CHP değişmeyecek! Solun CHP kuyrukçusu politikası değişmeli!
14-28 Mayıs seçim yenilgisinden sonra CHP’de yoğun bir değişim tartışması başladı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kılıçdaroğlu’nun karşısındaki en önemli aday olarak öne çıkıyor. CHP’nin meclis grubu başkan vekili Özgür Özel başkanlık için adı geçen isimlerden. Bülent Tezkan gibi Kılıçdaroğlu’na çok yakın bilinen isimler dahi değişim gereğinden bahsediyor. CHP’den Erzincan milletvekili olan Mustafa Sarıgül bile partisinin de CHP’ye katılma kararı almasıyla denkleme dahil oldu. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ise parti delegelerine olan hakimiyetine güvenerek koltuğu bırakmaya niyetli olmadığını göstermiş durumda.
Borsa diliyle solculuk olmaz
Bu tür bir tartışma seçim kaybeden her partide olağandır. Bu tartışmadan emekçi halkın yararına bir sonuç çıkmasını beklemek ise boş hayaldir. Çünkü CHP’nin içindeki tüm eğilimler sermayenin çıkarlarına ve düzen siyasetine kopmaz bağlarla bağlanmış durumda. CHP’de bir kesim, Altılı Masa ittifakı ve helalleşme söylemi ile sağa doğru açılan Kılıçdaroğlu’nu eleştiriyor. Kılıçdaroğlu ise gerekirse 16’lı masa kurarım diyerek aynı yolda devam diyor. Ekrem İmamoğlu ise Kılıçdaroğlu’nun sağa açılma politikasının vücut bulmuş hali. Bir başka aday Özgür Özel’i ele alalım. Kendisi sosyal demokrat çizgiden bahsediyor ve böylece güya solcu görünmeye çalışıyor. Ama solculuğu bile borsa diliyle anlatmaya kalkıyor. CHP’nin kendini halka arz etmesinden, piyasadan talep toplamasından bahsediyor. İşte burjuvalık CHP’nin genlerine bu kadar işlemiştir.
Emperyalizme biat eden solculuk olmaz
CHP’deki yoğun değişim tartışmaları içinde ABD ve Avrupa Birliği emperyalizmine biat politikasından, NATO’culuktan şikâyet eden, bu çizgiyi değiştirmekten bahseden tek bir kişiye de rastlanmıyor. Tabii ki bunda da şaşılacak bir şey yok. Yani CHP’de değişim tartışması ne kadar yoğun yapılırsa yapılsın bu partinin burjuva sınıf karakterinde ve emperyalizm taraftarı çizgisinde zerre kadar bir değişiklik ufukta görünmüyor.
CHP burjuva olduğu için sağa gidiyor
CHP’nin yüzü sağa doğru dönmüştür. Bu bir politik tercih değildir CHP’nin burjuva sınıf karakterinin doğal sonucudur. CHP’nin bir türlü yüzde 30’ları aşamayan oy potansiyelini aşmak için sağ muhafazakâr seçmene kendini beğendirmesi gerekiyor. Bunun bir yolu, sağla ittifak politikasına devam etmek, CHP’yi iyice sağcılaştırmak, siyasal İslamcı hatta faşist söylemleri CHP’ye taşımak. Bu çizgi değil de daha solcu bir kimlik benimsenirse, yine alınacak oy oranı belli. Değişen bir şey olmayacak. Çünkü toplumun kimlikler üzerinden, yani din, inanç, mezhep, memleket temelinde hangi oranda bölündüğü bellidir. CHP bir gün tekrar sola doğru dönerse bu da 60’lı ve 70’li yıllarda olduğu gibi işçi sınıfının önünü açmak için olmayacak, sola yönelen işçi sınıfını düzen içinde tutmak için olacaktır. Yani CHP sadece burjuvazinin çıkarı solcu olmasını gerektirdiğinde sola döner.
Değişim sınıf siyaseti ile olur! Sınıf siyaseti CHP’den kopmayı gerektirir!
Bu kısır döngü sadece sınıf politikasıyla aşılabilir. Yani insanlara “sağ muhafazakâr seçmen” olarak değil işçi, emekçi, yoksul köylü olarak bakarsanız, emekçi halkın sınıfsal çıkarlarına uygun politikalar izlerseniz düzen siyasetinin değişmeyen matematiğini aşabilirsiniz. Ama bu politikalar sermayenin çıkarlarıyla çatışmak zorunda. Bu politikalarla Batı emperyalizminin desteğini de alamazsınız. Tam tersine emperyalizmle de karşı karşıya gelmek zorundasınız. Yani burjuvaziye ve emperyalizme göbekten bağlı CHP değişemez ve hiçbir şeyi de değiştiremez. Değişimin yolu sınıf siyasetindedir. Görev sosyalistlerin omzundadır. Bunun için de önce sosyalistler CHP’nin kuyrukçusu olmaktan vazgeçmeli, kimlik siyasetini sınıf siyasetiyle değiştirmelidir.
Bu yazı Gerçek gazetesinin Temmuz 2023 tarihli 166. sayısında yayınlanmıştır.