İşçiye zorunlu BES (Bireysel Emeklilik Soygunu) geliyor!
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek çalışanların Bireysel Emeklilik Sistemi’ne otomatik (zorunlu) katılımı için mevzuat çalışmalarının sonuna gelindiğini açıkladı. Uygulama 45 yaş altındaki tüm çalışanları kapsayacak. İlk etapta BES için ödenen katkı payı en az 100 lira olacak.
Mehmet Şimşek, bu uygulamayı çalışanların bireysel emeklilik sistemiyle tanıştırılması ve iç tasarruf oranlarının arttırılması gibi gerekçelerle izah etti. İşin iç yüzüne bakıldığında bu açıklamalar gerçeğin üstünü örtmeye yarayan palavralardan ibaret olduğu görülecektir.
Bireysel Emeklilik Sistemi’ne zorunlu katılım, bireysel emeklilik soygunu demektir. Asgari ücretliye yansıması sene başında yapılan 300 liralık zammın tamamen erimesi olacak. Zaten Ekim ayında vergi dilimine girecek asgari ücretlinin eline geçecek para 1107 liraya kadar düşüyordu. 100 lira BES kesintisi de yapıldıktan sonra 300 liralık zam tamamen buharlaşıp uçmuş olacak. Asgari ücret zammı bahane edilerek sene başından beri iğneden ipliğe yapılan zamlar da hesaba katılırsa, asgari ücretlinin iyice yoksullaşması kaçınılmaz.
İşçinin, bireysel emeklilik sistemiyle tanışık olmadığı için tasarruf yapmadığı yalandır. Tasarruf dediğiniz temel yaşamsal ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra insanların gündemine gelebilecek birşeydir. Bugün işçiler ücretleriyle ya ucu ucuna geçinmekte ya da büsbütün geçim sıkıntısı çekmektedir. 1300 lira asgari ücret ise açlık sınırının altındadır. Amacı işçiyi emekçiyi soymak değil de tasarruf oranlarına arttırmak olanın yapacağı şey işçinin ücretlerini insanca yaşayabilecek düzeye çıkartmaktır.
Nitekim 2014 yılından bu yana yapılan pilot uygulamalarda otomatik BES kapsamına 2100 lira üstünde maaş alan çalışanlar dahil edilmişti. Şimdi asgari ücretli dahil 45 yaş altı herkes sisteme dahil edilerek büyük bir vurgun planlanıyor. Sigorta şirketleri devasa kârlar elde edecek. Zira ilk etapta 18 milyon kişinin sisteme dahil olacağı öngörülüyor. 60 günden önce de sistemden çıkmak yok. Mehmet Şimşek 10 yılda 100 milyar liralık ek tasarruf hedeflediklerini bu rakamın ekonomiye kazandırılacağını söylüyor. Ekonomiye mi? Yoksa sigorta şirketleri ve sermayeye mi kazandırılacak? 60 günden sonra paranızı kurtarmak istediğinizde sigorta şirketleri çoktan alınterinizin üzerinden tatlı kârlarını cebe indirmiş olacaklar. İşçinin cebinden alınan başta sigorta şirketleri olmak üzere patronların cebine konacak.
Neden mi? Çünkü Bireysel Emeklilik ile sosyal sigorta sistemi arasındaki en büyük fark budur. Sosyal Sigorta çalışanların emeklilik güvencesidir. Kâr amacı gütmez. Bireysel Emeklilik Sistemi ise asla zarar etmez. Zarar edeceği bir poliçeyi müşterisinin önüne sunmaz. “Zorunlu Bireysel Emeklilik Soygunu” bu anlamda zaten delik deşik edilmiş ve yozlaşmış sosyal sigortalar sisteminin tasfiyesinin de bir adımı olarak görülmelidir. Kiralık işçilik, Bireysel Emeklilik Soygunu ve kıdem tazminatının kaldırılması bir paket olarak işçi ve emekçinin çalışma koşullarının ve sosyal haklarının sermayenin çıkarına tırpanlanması projesinin birbirini takip eden ayaklarıdır. Sendikalar ve işçiler oyunu görmeli bu soygun projesine karşı direnmelidir.