ABD gençliği Filistin için ayakta
Amerika Birleşik Devletleri’nde üniversite kampüslerini 1968 Vietnam Savaşından beri eşi benzeri görülmemiş bir öğrenci eylemleri dalgası sardı. Bu öyle bir eylem dalgası ki ülke çapındaki bütün kampüsler ayağa kalktı. Hemen her gün başka bir kampüste öğrenciler ABD polisi ve üniversite yönetimi ile mücadele ediyor. Eylemlerin boyutu öyle bir noktaya vardı ki Amerikan sağcıları eylemlere, otomatik silahlı Ulusal Muhafızlar’ın müdahale etmesini talep ediyor, kampüs binalarının çatılarına keskin nişancılar ve taktik helikopterler yerleştiriliyor, öğrencilere sadece cop ile değil şok cihazlarıyla da müdahale ediliyor. Sadece öğrenciler değil, eyleme destek veren öğretim üyeleri de tutuklanıp yerlerde sürükleniyor.
16 Nisan’da New York şehrindeki Columbia Üniversitesi’nde başlayan bu eylem dalgası, Filistin yanlısı öğrencilerin Gazze’deki soykırıma karşı Filistin halkına destek olmak için kampüs içerisinde “Gazze ile dayanışma kampı” kurmasıyla patlak verdi. Başlangıçta son derece barışçıl başlayan bu dayanışma eylemi Columbia Üniversitesi yönetiminin öğrencilerin taleplerine (bu talepler İsrail’e yönelik akademik boykot, İsrail ile olan ticari ilişkilerin kamuya açıklanması, İsrail’i destekleyen kurumlara yapılan yatırımların geri çekilmesi ve soykırımın üniversite yönetimi tarafından tanınıp ateşkes çağrısı yapılması olarak özetlenebilir) kulak vermeyip öğrencileri karşısına almasıyla birlikte büyük bir tepki doğurdu. Columbia Üniversitesi yönetimi, üniversite içerisine polis çağırarak dayanışma kampına saldırttı ve yüzden fazla öğrenciyi tutuklattı. Bunun üzerine eylemler ABD’deki diğer kampüslere de çok hızlı bir şekilde yayıldı. Columbia’dan sonra eylemler Massachusetts Teknoloji Enstitüsü, Ohio Devlet Üniversitesi, Yale Üniversitesi, New York George Washington Üniversitesi ve Texas Üniversitesi gibi ülke çapındaki diğer birçok kampüse de yayıldı. Yirmi kadar üniversitede polis saldırısı sonrası öğrenciler tutuklandı. Columbia Üniversitesi’nde olduğu gibi diğer kampüslerde de üniversite yönetimleri öğrencilere sert tepki gösterdi. Kurulan çadırların yasadışı olduğunu, protestoların anti-Semitik nefret söylemleri içerdiğini ve hatta öğrencilerin terörist olduklarını iddia ederek kampları dağıtıp öğrencileri tutuklattı. Fakat her türlü baskıya rağmen öğrenciler geri adım atmıyor ve dayanışma kampları ülke çapında yangın gibi yayılıyor. Son olarak Columbia Üniversitesi öğrencilerinin üniversite içinde bir binayı işgal etmesi üzerine okula polis baskını gerçekleşirken, UCLA üniversitesinde Siyonist milisler öğrencilerin çadır kampına saldırdı, ABD polisi ise seyretmekle yetindi. Ama ne polis saldırısı ne Siyonist milislerin terörü ABD’nin yiğit gençliğini Filistin davasını desteklemekten alıkoyabiliyor.
Filistin mücadelesi ABD tarihinde hiç olmadığı kadar kitleselleşmiş durumda. Üniversite eylemleri tarihin her kritik dönemecinde olduğu gibi mücadelenin en önemli mevzilerinden birini oluşturuyor. Dünyanın her yerinden yüreği Filistin ile atan üniversite gençliği Siyonizmin beşiği ABD’de Filistin ile dayanışma mücadelesini yükseltiyor. Gençliğin atılganlığından cesaret alan bazı öğretim üyeleri de üniversite yönetimlerinin türlü türlü baskılarına rağmen onurlu bir duruş sergileyip öğrencilerini kolluyor. ABD’de Siyonizme karşı mücadele keskin bir dönemeçten geçiyor. Sıra bizde!
Bu yazı Gerçek gazetesinin Mayıs 2024 tarihli 176. sayısında yayınlanmıştır.