduğu oturumda; Macaristan’dan Marksist teori dergisi Eszmelet’ten Tamas Krausz, Polonya’dan bir militan, Varna Dayanışma Merkezi’nden Evgeni Nikitin, Donetsk’ten komünist bir işçi lideri, Ukrayna’dan Akıntıya Karşı’dan örgüt temsilcisi, Rusya’dan RPK adına Yosif Abramson, OKP ve Alternativyi, İtalya’dan PCL militanı ve sendika yöneticisi yoldaşımız Luca Scacchi, Fransa’dan ROR adına Guy Hesser, Finlandiya’dan MTL adına Dimitris Mizaras ve Bosna’dan, Makedonya’dan katılımcılar ülkelerindeki politik durum hakkında konuştu.

Kapitalist restorasyonunu tamamlamış, eski Sovyet cumhuriyetlerinden yoğun bir katılım vardı. Kapitalist hükümetlerin yoğun baskısı ve hükümetlerin içinde bulundukları yolsuzluk batağı ve işçi devletinin tarihi mirası dâhil bütün kalıntılarına karşı ağır bir saldırı koşullarında mücadele eden militanların konuşmaları salonda yoğun ilgi ile dinlendi.

Bulgaristan’dan Varna Dayanışma Merkezi’nin temsilcisi Evgeni Nikitin’in konuşmasının ardından, salondan bir yoldaşımız söz alarak AKP’nin uzantısı olan DOST adındaki partinin kuruluşu, seçimlere girerek azımsanamayacak düzeyde bir oy alması Erdoğan’ın Bulgaristan politikalarına müdahalesinin boyutlarının bir göstergesi olduğunu söyledi ve bu müdahaleye karşı birlikte mücadele etmenin önemini vurguladı. Nikitin bu teklifi çok sıcak ve olumlu bir şekilde karşıladı ve örgütlerinde bunu tartışacaklarını söyledi.

Ukrayna coğrafyasından katılım etkileyiciydi. Bugün hala savaş bölgesi olan ve Ukryna'dan bağımsızlık için mücadele eden Donetsk’ten Skype ile konferansa bağlanan ve güvenlik sebebiyle adını açıklayamayacağımız komünist işçi önderi, zor ve acımasız savaş koşullarında verdikleri mücadeleyi anlattı, konuşması alkışlarla karşılandı. Ukrayna sosyalist örgütü Borodba'dan bir konuşmacı da konferansa Skype yoluyla katılarak güncel durumu betimledi. Gerçek okuyucularının yakından tanıdığı Yuri Şahin'in örgütü Akıntıya Karşı'dan bu kez başka bir kadro katlmıştı konferansa. Güvenlik nedenleriyle sadece ilk adıyla anacağımız Petr'e konuşmasının sonunda, örgütünün Donetsk'le bağ kurup kurmadığı soruldu. Petr, "bu sorunun cevabı beni yıllarca hapiste yatırır" dedikten sonra dayanamadı, ekledi: "Bağımız tabii var"!

Avrupa oturumunun dikkatleri üzerine çeken bir diğer katılımcısı ise, bugün Avrupa’daki siyasi krizin en önemli merkezlerinden Fransa’dan gelen delegeydi. Ülkenin içinden geçtiği kritik dönemde, DEYK’in orada atılımı sonucu yakın zamanda kurulan Renaissance Ouvrière Révolutionnaire’in (Devrimci Proleter Yeniden Doğuş, ROR) temsilci Guy Hesser yoldaşımız, eski bankacı Emmanuel Macron’un galip çıktığı tarihi cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından ülkedeki politik durumu aktardı.

Balfour Deklarasyonu’nun 100. yılında FHKC Avrupa-Akdeniz Konferansında!

Filistin direnişinde tarihsel olarak çok büyük önem taşıyan, coğrafyanın en önemli sosyalist örgütlerinden Filistin Halk Kurtuluş Cephesi konferansta önemli bir rol oynadı. Büyük Ekim devriminin olduğu gibi, ironik bir şekilde Filistin’de Siyonist işgale İngiliz emperyalizminin verdiği desteğin, Balfour Deklarasyonu’nun da 100. yıldönümüne denk gelen 4. Avrupa-Akdeniz Konferansı’nda, tamamen Filistin’e ayrılmış özel bir oturum düzenlendi.

FHKC temsilcisi, Filistin mücadelesinin tarihsel gelişimi ve Filistin’deki güncel durum hakkında bir konuşma yaptı ve İsrail hapishanelerinde işgalciye karşı açlık grevi silahını kullanan ve kazanan tutsakları selamladı.

Konferansın Ortadoğu’da İsrail’e ve gerici tüm güçlere karşı ortak bir mücadele inisiyatifi oluşturmak üzerine karar tasarısı bu oturumda oylandı ve alkışlarla kabul edildi.