İşçiler, Erdoğan'ın savaşı bizim savaşımız değil! Erdoğan’ın, emperyalizmin, sermayenin savaşına feda olma!

 

Türkiye yeniden savaşın tırmandığı bir süreci yaşıyor. Gelişini önceden haber verdiğimiz ve engellemek için işçileri mücadeleye çağırdığımız savaş geldi çattı. İşte yine işçi ve emekçi çocukları ölüyor. Savaştan nemalananlar ise başka. Bu savaş onların savaşı.

Erdoğan’ın savaşı

Bu savaş herkesten önce Erdoğan’ın savaşıdır. Yolsuzluklarda suçüstü yakalanan, Roboski’de ve Gezi ile başlayan halk isyanında gençlerimizin, çocuklarımızın katledilmesinin emrini veren, Ortadoğu’da mezhep savaşını körükleyen, Suriye iç savaşına tekfircilerin yanında katılan, Reyhanlı’dan Suruç’a patlayan bombalarla Suriye’deki iç savaşı, kendi halkına karşı olmak üzere Türkiye’ye taşıyan Erdoğan’dır. Ya hesap verecek ya da tüm bu suçların üstünü örtmek için bir karartma rejimi kuracaktı. Erdoğan 400 vekil verin, bu iş huzur içinde çözülsün demişti. Partisi mecliste çoğunluğu elde edemeyince, suçlarının hesabını vermemek için ülkede huzur namına hiçbir şey bırakmadı. Kaçak Saray’daki tahtını korumak için Başyaveri Davutoğlu ile işçinin emekçinin evlatlarını feda edeceğiz demekten çekinmiyorlar. Erdoğan’ın savaşına feda olma!

ABD emperyalizminin savaşı

ABD emperyalizmi dün Rojava’da Kürtleri destekliyordu. Şimdi Türkiye’den İncirlik’i kullanma izni aldı. Karşılığında da Kürtlerin bombalanmasına arka çıkıyor. Şaşırdınız mı? Bunu ilk defa mı yapıyor ABD? Saddam’ı Humeyni’ye karşı destekledi, sonra Saddam’ı devirip Irak’ı işgal etti. Taliban’ı Sovyetlere karşı besleyip büyüttü sonra, Afganistan’ı işgal etti. Şimdi DAİŞ’le savaşıyor güya. Suriye iç savaşını körükleyen, Ortadoğu’da mezhep savaşını kendi çıkarları için kullanmaya çalışan, DAİŞ tipi tekfirci çetelerin büyümesine zemin sağlayan ABD emperyalizminin kendisidir. Bugün Erdoğan ve seçilmemiş, yetki gaspçısı AKP hükümeti tarafından yükseltilen savaş, Ortadoğu’daki tüm gerici savaşlar gibi aynı zamanda ABD emperyalizminin savaşıdır. Emperyalizmin oyununa ortak olma!

Sermayenin savaşı

Sermayenin, patronların, iş dünyasının örgütleri çözüm sürecini destekliyoruz dediler diye bunların barışsever olduklarını mı zannetmiştiniz? Şimdi hepsi nasıl da sus pus oldu. Çünkü bu sömürücülerin sevdikleri tek şey banka hesaplarındaki trilyonlardır. Onların amacı Kerkük petrollerinden pay almak, Kürdistan’dan kaptıkları ihalelerle yollarını bulmaktı. Sermaye için bu amaca barış yolundan mı savaş yolundan mı gidildiğinin önemi yoktur. Çünkü onların çocukları parayı basar bedelli yapar, kasalarını doldurmak için savaşa emekçilerin çocuklarını yollarlar. Sermayenin kasasını doldurmak için ölüme gitme!

Erdoğan’ın savaşı bizim savaşımız değil!

Kürdün özgürlüğünden emekçiye zarar gelmez! Başkasını ezen bir halk özgür olamaz! Patron medyasının yalanlarına kulak verme. Gerçeği bulmak için fabrikada birlikte çalıştığın, askerde beraber nöbet tuttuğun, aynı karavanadan yemek yediğin, grevde beraber mücadele ettiğin, beraber sömürüldüğün Kürt kardeşine kulak ver, onu dinle. Barış olacaksa bunun Türk ve Kürt işçisinin, emekçisinin birliğinden geçtiğini göreceksin!

İşte, DAİŞ çetelerinin 31 gencimizi katlettiği bir terör saldırısını bile savaş için fırsat bilenler, savaşın yükselmesiyle oluşan toz duman içinde işçinin, kamu emekçisinin üstüne polisi saldırtanlar bunlardır. Vatan savunması diyenler yalan söylüyor! Memleketin Çukurovası’nda Amerikan savaş uçakları özgürce bombalarını yükleyip uçtuğu, Malatya’nın dağlarında emperyalizme ve İsrail Siyonizmine radar kalkanı sağlandığı, garnizonlarda ulusal bayrağın yanında NATO bayrağı dalgalandığı sürece, vatan savunması yalandır! Ne diyeceklerdi evlatlarımıza? Erdoğan’ın sarayı, Amerika’nın çıkarı, İsrail’in güvenliği, sermayenin kasası için sizi feda ediyoruz mu diyeceklerdi?

Erdoğan’ın savaşı bizim savaşımız değil! Bizim savaşımız olacaksa bu sınıf savaşıdır! Bizim savaşımız emperyalizme, sömürgecilere, patronlara karşıdır!

Bu yazı, Gerçek gazetesinin Ağustos 2015 tarihli 70. sayısının başyazısıdır.