Avukatlar ekmek ve hürriyet mücadelesinde: CMK tarifesi Avukatlık Asgari Ücret tarifesine eşitlensin!
Türkiye Barolar Birliğinin ev sahipliğinde, 5 Eylül tarihinde gerçekleşen 47. Baro Başkanları toplantısında 81 ilde aynı anda, CMK (Ceza Muhakemesi Kanunu) atamaları (ceza davası dosyalarında zorunlu avukat ataması) için belirlenen ücretlerin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesindeki ücretler ile eşitlenmesi talebiyle eylem kararı alındı. Buna göre 13 Eylül’de tüm illerde CMK görevlendirmeleri yavaşlatıldı. 20 Eylül’de şiddet ve istismar mağduru kadın ve çocuklar için gelen talepler hariç CMK görevlendirmeleri bir gün süreyle tüm illerde durdurulacak. 27 Eylül’de yine şiddet ve istismar mağduru kadın ve çocuklar için gelen talepler hariç CMK görevlendirmeleri üç gün durdurulacak. Tüm bu eylemlerden sonra sonuç alınamaması halinde CMK görevlendirmelerinin süresiz olarak durdurulması gündeme alınacak. Zorunlu avukat görevlendirmesi, savunma hakkının kullanılması ve adalete erişimin etkin kullanımı kapsamında önemli bir yer teşkil ediyor. Avukat tutmak için maddi imkânı olmayan kişiler, karakollarda ve adliyelerde hukuki destek alabilmek için CMK görevlendirmelerinden faydalanıyor. Bu kişiler ise genellikle yoksullardan, emekçilerden ve köylülerden oluşuyor.
Avukatlar emeklerinin karşılığını istiyor
Bir CMK dosyasına harcanması gereken emeğin herhangi bir ceza dosyasından farkı yok. Bir kişi avukat tuttuğu zaman avukatın alması gereken (veya herhangi bir ücret almasa dahi bu ücreti aldığı kabul edilerek vergisini ödemek zorunda olduğu) bir ücret tarifesi var. Bu tarife Adalet Bakanlığı tarafından belirleniyor. Bunun dışında, CMK görevlendirmelerinde ise miktarı Adalet Bakanlığınca belirlenen ve Başsavcılıklar tarafından ödenen bir ücret tarifesi var. Bu tarifeler arasındaki fark çok yüksek. Öyle ki CMK ücretleri çoğu zaman dosyaların kırtasiye masraflarına bile yetmiyor. Adalet Bakanlığı, kişinin avukata ödeyeceği ücreti belirlerken ve gelecek vergiyi belirlerken elini korkak alıştırmıyor. Ancak iş, CMK görevlendirmelerinde avukatların emeğinin karşılığını ödemeye gelince emek yok sayılıyor.
Avukat talep eden de CMK avukatlığı yapan da emekçi halktan insanlar
CMK uyarınca avukat talebinde bulunan kişilerin çoğunluğunu emekçi ve yoksulların oluşturduğu gibi, CMK görev listelerinden dosya alan avukatların çoğunluğu da geniş veya zengin bir müvekkil çevresi olmayan, geçimini zor koşullarda sağlamaya çalışan, emekçi halkın içinden gelen genç avukatlar. Bu avukatlar kendilerine reva görülen CMK ücretlerine ihtiyaç duymaktalar. Ancak CMK tarifesinde belirlenen ücretlerin düşük olması yetmiyormuş gibi Başsavcılıklar bu ücretleri aylarca yatırmıyor. Bu durum avukatın iş motivasyonunu düşürüyor ve birçok durumda vatandaşın da adalete erişim hakkını kullanabilmesinde sorun yaşamasına sebep oluyor. Karakollarda ve mahkemelerde CMK avukatlarına, evraklarda imzası olması gereken, işi yavaşlatan kişiler olarak bakılıyor. Avukatın dosya incelemesi ve/veya müvekkil ile görüşmesi kısıtlanmaya çalışılıyor. Bu durum kişilerin hukuki haklarını kısıtladığı gibi, avukatların da onurunu zedeleyen bir hâl almış durumda.
Siyasi hesap yapan iktidar ve yandaşları
CMK tarifesinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ile eşitlenmesi talebi yıllardır baroların ve tüm hukuk örgütlerinin gündeminde olan bir konu. Konuyla ilgili bakanlığa defalarca başvuru yapılsa da bakanlık bu konuda adım atmadı. Eylem kararı alındıktan sonra ise kendisi de avukat olan bakan Bekir Bozdağ, sanki bu konuyu ilk defa duyuyormuş gibi baroları “belli siyasi hesapları yapmakla” suçladı. Ancak geçen sene aralık ayında yapılan TBB seçimlerinden önce apar topar tarifelerin güncellenmesi ve iktidara yakınlaşması ile bilinen önceki Baro Başkanı Metin Feyzioğlu’nun yeni tarifeyi bir seçim propagandasına çevirmesi meselenin esas iktidar cephesinden siyasi olarak ele alındığının da bir kanıtı niteliğinde. İşin başka bir boyutu da adliye memurlarının avukatlara işlerin düzgün şekilde yürümesini istediklerinde CMK görevlendirmesi ile geldiklerini hatırlatmaları.
Avukatların ekmek ve adalet taleplerine destek olunmalı!
İktidar, bu tarife ile avukatları mağdur ettiği gibi avukat ihtiyacı olan kişilerin de mağdur olmasına sebep oluyor. Avukatlar emekleri, onurları ve müvekkillerinin hürriyetleri için mücadele ediyor. Avukatlar haklarını aradığında iktidar yine mücadele edenleri halkla karşı karşıya getirmeye çalışacak. Türlü şekilde karalayacak. Fakat CMK avukatları da, CMK uyarınca avukat talebinde bulunan çoğu kişi gibi birer emekçi. Nasıl ki bir metro işçisi grev yaptığı zaman ulaşım aksıyor, belediye temizlik işçisi grev yaptığında etrafta çöp birikiyorsa avukatların ekmek ve adalet talebiyle yaptıkları eylemin de benzer bir sonucu olacaktır. Fakat bu tarz eylemler ve grevler emekçilerin hak ve zam arayışları için olmazsa olmazdır. Bununla birlikte, emekçilerin çıkarları birbirine bağlıdır. Bir sektörde ücretler düşükse bu, diğer sektörlerdeki emekçilerin ücretlerini de olumsuz etkiler. Bir sektörde emekçiler kazanım elde ettiğinde bu aslında tüm emekçilerin birer kazanımı haline gelir. Dolayısıyla avukatların bu mücadelesi tüm emekçilerin mücadelesidir.