İşçilerin canı patronların kârından değerlidir!

Beşiktaş Tersanesi'nde dün meydana gelen iş kazasında Birlik Gemi taşeronunda çalışan Mehmet Kesik ve Doğan Kurt hayatını kaybetti. Tersanede bakım ve boya çalışması yapmak için sepetli insan kaldırma platformuna binen iki işçi, bulundukları sepetin bağlantı noktasının kopması sonucu onlarca metre yüksekten yere düştü. İşçi sınıfının başı sağ olsun.

İnsan kaldırma platformuna bağlanan sepetin düşmesi için ya sepetin kaldıracağı yükten fazlasının bindirilmesi gerekiyor ya da sepetin bağlantı noktasının hasarlı veya eskimiş olması gerekiyor. Kaza görüntülerinde iki işçinin ekipmanları dışında sepette yük olmaması platforma kaldırabileceğinden fazla yükün yüklenmediği anlamına geliyor. Platforma fazladan yük bindirilseydi eğer yine iş cinayeti olacaktı. Ama görülüyor ki iş cinayeti, platformu sepete bağlayan halat ya da bağlantı noktasının bakımsız olmasından dolayı yaşandı. Şayet gerekli önlemler alınsaydı ve platformun rutin bakımları yapılsaydı iş cinayeti yaşanmayacaktı.

Göz göre göre gelen bu cinayetin önlenmesi için alınması gereken tedbirlerin ve makine-teçhizat bakım onarımının yapılmamasının nedeni iş güvenliğinin patronlar tarafından bir gider kalemi olarak görülmesidir. Yani patronlar ne kadar az iş güvenliği önlemi alırsa, bir gideri kısmış ve cebini doldurmuş olacak. Bu yüzden iş güvenliğinin sağlanması patronların insafına bırakılamaz. İşçi sendikaları ve bağımsız meslek odaları ile birlikte tersanelerde iş güvenliğinin denetimleri sağlanmalı. Tersane işçileri güvenli çalışma koşullarının sağlanması için mücadeleyi sürdürmeli. Ancak o zaman iş cinayetine kurban giden arkadaşlarımızın kanı yerde kalmaz.