Ürdün halkı seneyi eylemlerle kapattı
Geçtiğimiz yıl Ürdün’de halk yoksulluğa, işsizliğe, temel ihtiyaçların pahalılığına karşı ekonomik talepleri olan birden fazla eylem dalgası ile ülke gündemini sarstı. 2016’da yürürlüğe konan bir anlaşmanın sonucu olarak İMF’nin ülkeye dikte ettiği gelir vergisi yasası, Mayıs ayında parlamentoya tasarı olarak geldiği andan itibaren halkın tepkisine ve eylemlere sebep oldu. Haziran başında Ürdün tarihinin önemli dönemlerinden biri yaşandı, bir haftayı aşan bir halk isyanı çok önemli kazanımlar elde etti. Hani Mülki hükümeti görevden alındı, yükselen akaryakıt fiyatları donduruldu ve tartışmalı vergi yasa tasarısı geri çekildi. Eylemler iktidara bu geri adımları attırdıktan sonra duruldu.
Gerçek gazetesinde eylemlerin sona ermesinin hemen ardından Sungur Savran imzasıyla yayınlanan değerlendirme yazısı, Kral 2. Abdullah’ın ılımlı tutumunun ve verdiği tavizlerin kısa vadede yangını söndürmesi için şöyle diyordu: “Bütün bunlar Ürdün devlet mekanizmasının kitle hareketinin yarattığı tehdidin üstesinden gelmesini sağladı, fakat finansal ve ekonomik kriz geri döndüğünde bu tehdit her halükarda burjuvazinin politik kadroları için yeniden bir kâbus olacaktır.”
Kâbus 2018’in son ayında geri döndü. Ömer Rezzaz’ın yeni hükümeti İMF’nin dayattığı vergi yasasını, üzerinde değişiklikler yaparak yeniden gündeme getirdi. Yasa tasarısının ilk halinde yıllık geliri 17 bin dinar ve daha fazla olan ailelerden vergi alınması öngörülüyorken, yeni yasaya göre 2019 yılında yıllık geliri 20 bin dinardan az olan aileler vergiden muaf tutulacak. 2020 yılında bu sınır 18 bin dinara çekilecek. Yasa tasarısı kraliyet makamlarınca onaylanarak Aralık’ın ilk günlerinde resmi gazetede yayınlandı. Bunun sonucunda binlerce Ürdünlü sokaklara çıktı. Yüzlerce insanın katıldığı ayrı ayrı eylemler düzenlendi. Eylemlerin hedefinde yasanın geri çekilmesi olduğu kadar, yeni hükümetin istifası da yer alıyor. Başkent Amman’da Aralık ayının son günlerinde Başbakanlık binası yakınlarında toplanan insanlar parlamentonun feshini ve yeni hükümetin istifasını talep etti.
Dört haftaya yakın süren eylemler, Haziran ayında hükümet deviren halk isyanıyla kıyaslandığında daha düşük perdeden seyretti. Ancak Ürdün halkının, krallığın da burjuvazinin de kâbusu haline geldiği alınan büyük önlemlerden, eylemlere yapılan polis saldırılarından, uygulanan şiddetten ve gözaltılardan belli.
Aralık ayı Ortadoğu ülkeleri için sıcak geçti. Sudan halkı 2018’i halk isyanıyla kapattı; Lübnan’da ekonomik krize karşı sarı yeleklerle sokaklara inenler eylemler gerçekleştirdi; Irak’ta Temmuz ayından beri devam eden Basra isyanı durulmadı; Tunus’ta kameraman Abdurrezzak Zerki’nin ağır ekonomik şartları protesto etmek için kendisini yakması sonucunda eylemler düzenlendi, halk “kırmızı yelekler” giyerek sokaklara çıktı. 2018’i eylemlerle, isyanlarla uğurlayan Ortadoğu için, yeni yılda da yangının sönmeyeceğini söyleyebiliriz. Ürdün’de de İMF’nin bir kez daha dayattığı gelir vergisi yasası 1 Ocak’tan itibaren yürürlüğe girdi. Ağır bir ekonomik kriz ve İMF dayatmaları altında ezilen Ürdün halkının, er ya da geç krallığa ve burjuvaziye korktuklarını yaşatacağı geçtiğimiz yıl boyunca yaptıkları eylemlerden belli.
Bu yazı Gerçek gazetesinin Ocak 2019 tarihli 112. sayısında yayınlanmıştır.