Üniversitede sermaye odaklı eğitime hayır!
Geçtiğimiz günlerde Erdoğan 10 üniversitenin araştırma üniversitesi olarak belirlendiğini ve bu 10 üniversitenin araştırma kalitesinin artırılması için çaba sarf edileceğini söyledi. Adı geçen üniversitelerin araştırma kalitelerinin artacağı söylense de bahsedilen projenin, sermaye ile üniversite ilişkisinin hızla arttığı günümüzde, üniversiteleri sermaye ile daha fazla bütünleştirmenin bir yolu olduğu oldukça açık. Zaten, Erdoğan'ın aynı konuşmasında bir türlü istediği seviyeye ulaşmamasına rağmen halen üniversite-özel sektör işbirliği için yeni adımlar attıklarını söylemesi de bunu gösteriyor.
Üniversite-özel sektör işbirliği adı altında palazlanan teknokentler gibi projeler ile üniversiteleri sermayeye açma girişimi, bilimin daha fazla sermaye odaklı olmasına yol açıyor. Üretilen bilimin değeri sermayenin elde edeceği kâr üzerinden ölçülüyor. Üniversiteler, öğrencilerin kendilerini nitelikli eğitim alarak var edebileceği, yeteneklerini açığa çıkararak geliştirebileceği yerler olmaktan çıktı. Sermayenin çıkarları doğrultusunda eğitilen ve mezun olduktan sonra çoğunlukla düşük ücretlerle, sermayenin dişlileri arasına atılan öğrencilerin "yetiştirildiği" yerler oldu.
Araştırma üniversiteleri de bahsettiğimiz bu tablo üzerine tasarlanıyor. 15 yıllık AKP iktidarı üniversitelerin geldiği vahim noktanın baş sorumlusu. Üniversitelerde hem öğrencilerin hem de çalışanların kronik problemlerine çözüm bulmak, eğitimin önündeki engelleri kaldırmak şöyle dursun, yapılan her hamle üniversitelerin sermayeye açılmasına neden oldu. Eğitimin niteliği, bilimselliği ise günden güne düştü.
Bizler eğitimin bilimselliğinin ve kalitesinin, üniversitelerin sermayeye daha fazla açılması ile artmayacağını biliyoruz. Üniversiteler sermayenin çıkarlarının aksine halkın çıkarlarının gözetildiği, öğrencilerin kendi yeteneklerini geliştirebileceği yerler olduğunda bilimsel ve kaliteli eğitime ulaşacağız. Üniversiteleri, geleceğimizi boğmaya çalışanlara karşı mücadele etmekten başka alternatifimiz yok!
Bu yazı Gerçek gazetesinin Ekim 2017 tarihli 97. sayısında yayınlanmıştır.