Sen CHP’yi bırakmazsan CHP seni elbet yarı yolda bırakacaktır!

Sen CHP’yi bırakmazsan CHP seni elbet yarı yolda bırakacaktır!

Türkiye’de AKP iktidarının politikaları dolayısıyla yoksullaşan ve baskı gören milyonlarca insan bir şekilde CHP’ye umut bağlıyor. CHP’nin hâlihazırda ana muhalefet partisi konumunda olması, son yerel seçimlerde ise birinci parti konumuna yükselmesi bunun bir göstergesi. Ancak her zaman söylediğimiz gibi CHP’ye bağlanan umutlar her zaman suya düşmeye mahkumdur. CHP’nin en son gerçekleştirdiği 39. Olağan Kurultayı bu gerçeği bir kez daha kanıtlamıştır.

CHP’nin 39. Kurultayının adı olağan kurultay ama buraya son derece olağanüstü koşullarda gelindiği çok açık. Esenyurt’tan Ovacık ve Şişli’ye CHP’li belediyelere atanan kayyımlar, CHP’nin İBB Belediye Başkanı ve müstakbel Cumhurbaşkanı adayı İmamoğlu ile birlikte artan tutuklama dalgası ve istibdadın Kılıçdaroğlu ile el ele ve yargıyı araçsallaştırarak partiyi dizayn etme çabası, bu kurultayın kendisini değilse de yapıldığı koşulları olağanüstü hale getiriyordu. En son tasarlanan casusluk davasıyla birlikte baskı dalgası ivmesini sürdürdü. Ekrem İmamoğlu ve diğer seçilmişler şahsında seçme ve seçilme hakkının gasbedilmesine, Tele1 genel yayın yönetmeni Merdan Yanardağ’ın tutuklanması ve kanala kayyım atanmasıyla basın, düşünce ve ifade özgürlüğü hakkının gasbına bir örnek daha eklendi.  

AKP temsilcisini CHP kurultayına kim neden çağırdı?

Tüm bunların sorumlusunun AKP olduğuna herhalde bir şüphe yoktur. O halde neden CHP yönetimi kalkıp kurultayına AKP’yi davet etmiştir? AKP adına oraya gelen Genel Başkan Vekili yani Erdoğan’ın vekili Mustafa Elitaş’ın yuhalanması bir şey değiştirmez. Davet yönetimindir, tepki delegenindir. Özgür Özel ve CHP yönetimi AKP’yi ve Erdoğan’ın vekilini çağırmıştır çünkü işlerini AKP ile arka kapı diplomasisiyle götürmektedir.

CHP lideri Özgür Özel, baskılara karşı meydanlara inen halkı, bu arka kapı diplomasisi için bir pazarlık gücü olarak kullanmıştır. Halk ve özellikle gençler Saraçhane’de polis dayağı yerken Özgür Özel Çağlayan’da kayyım pazarlığı yapmıştır. Daha sonra hürriyet için haklı, meşru ve yasal tepkileri nedeniyle gençler hapis yatmaya devam ediyorken Özgür Özel, il başkanlarını toplayıp “AKP ile arka kapı diplomasisi yürütüyoruz, mutlak butlan kararı çıkarsa bileklerimi keserim” (Kılıçdaroğlu ekibinin mutlak butlan yani tamamen yok hükmünde ilan edilmesi için yargıya başvurduğu kongre) demiştir. CHP, o arka kapıdan çıkıp, AKP ve MHP’nin petrol açılımını, barış ve çözüm paketine sokma komisyonuna girmiştir. Yarın Anayasa komisyonlarına da girerse kimse şaşırmamalıdır.

İhanet madalyonunun iki yüzü: Kemal Kılıçdaroğlu ve Özgür Özel

CHP kongresinden günler önce Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ekrem İmamoğlu ve ekibini hırsızlık ve yolsuzlukla itham eden bir video çekmesi, sonra da istibdad medyasının önde gelen mecrası Sabah’a röportaj verip aynı iddiaları tekrarlaması haliyle CHP’lilerde büyük bir tepki yarattı. Kılıçdaroğlu AKP’nin ve Erdoğan’ın adamı olmakla suçlanıyor şimdi. Neden? Çünkü istibdadın gadrine uğrayan, birazcık aklı ve vicdanı olan herkesin yolsuzluk dolayısıyla değil Erdoğan’ın karşısına aday olarak çıkacağı için hapse atıldığını bildiği, daha önce kendisini önce İBB adayı, sonra da kendisinin yanında Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı gösterip, evladım dediği Ekrem İmamoğlu’na sahip çıkmadı. Biz bile Ekrem İmamoğlu’na hiçbir zaman (2019 iki turunda da 2024’te de!) oy vermediğimiz halde, kendisini her daim yolsuzluğa batmış müteahhit burjuvalardan biri olarak güvenilmez ilan ettiğimiz halde, onun uğradığı haksızlığa karşı çıktık, istibdadın siyasi hesaplarını teşhir ettik ve olan bitenin seçme/seçilme hakkı gasbı olduğunu söyledik. Dolayısıyla CHP’liler Kılıçdaroğlu’na ne deseler haklılar! Peki ya Özgür Özel? Erkem İmamoğlu adayımızdır diyen hatta A planı da B planı da Z planı da Ekrem İmamoğlu’dur diyerek başka alternatiflere kapıyı kapatıyor gözüken Özgür Özel’in diğer yandan fiilen bir Cumhurbaşkanlığı adaylık kampanyasına başlamış olması tanıdık gelmiyor mu? “Ben cumhurbaşkanı adayı olmayacağım” dedikten sonra yarın İmamoğlu’nun adaylığının önü resmen kesildiğinde kendisi aday olursa şaşırır mısınız? Bugün Erdoğan’ın gelecek seçimlerde karşısında görmek istediği adayın Özgür Özel olması size bir şeyleri hatırlatıyor mu?

CHP’nin programı yeni, NATO’culuk ve patronculuk baki

CHP’liler, bugün dışardan Erdoğan’la birlikte saldıran Kılıçdaroğlu’na bakıp içerdeki müstakbel yeni Kılıçdaroğlu’ları, Deniz Baykal’ları, Muharrem İnce’leri, yarın aynı şeyleri yapacağı besbelli olan Özgür Özel’leri gözden kaçırmamalı.  Biz CHP’ye aday önerecek değiliz. Kimi aday gösterirse göstersin fark etmez. Sermayenin partisiyle, Amerikan muhalefetiyle, halkı öne atıp istibdadla arka kapı diplomasisiyle iş yapanla işimiz olmaz. Yine mi? Evet yine ve her zaman! Bu sefer başka olamaz mı? Hayır olamaz! Nereden mi biliyoruz? Özgür Özel’in gözünün içine değil CHP’nin son kurultayda ilan ettiği yeni parti programına bakarak bunu söylüyoruz. “NATO’ya CENTO’ya bağlıyız” tekerlemesi NATO’ya, Avrupa Birliği’ne, Avrupa Güvenlik İşbirliği Teşkilatı’na (AGİT), Gümrük Birliği’ne yani emperyalizme bağlanma olarak yine karşımızda. Merkez Bankası bağımsızlığı, yeşil dönüşüm, güvenilir yatırım ortamı vb. ile uluslararası sermayeye en somut mesajlar çakılmış. İşçi sınıfı ve emekçi halkın hayat pahalılığı ve işsizlik derdine derman olacak tek bir somut öneri yok sadece boş vaatler söz konusu. En fazla vatandaşlık geliri gibi AKP’nin sosyal yardım politikasının Batılı sol liberallerden apartılmış versiyonlarını koymuşlar programa. Aksi de olamazdı çünkü CHP patronların çıkarlarına dokunamaz, o bir patron partisidir. CHP emperyalizmin çıkarlarına dokunamaz çünkü Amerikan muhalefetidir.

CHP neden AKP ve Erdoğan’ı yen(e)mez ya da neden CHP’den kopmadan ekmek ve hürriyet kazanılamaz?

Bunların hepsi tamam da yine de AKP ve Erdoğan gitsin de sonrasına bakarız diyenlere şunu söylemek isteriz. CHP patron partisi olduğu için Amerikan muhalefeti olduğu için AKP ve Erdoğan’ı iktidardan indirmez. En güçlü olduğu zamanda yani 2024 yerel seçimlerinden birinci parti çıktıktan sonra neden Erdoğan’la normalleşme/yumuşama politikası izledi bir düşünün? Neden CHP ve Özgür Özel, iktidarın baskıları doruk noktasındayken, Cumhurbaşkanı adayı hapisteyken, kalktı petrol açılımını barış ve demokrasi adına aklama komisyonuna girdi?  Çünkü emperyalistler ve patronlar AKP ve Erdoğan’la yürümeyi tercih ediyorsa CHP başında kim olursa olsun bu isteğe uyacaktır. Dolayısıyla varacağımız nokta şudur: Ekmek ve hürriyet için yola çıktığınızda CHP’yi bırakmazsanız CHP sizi mutlaka yarı yolda bırakacaktır. Eğer bir gün emperyalizm ve patronlar CHP’yi tercih ederse de CHP’nin sizi götüreceği yol emekçi halkımız için hiç de hayırlı olmayacaktır. İstibdad rejimine son vermek için, hayat pahalılığı ve işsizlik belasından kurtulmak için, emperyalist zincirleri kırmak için, CHP’den kopmak ve bağımsız işçi sınıfı siyasetinde buluşmaktan başka çare yoktur.

Bu yazı Gerçek gazetesinin Aralık 2025 tarihli 195. sayısında yayınlanmıştır.