İleri Demokrasi Ekvador’da!
1970’lerde TKP’nin siyasi programının bir parçası olan, bugün alıştığımız anlamıyla ise Türkiye siyasetine Tayyip Erdoğan ve şürekâsının soktuğu “İleri Demokrasi” lafını, Erdoğan’ın sıkı yandaşları arasında dahi, ciddiye alıp kullanan kaldı mı bilinmez. Kaldıysa dahi, bu ifadenin daha yaygın biçimde Erdoğan’ın ve AKP iktidarının politikalarını eleştirmek için, ironik olarak kullanıldığını söylersek, herhalde abartmış olmayız. Ekvador’un “İleri Demokrasi” ile tanışması ise, Erdoğan’ın Latin Amerika gezisine kısmet oldu!
Bu küçük Latin Amerika ülkesi, son yıllarda, uluslararası ilişkiler tarihinin ilginç anekdotları arasına girecek olayların kahramanı oldu. Wikileaks olaylarını ve Julian Assange’ın, 2012 yılında Londra’daki Ekvador büyükelçiliğine sığınmasını okuyucu hatırlayacaktır. Bugünlerde Birleşmiş Milletler’in uzman bir hukukçular komisyonu Assange lehine karar aldı ana Britanya ve İsveç hükümetleri “oynamam” diyerek mızıkçılık yapıyor.
Gözden kaçmış olabilecek bir diğer vakayı da biz hatırlatalım. Aynı yıl içerisinde, İtalya’ya giden Ekvador heyetinin diplomatik valizinde 40 kilo kokain çıkmış bu da iki ülke arasında kısa süreli bir diplomatik krize sebep olmuştu. Şimdi bu listeye bir üçüncüsü de, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve korumaları sayesinde eklenmiş oldu.
Tayyip Erdoğan 4 Şubat’ta, Ekvador Başkanı Rafael Correa ile yaptığı toplantıdan sonra, kendi döneminde Türkiye-Ekvador ilişkilerinde ne büyük atılımlar gerçekleştiğiyle pek bir övündü. 2010’da ilk kez Ekvador’da Türkiye Büyükelçiliği açılmış, bu dönemde bilmem kaç iktisadi antlaşma imzalanmış, Erdoğan da Ekvador’u ziyaret eden ilk Türkiye Cumhurbaşkanı olmuş. Bu konuşmalardan birinde Correa’dan da “arkadaşım” diye bahsediyor, kendisi gibi pratik olmasını çok sevdiğini, bürokrasiye takılmamasını kendisine benzettiğini söylüyordu. (Hani kaymakamlara mevzuata aldırmamalarını söyledi ya, şimdi de Ekvador yönetimine aynı aklı veriyor!) Erdoğan Türkiye ile Ekvador arasındaki ticaret hacmini 1 milyar dolara çıkartmaktan bahsederken, Correa’nın pek keyifli olduğu belliydi. Hele bir de Erdoğan, Ekvador’un yerel şapkasını tanıtmak için şakayla karışık bir söz verdiğinde, halinden hoşnut biçimde gülümsediği kameralara yansıdı.
Ekvador halkı ise, Erdoğan konusunda Correa ile hemfikir olmadığını, 4 Şubat günü boyunca her fırsatta gösterdi. Erdoğan’ın gittiği her kurumun önünde bir grup Ekvadorlu hazır bekleyip “Erdogan terorista (Terörist Erdoğan)”, “ISIS, OTAN, Erdogan asesino (Katil DAİŞ, NATO, Erdoğan)” “Erdogan fuera (Erdoğan Defol)” sloganları ve dövizleriyle Erdoğan’ı protesto ediyordu. (Tablo, Erdoğan’ın Latin Amerika gezisinin ilk ayağı olan Şili’de de bundan farklı değildi.) Aynı gün akşamı, Erdoğan’ın konuşma yaptığı INEA üniversitesinin dışındaki kitlenin sesi salona ulaşıyor muydu bilinmez. Salonun içindeki, üç kadının “Erdogan asesino (katil Erdoğan)” sloganları ise hem Erdoğan, hem de kayıtları daha sonra seyreden milyonlarca insan tarafından oldukça net işitildi. Burada da devreye Erdoğan’ın korumaları girdi. Üç eylemciyi yaka paça dışarı attıkları gibi, olayı çeken insanlara da, Türkçe “Çekme” diye bağırarak saldırdılar. Bu sırada Ekvador Komünist Partisi’nin bir milletvekilinin de burnunu kırdılar. Böylelikle Türkiye’de oldukça alışkın olduğumuz bir tabloyu, Ekvadorlulara da yaşatmış oldular. Alın size “ileri demokrasi”! Demokrasisini ihraç eden hep emperyalizm olacak değil ya, bu sefer de Erdoğan kendi demokrasisini ihraç etti!
Tahmin edileceği gibi bu skandal, Ekvador cephesinde büyük bir tepki yarattı. INEA üniversitesi hocaları ve öğrencileri, Erdoğan’ın korumalarının saldırısının yanı sıra, Türkiye’nin Suriye’ye müdahalesini, Kürt halkını katletmesini ve akademisyenlere yönelik baskısını da kınayan bir imza metni yayınladılar. Resmi düzeyde ise, Ekvador’un İçişleri ve Dışişleri Bakanlarının yanı sıra Meclis Başkanı da korumaların saldırganlığını, Ekvador egemenlik haklarının ihlali olarak gördüklerini ve kınadıklarını açıkladılar. Türkiye’nin Ekvador Büyükelçisi, Ekvador Dışişleri Bakanlığı’na çağrılıp uyarıldı, korumaların ise diplomatik pasaportları iptal edildi ve haklarında dava açıldı. Ekvador’un parçası olduğu ilginç olayların üçüncüsü demiştik, netleştirelim: herhalde tarih daha ziyaret ettiği ülkeden kendi ülkesine dönmeden nota almayı başarabilen pek az cumhurbaşkanı görmüştür!