Başyazı: İşçiler emekçiler siyasete!

Nisan 2021 Başyazı

Merkez Bankası faizleri arttırdı. Faturayı borç batağındaki milyonlarca işçi, emekçi, yoksul köylü daha fazla faiz ödeyerek, üstelik faizleri bahane edip yatırımları kesen kapitalistler yüzünden işsiz kalarak ödedi ve ödemeye devam ediyor. Erdoğan Merkez Bankası başkanını görevden aldı. Dolar ve avro zıpladı. Enflasyon fırladı. İşçi ve emekçinin mutfağındaki yangın alevlendi. Yine milyonlar faturayı hayat pahalılığı ile ödedi ve ödemeye devam ediyor. AKPnin lebaleb kongrelerinin faturasını hastalığın yayılması ile ödedi emekçi halk. İktidarın keyfine göre aç-kapa derken esnafın yüzü bir türlü gülmedi. İşçi sınıfı ise salgının ilk gününden beri iliğine kemiğine kadar sömürülmek üzere lebaleb servislerle fabrikalara taşınıp duruyor.

Bunların hiçbiri kader değildi. Hepsi siyasi kararların sonucu yaşandı. Sermayenin, para babalarının, modern tefecilerin çıkarına olan, zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul yapan kararlardı bunlar. Bu kararlar halka zorla dayatıldı. Karşı çıkan, devletin copuyla, kalkanıyla, biber gazıyla, gözaltısıyla tanıştı. İşinden, ekmeğinden edildi. Bu siyasetin adını koyalım. Bu, sermaye sınıfının siyasetidir. Bu siyaset bir istibdad rejimi ile yani baskıcı ve keyfi bir yönetimle hayata geçirilmektedir.

Bu siyaset ülkenin kaynaklarını Varlık Fonunda toplayıp emperyalist sermayeye ipotek ettiren siyasettir. Ülkenin işçilerini sermayeye ucuz işgücü olarak pazarlayan siyasettir. Bu ülkenin gençlerini emperyalizmin savaşlarında asker yapan siyasettir. Eğitim sistemini deneme tahtasına çevirerek, bu halkın çocuklarını kobay olarak kullanan, çocuklarımızı, koca bir kuşağı pandemiye ve özel okul patronlarının kâr hırsına, iktidar sahiplerinin ikbal sevdasına kurban eden siyasettir. Sağlık emekçisinin hakkını ödemeyen, sağlığı bir kâr kapısına dönüştüren, hastayı müşteri, hastalığı ticaret vesilesi olarak gören siyasettir.  

Bu siyaset ülkenin gencecik evlatlarını kardeş kavgasına sürükleyen, ırkçı, mezhepçi, ayrımcı, erkek egemen bir siyasettir. Çünkü azınlık, çoğunluğu ancak o çoğunluk binbir parçaya bölünürse yönetebilir. Siyaset sermayenin tekelindedir. İşçiye, emekçiye, küçük esnafa, köylüye, emekçi kadına, gence siyaset namına izin verilen sadece zamanı geldiğinde bir kâğıt parçasını sandığa atmasıdır. Onun dışında ona siyaset karıştırma, buna siyaset karıştırma diye her dakika vatandaşın ensesinde boza pişirilir! Sen siyasete karışmazsın ama siyaset senin her şeyine karışır!

İşçi emekçi kardeşler! Bu dayatmayı reddediyoruz!

Siyasete karışacağız! Her şeye, her işe de siyaseti karıştıracağız! Ama bu siyaset sömürücü sınıfların ve emperyalistlerin kirli, yozlaşmış, yalan dolu siyaseti değil, bizim dosdoğru emek siyasetimiz olacak! Adını koyalım: Bu siyaset işçi sınıfı siyasetidir. Kimliklerde bölünmeyi reddeden, ekmek ve hürriyet için birleşen bir siyasettir bu! Emperyalist zincirleri kıran; istibdadı, baskıyı, zulmü reddeden siyasettir. Sömürücü azınlığa karşı işçi ve emekçi çoğunluğun siyasetidir! Emekçi halkı birbirine düşman eden politikanın yerine Türk ile Kürdü, Sünni ile Aleviyi barıştırıp omuz omuza mücadele etmesini sağlayacak bir siyasettir! Emekçi kadınların en önde olduğu siyasettir, kendi geleceğini memleketin ve insanlığın geleceği ile bir tutan gençliğin siyasetidir.   

Bu siyaset, zincirli meclisin tiyatro sahnesinde figüranlık yapan vekillerin parmaklarını kaldırıp indirdiği sahte siyaset değil; çalışan, üreten nasırlı ellerin hem kendisinin hem memleketin kaderini eline aldığı gerçek siyasettir.

Zincirsiz, barajsız, eşit koşullarda, propaganda özgürlüğüyle yapılacak bir seçimle oluşturulacak Kurucu Meclis için! Sömürücü azınlığın değil, emekçi çoğunluğun yararına kararlar verecek bir işçi emekçi hükümeti için! 

Gelin sınıf siyasetinde birleşelim! Sendikalarda, fabrika ve iş yeri komitelerinde ekmeğimiz için örgütlenelim! Hürriyet için mücadele alanlarında el ele verelim! İşçi sınıfı partisinin inşası için Devrimci İşçi Partisi saflarında örgütlenelim!

İşçi sınıfının uluslararası birlik dayanışma ve mücadele günü olan 1 Mayıs işçi sınıfının siyaset masasına yumruğunu vurmasına vesile olsun!

 

Bu yazı Gerçek gazetesinin Nisan 2021 tarihli 139. sayısında yayınlanmıştır.