Arçelik Çerkezköy televizyon fabrikasından bir işçi: Onlar için değil, kendimiz için üretim!
“Yaşanan bu zor günlerde üyelerimizin istihdamını, hak ve özgürlüklerini ve ekonomik koşullarını korumak, sağlık koşullarını gözetmek üzere işverenlerle yapılan bir dizi toplantıda bazı konularda mutabakata varılmıştır.” Böyle başlıyor Türk Metal Sendikası yönetim kurulu toplantısının kamuoyuna açıklanan yazısı. Durum bu şekilde olunca da insan ister istemez soruyor: Hangi patronlarla, hangi toplantılarda, hangi konularda mutabakata varıldı, bir mutabakat varsa mutabakatın diğer tarafındaki firmalar neden her hangi bir açıklama yapmıyor? Bir tane fabrikanın ismi var. Ford fabrikası. Tabii otomobil fabrikalarının virüse karşı solunum cihazı yapabileceğini biliyoruz. Ya bu solunum cihazlarını üretirsiniz yahut da biz fabrikaya el koyar ürettiririz gibi bir konuşma mı? Yahut fabrikada virüs ile karşılaşıldığı taktirde fabrikanın tamamen kapatılmasını mı konuştular? Hayır! Bunların hiç birisi konuşulmamış. Aksine izinler, yıllık ücretli izin olarak kullanılsın diye konuşulmuş. İşten atmanın bu süreçte olmayacağı belirtiliyor. Ancak geri kalan her şey sermayenin istediği şekilde. Dolayısıyla bir şeye karşılık kaç şey verilmiş vaziyette?! Bu tavizlerden biri mesela esnek çalışma! Bir aylık sürenin sonunda da ücretli izin kullandırılan günler için patronların telafi ve denkleştirme çalışması yapabilecekleri, cumartesi gününün tatil olduğu fabrikalarda cumartesi günlerinde de bu çalışmaların fazla mesai ücreti olmadan 4 ay boyunca yapılabileceği söyleniyor.
Neden peki? Olağanüstü bir durum varmış. Burada olağanüstü olan tek bir şey varsa o da, bunca teşvike ve vergi borçlarının silinmesine rağmen üstüne 100 milyar lira sermayeye ek destek verilirken, patronların işçiye gelince 4 ay boyunca fazla mesai ücretlerimizi vermek istememeleri ve yetmeyip sendikanın da buna çanak tutmasıdır! Peki fabrikada ne konuşuluyor? Üretim ihtiyacına göre bir vardiya izindeyse diğer vardiya üretime devam edecek. Ve ücretli izinler üretim ihtiyacına göre daha az veya daha çok olacak. Peki bu dönüşümler sırasında virüs o sırada fabrikada üretimde olan işçilerle karşılaşırsa?! Bize söyledikleri protokole göre fabrikanın yine de kapanmayacağı ama protokolde öyle bir madde yok! Aksine gerekli tedbirlerin alınmaması durumunda protokolde çalışmaktan kaçınma hakkının kullanılabileceği ve üretimin durdurulacağı yazıyor!
Biz metal işçileri olarak bu şartlar altında da, gerekli tedbirlerin alınması ile üretmeye hazırız! Ama Koç’ların cebini doldurmak için değil, kendimiz için üretmenin zamanı bugün! Arçelik’te de solunum cihazı üretilecek. Ama bir bant ona ayrılırken diğer banda hazır olun rekor denemesi yapacağız diyorlar. Hayır, üretimden gelen tüm gücümüzü halkın sağlığı için kullanalım! Yok eğer halkın sağlığını da işçinin sağlığını da yok sayarak rekor denemeleri ile televizyon ürettirmeye devam edecek olurlarsa o zaman şalteri indirip yine üretimden gelen gücümüzü göstemeyi de biliriz!
Bu yazı Gerçek gazetesinin Nisan 2020 tarihli 127. sayısında yayınlanmıştır.