Silvan'da savaş: Erdoğan'a fiili rejim değişikliği serbest, Kürt halkına fiili öz yönetim yasak
Silvan'da sokağa çıkma yasağının kaldırılması ve ilçedeki ablukaya kısmen son verilmesinin ardından, ilçedeki görüntüler basına yansımaya başladı. Bazı basın organlarında Silvan'ın adeta savaş alanına döndüğünden bahsedilse de olan bitenin "adetası"nın olmadığı açık; apaçık bir savaş yaşanıyor. Bombalarla, kurşunlarla, yıkılan, yanan işyerleri ve evlerle, sokak ortasında katledilen insanlarla, sadece Silvan'da değil, Varto'da, Lice'de ve son dönemde öz yönetim ilan eden tüm il ve ilçelerde savaş yaşanıyor ya da savaş tehdidi ile halk diken üstünde bekliyor.
Bölgeye gözlemlerde bulunmak ve halkla dayanışma amacıyla giden, çatışma haberleri üzerine Silvan'a yönelen Kadın Özgürlük Girişimi heyetinin aktardıkları da Silvan'da yaşananların vehametini ortaya koyuyor. İlçenin hayalet şehre dönmüş durumda olduğunu, ellerinde bebekleri ve çocuklarıyla halkın savaştan nereye gideceğini bilmeden kaçıştığını aktarıyorlar; Suriye görüntüleri bunlar.
Erdoğan'ın en tepeden anayasayı ayaklar altına alarak fiilen rejimi değiştirdiğini ilan ettiği ülkede, biz fiilen kendi kendimizi yöneteceğiz diyen Kürt halkına yapılan saldırıyı, açılan hendeklerin kapatılması, kesilen yolların açılmasıyla hatta şehir içinde silahla dolaşan gençlerin engellenmesiyle açıklayamazsınız. AKP iktidarı ve Erdoğan, Kürdü öldürerek, Türkü de kör ederek sadece Kürt halkının değil, kendisini Başkan yaptırmayan, AKP'ye de çoğunluk vermeyen tüm halkın iradesini silah zoruyla ezmek istemektedir.
Silvan'a, Varto'ya, Lice'ye bakıp, "bölücülüğe karşı verilen bir savaş" gören Türk emekçisi gerçeğe değil, Erdoğan'ın gerçeğin önüne çektiği perdede oynattığı gölge oyununa bakmaktadır. Gerçekler inatçıdır ve er geç ortaya çıkacaktır.