Atlen Yıldırım’ı kaybedeli bir yıl oldu
Atlen Yıldırım, ölümünün birinci yılı vesilesiyle Devrimci İşçi Partisi, ailesi ve dostlarının katılımıyla 23 Nisan 2017 Pazar günü İzmir’de Doğançay Mezarlığı’ndaki mezarı başında saat 14:00'te anılacak.
18 Nisan 2016’da Türkiye’deki devrim mücadelesi önemli bir kayıp yaşadı: Devrimci İşçi Partisi Merkez Komitesi üyesi Atlen Yıldırım mücadele ettiği amansız kanser hastalığına yenik düşerek hayatını kaybetti.
Gençlik yıllarında Deniz Gezmiş ve yoldaşlarının mücadelesini öğrenmeye çalışarak mücadeleye atılan Atlen Yıldırım hayatının son anına kadar mücadelenin içinde kaldı. Atlen yoldaş, mücadele için alan, mevki seçenlerden değildi; tam tersine hapishanelerde, fabrikalarda, köylerde, okullarda, kışlada ve hatta kemoterapi ünitelerinde en alçak gönüllü şekilde mücadelesini sürdürdü.
Hayatının geç bir aşamasında yolu Devrimci İşçi Partisi ile kesiştiğinde sıfırdan başlamaktan, yeniden sınanmaktan imtina etmedi. Hiçbir zaman “Benim geçmişim bana kefildir” demedi.
Atlen yoldaş, yoldaşları için aynı zamanda “Atlen Hoca” idi. Yıllar önce mücadelenin ihtiyaçları doğrultusunda bıraktığı öğretmenlik mesleğine bu sefer işçilere, emekçilere ve öğrencilere Marksizmi hem teorik hem de pratik olarak öğreterek başka bir şekilde devam etti. Bunun için hâlâ yoldaşları, arkadaşları ve ailesi tarafından Atlen Hoca olarak anılıyor.
Genç yoldaşlarının, işçilerin, emekçilerin hocası olmasının yanı sıra Atlen yoldaş aynı zamanda Marksizmin iyi bir öğrencisiydi. Kanserle mücadele ettiği günlerde dahi gece yarılarına kadar Marksizmi okumaya, öğrenmeye devam etti.
Hayatının hiçbir döneminde devrim için küçük iş-büyük iş ayrımı yapmadı. “Ben söylerim, başkaları yapar” diyen değil, bir işi yapmak için en önce kollarını sıvayandı. Nerede bir fabrika varsa onun önünde bildiri dağıtırken görürdünüz Atlen Yıldırım’ı. Grevdeki işçileri motive etmek için şiir okurken çıkardı karşımıza, bir eylemde konuşma yaparken duyardınız onu.
Ciddi şeker hastalığına rağmen, cezaevlerinin devrimciler için işkencehanelere dönüştürülmesine karşı çıkmak amacıyla 2000 yılındaki açlık grevi eylemine katılmaktan imtina etmedi Atlen yoldaş. Onun için doğru olanı yapmak ve böylece yoldaşlarına örnek olmak, ölümü göze almaya değer bir şeydi. Hem 1999 Ulucanlar katliamını, hem de 19 Aralık 2000 “hayata dönüş” adıyla anılan operasyonu cezaevinde başı dik karşıladı.
İyi bir Marksist olarak Atlen Yıldırım, Marksizmin bir işçi sınıfı kurtuluş öğretisi olduğunu, işçi sınıfının kurtuluşunun da ancak işçi sınıfının öncülerinden oluşan partisiyle zafere ulaşabileceğini çok berrak şekilde kavramış ve bütün hayatını da bu yolda aldığı seçimlerle belirlemiştir.
Atlen Yıldırım’ı işçilerin, emekçilerin, öğrencilerin ve farklı akımlardan sosyalistlerin Atlen Hoca’sı haline getiren onun her anını bilinçli bir şekilde yaşadığı bir hayattı. Atlen yoldaş hayatının her anında yaptığı seçimleri devrimci mücadelenin çıkarlarından yana kullandı. Hangi mesleği yapacağından hangi şehirde yaşayacağına kadar hayatını mücadelenin ihtiyaçlarına göre belirledi. Etrafındaki herkese de bunu ödev kıldı. Yani Atlen Yıldırım bir devrim sevdalısı olarak yaşadı ve devrim sevdalısı olarak hayata gözlerini yumdu.
Bizim işçiler, emekçiler, öğrenciler olarak Atlen Yıldırım’dan öğreneceğimiz çok şey var. Şimdi ondan öğrendiklerimizle Atlen yoldaşın bize bıraktığı kızıl bayrağı en yukarıda taşımak bizim görevimizdir.
Atlen yoldaşımız, ölümünün birinci yılı vesilesiyle Devrimci İşçi Partisi, ailesi ve dostlarının katılımıyla 23 Nisan 2017 Pazar günü İzmir’de Doğançay Mezarlığı’ndaki mezarı başında anılacak.