İZBAN işçileri greve hazırlanıyor!
İZBAN (İzmir Banliyö Sistemleri) ile Demiryol-İş Sendikası'na bağlı işçiler arasında TİS (Toplu İş Sözleşmesi) görüşmelerinde anlaşmaya varılamadığı için İZBAN işçileri 25 Ekim Perşembe günü itibariyle 60 gün içerisinde greve çıkma kararı aldılar. 342 işçiyi ilgilendiren TİS talepleri ekonomik krizin can yaktığı bu dönemde emekçiler için çok kritik bir hâl almış durumda. İşçiler, sözleşmede hazırlanan taleplere sahip çıkacağını ve kazanana kadar mücadeleyi bırakmayacaklarını söylüyor. İZBAN işçileri, 8 Kasım 2016 yılında TİS görüşmeleri tıkandığı için greve çıkmıştı. Yine bir TİS süreci tıkanmış durumda. İZBAN grevi adım adım yaklaşırken, Gerçek Gazetesi olarak Demiryol- İş Sendikası İZBAN işyeri baştemsilcisi Ahmet Güler ile yaptığımız röportajı yayınlıyoruz.
Gerçek: İZBAN şirketi ile TİS görüşmelerinde anlaşmaya varamadığınız için, 25 Ekim Perşembe günü itibariyle 60 günlük greve çıkma süreci sizin için başlamış durumda. İZBAN işçileri olarak talepleriniz nelerdir? İşverenin bu taleplere karşı teklifi ne oldu?
Talepleri 4-5 ana maddede değerlendiriyoruz. Bildiğiniz üzere, Türkiye'de enflasyon yüzde 24'leri buldu. Çok daha artacak yönünde bir eğilim var. Biz kök ücretler dediğimiz ücretlere yüzde 28 zam talebinde bulunduk. Sosyal yardımlar anlamında tüm belediyelerde 112 günlük ikramiye ödeniyor. Biz de, iş yerimizde bu şekilde ödenmesini istedik. Makinist arkadaşlarımıza kilometre tazminatı dediğimiz bir tazminat var. Onu talep ettik. Ayrıca vardiya tazminatı talebinde bulunduk. Ancak söylediğimiz taleplere hiçbir şekilde dönüş yapılmadı. Yüzde 28 oranında zam istediğimiz kök ücretlere, işveren tarafından yüzde 11 ile yüzde 14.6 arasında zam teklifinde bulunuldu. Ayrıca, sendikamız tarafından sosyal yardım olarak yakacak yardımı ve iş riski tazminatına yüzde 28 oranında zam talebinde bulunuldu. Arabuluculuk sürecinde ise bu oran yüzde 31.4'e çıktı. Yanlış anlaşılmaması için belirtmek isterim ki, bizim istediğimiz sosyal yardımlar çok küçük rakamlar. Brütte ücretler üzerinde 40-50 lirayı geçmeyen rakamlar. Genel olarak taleplerimizin içinde bulunan rakamlar afaki rakamlar değil. Biz, İzmir'de toplu ulaşımda en düşük ücretleri alıyoruz. Herkes yüzdelik dilimlerden bahsediyor. Ama yüzdelikler gerçekleri yansıtmaz. 3000 TL'nin yüzde 10'u ile 1800 TL'nin yüzde 10'u arasında TL bazında büyük bir fark ortaya çıkıyor. Oran aynı ama işçinin cebine giren ücret farklı. Neticede, biz kademli olarak iyileştirme sürecini uygun gördük. Dolayısıyla taleplerimiz bu şekilde oluşturduk.
Gerçek: Greve nasıl hazırlanıyorsunuz?
Biz mücadele etmeye, haklarımızı sonuna kadar aramaya hazırız. Biz bu süreçte, öncelikle siyah kurdele takıp, sakallarımızı kesmeyerek ilk eylemimizi başlatmış olduk. Ayrıca artık deneyimli olduğumuz için herkes ne yapacağının bilincinde. Geçen grevde yaptığımız eksiklikler vardı. Bunları kendi içimizde değerlendirip bu şekilde hazırlık yapıyoruz.
Gerçek: Yaklaşmakta olan grevinizim diğer sektörlerdeki işçileri de olumlu yönde etkileyeceğini düşünüyor musunuz?
2016 yılınca ilk greve başladığımızda İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu yüzde 15'lik zam vereceklerini söylemişti. O döneme kadar belediyenin hiçbir kurumunda bu oranda zam ön görülememişti. İZBAN işçilerinin yaptığı direniş sayesinde İZBAN işçisinde yapılan tüm TİS'lerde yüzde 15 oranında zam uygulandı. İZBAN işçilerinin sözleşmesi zaman olarak önce olduğu için belediye işçilerinin bir kulağı İZBAN işçilerindedir. İşçilerin üzerinden ölü toprağı atmak öncelikle İZBAN işçilerindir, yani bizlerin.
Gerçek: İzmir emekçi halkından beklentiniz nedir?
Biz şehir içi toplu ulaşım sektöründe çalışan işçileriyiz. Bu grevden etkilenecek olan tabi ki dar gelirli vatandaşlardır, İzmir'in işçileridir. Bilmenizi isterim ki bugün çalışan arkadaşlar enflasyon karşından gerçekten ezildiler. Birçok insanın borcu var. Son 6 aydır gelir ve gider korkunç bir fark yarattı. Kimse eğlence olsun diye greve çıkmaz. Ayrıca grev yapıldığı zaman İzmir halkı mağdur olacak gibi yazılar yazılıyor. Ancak herkes şunu bilmelidir ki grev, üretimden gelen gücünüzü kullanmaktır. Bizim de ürettiğimiz ürün, İzmir halkını bir yerden bir yere götürmektir. Biz üretimden gelen gücümüzü kullandığımız zaman maalesef İzmir halkı mağdur oluyor. Ama mağduriyetin asıl sorumlusu İZBAN işçileri değildir. Tersine, bu şehri yöneten, TİS'i bu noktalara kadar götüren kişilerdir. Biz İzmir halkından bize destek olmalarını istiyoruz. Bugün emek meselesinde biz muzdaribiz. Yarın başkaların da başına gelebilir. Son olarak, şunu söylemek isterim. Bizim yaptığımız mücadele İZBAN'da çalışan 342 işçinin sıkıntısı İzmir emekçi halkın sıkıntısını dile getirmek için yapılmış bir eylemdir.
Gerçek: Mücadeleniz ne kadar sürecek?
Bizim aldığımız ücretler Türkiye'nin ekonomik koşullarına, yaşam standartlarına baktığınızda çok düşük ücretler. İZBAN'da çalışan makinistler 47 TL yakacak yardımı, 95 TL de iş riski tazminatı alıyor. İstediğimiz zam yüzde 100 olsa ne fark eder? Çok net ifade etmek isterim ki, işverenden talep edilenleri İZBAN işçisi almadan bırakmayacaktır. Haklı olduğumuz mücadelede taleplerimiz karşılanana kadar mücadelemizi sürdüreceğimizi, gerekirse 30-40 gün grev yapacağımızı belirtmek isterim.