Yemeksepeti’nde sendika yoksa boykot var!
Yemeksepeti’nin sendika karşıtı tutumuna karşı Tüketiciler Birliği Federasyonu ve Nakliyat-İş öncülüğünde bir dizi sendika, şirketin Şişli’deki genel merkezinin önünde yaptıkları eylemle boykot çağrısında bulundu. Devrimci İşçi Partisi’nin de destek verdiği eylemde yapılan boykot çağrısı kısa sürede sosyal medyanın önde gelen gündemlerinden biri haline geldi. Yemeksepeti işçilerinin örgütlenme mücadelesini destekleyen ve şirketin sendika karşıtı tutumunu protesto eden çok sayıda kişi, telefonlarından Yemeksepeti uygulamasını silerek ve sosyal medyada paylaşım yaparak boykota destek verdi.
DİSK’e bağlı Nakliyat-İş sendikasında örgütlenerek 2000 üye ile yetki aşamasına gelmişti. Ancak şirket, işkolunu taşımacılıktan çıkartıp “ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar” işkolu olarak değiştirerek işçilerin sendika üyeliklerini düşürmüştü. İşkolu değişikliğinin gerçekleşmediği az sayıdaki depoda Türk-İş’e bağlı TÜMTİS sendikası örgütlendi. Şirket TÜMTİS’in Çalışma Bakanlığı’ndan aldığı yetkiye de itiraz ederek süreci mahkemeye taşımış durumda. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, görev alanında bulunması ve sorumluluğu olmasına rağmen şirketin muvazaalı işkolu değişikliğine müdahalede bulunmuyor, yetki itirazını görüşen mahkemeler ise uzayan yargılamaları sendika hakkı ihlali olarak gören Anayasa Mahkemesi kararlarına rağmen halen ipe un sermeye devam ediyor. Hal böyle olunca da binlerce Yemeksepeti işçisi örgütsüz kalıyor ve yoğun performans baskısı altında, başta İstanbul olmak üzere şehirlerin yoğun trafiği içinde kelle koltukta çalışmaya devam ediyor.
Sendika motorlu kuryenin emniyet kemeridir!
Sendikasız çalışmak her işkolunda iş kazalarına davetiye çıkarmak demek. Hele ki işçilerin yoğun trafikte, hızlı sipariş yetiştirme baskısı altında çalıştığı paket servis işinden bahsediyorsak, tehlike çok daha artmaktadır. Göz göre göre gelen, önlenebilir olan ama sermayenin kâr hırsı nedeniyle göz yumulan bu kazalar, ölümle sonuçlandığında artık kaza değil birer cinayettir. Motorsiklette emniyet kemeri yoktur ama motorlu kuryenin emniyet kemeri sendikadır. Yeterli ücret alamayan, yaptığı hatalarda ücreti kesilen, sürekli performans ve süre baskısı altında, otomobiller için dahi tehlikeli bir trafik ortamında motor süren kuryeler için, onları ölümle burun buruna getiren koşulları değiştirmenin tek yolu sendikadır. Örgütsüz işçi geçimini sağlayabilmek için yaşamını ortaya koymaktadır. Örgütlü işçi ise yaşamını korumak için gerektiğinde emeğinin gücünü kullanabilecektir. İşte bu yüzden sendika işçiler için bir hayat memat meselesidir.
Pandemide yaşamı devam ettiren kuryeler kendi yaşamlarına da değer verilmesini istiyor
Pandemi döneminde milyonlarca vatandaş için hayatı daha kolay ve sürdürülebilir hale getiren motorlu kuryeler, kendi yaşamlarına da değer verilmesini istiyorlar. Bu işçilerin hakkı nasıl ödenir? Maaşla, primle, bahşişle bu hak ödenmez. İşçiler kimseden ne lütuf ne bahşiş bekliyor. Haklarını sendikalı olarak bihakkın alabilmek, yaşamlarını tehlikeye atmadan, insanca koşullarda çalışmak ve yaşamak istiyorlar. Yemeksepeti’ne yönelik boykot çağrısına katılmak, şirketi sendikal haklara saygı göstermeye zorlamak için olduğu kadar bu sektörde farklı şirketlerde çalışan tüm işçilerin sendikalaşmasını teşvik etmek için de son derece önemlidir.