Düyun-u Umumiye’den Mckinsey’e: TBMM ve Sayıştay denetiminden kaçırılan devlet Amerikan şirketince denetlenecek!
New York’ta Türkiye-ABD İş Konseyi’nin konferansında konuşan Berat Albayrak, bakanlık bünyesinde yeni kurulan Maliyet ve Dönüşüm Ofisi için McKinsey ile çalışmaya karar verdiklerini açıkladı. Yanlış duymadınız Türkiye Cumhuriyeti’nin Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı bir ofis resmen bir Amerikan şirketiyle çalışma kararı aldı. Söz konusu ofis kamuda tasarruf yapmayı ve harcamaların kısılmasını amaçlıyor. Bu süreç Amerikan şirketi McKinsey denetiminde sürdürülecek.
Yürütmenin denetlenmesi açısından TBMM tümüyle işlevsizleştirilirken, Sayıştay’ın yetkileri kısıtlanırken kamu idaresinin maliyet dönüşümü bir Amerikan şirketinin denetimine bırakılmış durumda. McKinsey daha çok şirketlerle birlikte çalışıyor ve şirketlerin maliyetlerini azaltmak için projeler oluşturuyor. Bu projeler her zaman işçi sayısının azaltılması, mevcut çalışanların daha yoğun çalıştırılması ve sosyal hakların tırpanlanması ile sonuçlanıyor. McKinsey şirketlere bu projeleri daha fazla kâr elde etmeleri için hazırlıyor.
Peki devletteki dönüşüm ile bu şirketin ilişkisi nedir? McKinsey, uluslararası finans merkezlerinin çıkarları doğrultusunda devletteki maliyet dönüşümünü denetleyecek. McKinsey’in varlığı uluslararası tefecilerin verdikleri borçları faizi ile alabilmesinin bir garantisi işlevini görecek. Neyin maliyet neyin gereklilik olduğuna uluslararası tefeciler adına bu şirket karar verecek. Böylece dış borç anapara ve faiz ödemeleri dururken devletin başka yerlere harcama yapmayacağına dair emperyalizme güvence verilmiş olacak.
McKinsey’le yapılan anlaşmanın mantığı bir Düyun-u Umumiye mantığıdır. II. Abdülhamit istibdadı döneminde kurulan Düyun-u Umumiye, Osmanlı’ya borç veren emperyalistlere kamu maliyesini denetleme hakkı veriyordu. Borç batağındaki Osmanlı bu şekilde topladığı vergi üzerinde dahi tasarruf hakkı olmayan bir yarı-sömürgeye dönüştü. Emperyalistler verdikleri borçlara karşılık Düyun-u Umumi aracılığıyla devlet gelirlerine el koydular. Böylece Osmanlı devleti mali ve siyasi boyunduruk altına alındı.