Katliama lanet! Dayanışmayı yükselt!
Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu'nun Kobani (Kobanê) ile dayanışma amacıyla düzenlediği kampanya çerçevesinde bölgeye giden heyet basın açıklaması sırasında bombalı bir saldırıya uğradı. Açıklamada yer alan onlarca insan hayatını kaybetti. Katliamla ilgili tüm veri ve bulgular DAİŞ çetelerine işaret ediyor. Katliamın ayrıntıları henüz belli olmamakla birlikte, her nasıl olmuş olursa olsun, enternasyonalist dayanışmayı, Kürt halkının haklı direnişini hedef alan bir katliam gerçekleşmiştir. Saldırıda hayatını kaybedenler 1 Mayıs'tan Sivas'a kadar eşitlik ve özgürlük mücadelesinde şehit düşen devrimcilerin, sosyalistlerin ve ilerici mücadeleci insanların yanında yerlerini almışlardır. Bu yaşanan siyasi bir katliamdır. Bu saldırıya cevap hem Kobani (Kobanê) ile hem de genel olarak Kürt halkının haklı mücadelesiyle dayanışmayı yükselterek verilmelidir.
Tekfirci, mezhepçi DAİŞ çetelerinin bu saldırıları seçim öncesinde HDP'nin Diyarbakır mitinginden sonra bir kez daha sınırın Türkiye tarafında gerçekleştiriliyor. Diyarbakır saldırısında devletin polis ve istihbarat birimlerinin ihmal ve göz yumması ile siyasi iktidarın Kürt hareketini hedef gösteren açıklamalarının rolü ortadadır. Aynı tablo Suruç'ta bir kez daha ve bu sefer daha kanlı bir şekilde karşımıza çıkmış, katliamlarda DAİŞ çeteleri kadar AKP iktidarı ve Erdoğan'ın mezhep savaşını tüm yönleriyle Türkiye'nin içine taşıyan ve bundan siyasi medet uman politikalarının sorumluluğu apaçık belirmiştir.
AKP iktidarı cephesinden yapılan kınamalar ikiyüzlüdür. Derhal AKP'nin medyadaki yalan makineleri bu vahşetten Suriye'ye müdahale gerekçesi çıkarmak için harekete geçmişlerdir. Sınırın Türkiye tarafını AKP iktidarının göz yumması altında, Kobani'ye saldırmak için cephe gerisi olarak kullanan DAİŞ bugün cepheyi Türkiye sınırlarının içine taşımak için önemli bir adım atmıştır. Bu katliamın ardından Suriye'ye müdahale sonucu çıkaranlar DAİŞ'le birlikte Türkiye'yi bir bütün olarak savaş meydanı haline getirme politikasını paylaşıyorlar demektir.
Hükümet, kınama, üzüntü belirtme, rahmet dileme mercii değil sorumluları bulma ve bu çetelerin Türkiye içindeki faaliyetlerine son verme sorumluluğu taşıyan bir yerdir. Erdoğan ve AKP iktidarına karşı mücadele etmenin DAİŞ'e ve her türlü mezhepçiliğe karşı mücadelenin mutlak bir gerekliliği olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bütün yoldaşlarımıza ve hevallerimize sesleniyoruz: DAİŞ’e karşı mücadele edip AKP’ye karşı hoşgörülü davranmak yenilgiyi davet etmektir.
Devrimci İşçi Partisi olarak Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu ve Ezilenlerin Sosyalist Partisi'ne en içten devrimci duygularımızla baş sağlığı diliyor ve tam bir dayanışma içinde olduğumuzu ilan ediyoruz. Bir kez daha tüm işçileri, emekçileri ve halkımızı DAİŞ'e ve onların hamiliğine soyunan AKP iktidarına karşı mücadele etmeye ve bu mücadele içinde halkların kardeşliğini ve mücadele ortaklığını büyütmeye çağırıyoruz.
Devrimci İşçi Partisi Politbürosu
20 Temmuz 2015