Geçmişten bugüne savaşın, ölümün, yıkımın adı: NATO
Emperyalizmin eli kanlı savaş aygıtı NATO 74 yıldır halklara kan kusturmaya, işçilerin emekçilerin, masumların katledilmesinde başrol oynamaya devam ediyor. NATO’nun, kurulduğu 1949 yılından Sovyetler Birliği’nin yıkılmasına kadar hedefinde öncelikli olarak Sovyetler Birliği’nin ve diğer bürokratik işçi devletlerinin kuşatılması, yalıtılması ve geri kalan ülkelerin emperyalizmin çıkarlarına hizmet edecek bir konumda tutulması vardı. Sovyetler Birliği yıkıldıktan sonra NATO’nun yeni hedefi Rusya oldu. Bugün ise gözünü Çin’den Güney Amerika’ya dünyanın her yanına dikmiş durumda.
1952 senesinde Türkiye’nin de katıldığı NATO’nun, ülkemizin işçi sınıfına ve emekçi halkına getirdiği şey Özel Harp Dairesi, yani hepimizin bildiği adıyla kontrgerilla oldu. Bir NATO aygıtı olan kontrgerilla Maraş, Çorum, Sivas, Gazi katliamları gibi ülkenin en kanlı katliamlarına imza atıp kardeş kavgasını körükledi. 1 Mayıs 1977 katliamı, başta DİSK Başkanı Kemal Türkler olmak üzere sayısız sendikacı ve öncü işçinin öldürülmesi hep kontrgerillanın ülkemizdeki faaliyetleriydi. Yani, NATO’nun elleri, kolları memleketin işçi sınıfının ve emekçilerinin kanıyla yıkanmıştır, bu örgüt işçi sınıfının kanlısıdır.
Geçmişte Balkanlar’dan Afganistan’a dünya halklarını cenaze, düğün demeden bombalayan, kentleri yerle bir eden NATO, bugün de yıkıma devam ediyor. Önce Ukrayna’da faşist çetelerin katliamlarının önünü açtı, ardından Ukrayna’da Rusya’yla savaşı kışkırttı. Bugün de ülkeyi yıkıma sürükleyen, dahası bir üçüncü dünya savaşı tehdidi yaratan savaşın bitmemesi için elinden geleni ardına koymuyor. Rusya’yı savaş meydanında yorup güçten düşürmek için Ukrayna’yı taşeron olarak kullanıyor ve ülkenin yerle bir olmasını, alt yapısıyla, üst yapısıyla harabeye dönmesini zerre kadar umursamıyor.
Yıkımdan kurtulmak için NATO’dan çıkalım, NATO’yu yıkalım!
Türkiye’nin de Ukrayna’nın bugün düştüğü duruma düşme, hatta çok daha büyük yıkımla karşılaşma riski var. Çünkü Türkiye, İncirlik üssünde NATO’nun nükleer silahlarına ev sahipliği yapıyor, dolayısıyla olası bir nükleer savaşta ilk vurulacak hedefler arasında yer alıyor. Ayrıca NATO’nun Rusya’ya karşı savaşında savunma hattı Toros Dağları’ndan başlıyor, yani NATO olası bir savaşta en baştan Anadolu topraklarını işgale terk etmek üzerine plan yapıyor. NATO’nun Türkiye için bir güvenlik şemsiyesi olduğu yalandır. NATO en büyük güvenlik tehdidir.
Böyle bir yıkımdan kurtulabilmek için memleketin dört bir yanına dağılmış tüm emperyalist üslerin kapatılması ve NATO’dan çıkmak için mücadele etmek zorundayız. Bu da yetmez, Finlandiya ve İsveç’in üyeliği ile birlikte NATO’nun genişlemesine de karşı çıkmak, onun yıkılması için mücadele etmek gerekir. Bu yüzden işçi sınıfının kanlısı NATO’dan çıkalım, dünyanın dört bir yanında NATO’nun yıkılması için seferber olalım.