Kürtlere sömürge hukuku
Türkiye’de kanun uygulanırken işçiyi ayırır patronu kayırır; erkeği korur kadını vurur. Nihayet Diyarbakır'da verilen kararın da gösterdiği gibi Türkiye’de kanun Türke ayrı Kürde ayrı işler.
Mustafa Balbay’ın Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yaparak uzun tutukluluk sürecine itiraz etmesinin ardından tahliye olması BDP’li beş tutuklu milletvekilinin de tahliye edilmesi umudunu güçlendirmişti. Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi ise Anayasa Mahkemesi’nin kararının sadece Balbay’ı bağladığını iddia ederek BDP’li milletvekilleri İbrahim Ayhan ve Gülser Yıldırım’ın tahliye taleplerini reddetti. Oysa bu iki milletvekili için 5 ila 10 yıla kadar cezalar isteniyor ve İbrahim Ayhan ile Gülser Yıldırım 3 yıldır tutuklu. Zaten bu insanları verdikleri oylarla vekil olarak seçtiren halkın iradesi yıllardır çiğneniyor. Ama çiğnenen sadece bu irade değil en temel burjuva hukuk ilkeleri bile ayaklar altına alınıyor.
Osmanlı’da müslüman olmayan tebanın evlilik, veraset vb. konularındaki davaları kendi cemaat mahkemeleri tarafından görülürdü. Yani ikili hukuk sistemi söz konusuydu. Modern burjuva toplumunun hukuk ilkelerini benimseyen cumhuriyet ile tek hukuk sistemine geçilmiştir. Ne var ki bu teklik hep kağıt üstünde kalmıştır. Türkiye’de kanun uygulanırken işçiyi ayırır patronu kayırır; erkeği korur kadını vurur. Nihayet Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği kararın da bir kez daha gösterdiği gibi Türkiye’de kanun Türke ayrı Kürde ayrı işler.
Halen mecliste faaliyetlerini sürdüren HDP’li milletvekilleri bu durumu protesto etmek için açlık grevine başladıklarını ilan ettiler. Siyasi gelenekte açlık grevi başka yollarla mücadele etme olanağı kalmadığında gündeme gelir. Belli ki HDP’li milletvekilleri yasalar, hukuk kaideleri ortada iken yapılan bu aleni haksızlığa bakıp yasama organının içinde bile kendilerini çaresiz hissediyorlar. Mevcut uygulamayı sömürge hukuku olarak tanımlıyorlar. Haklılar!