Mehmet İnanç Turan’ın Büyümüş Marksizm adlı kitabı çıktı
Marx 1844 El Yazmaları’yla ekonomi politiğin eleştirisine giriş yaptı. 1847’de Ücretli Emek ve Sermaye’de ekonomi politiğin güncel yaşamda içerdiği anlamı işçilerin anlayabileceği bir biçimde sundu. 1846-1847’de Felsefenin Sefaleti’yle Proudhon’a yaptığı eleştiriyle, ekonomi politiğin eleştirisini birleştirdi.
Marx için bütün bu çalışmalar “ekonomi politiğin eleştirisine giriş” niteliğindeydi. Marx ekonomi politiği hem öğreniyordu, hem yazıyordu. Bu açıdan ekonomi politiğe yönelttiği eleştiriler özde doğruluk taşımalarına karşın, Ricardocu kusurlar da taşıyordu. Sözgelimi Ricardo’nun “para teorisini” Felsefenin Sefaleti’nde savunuyordu. Yine aynı eserde Ricardo’nun “rant teorisine” eleştiri getirmiyordu. Emek ile emek gücü arasında bir ayrım yapmıyordu.
Büyüyen, olgunlaşan Marksizm için başka bir yol yoktu. Ekonomi politik bilimini aşmak, bu burjuva bilimin eksikliklerini, yanlışlarını göstererek Marksizmin ekonomik görüşlerini yerli yerine oturtmak zaman ve bilgi işiydi.
Marx 1850-1857 tarihleri arasında yaşadığı hayatın zorluklarına rağmen ekonomi politiğin içine daldı. Bilgi birikiminin çocuğu Grundrisse doğdu. İlk kez 1939’da, daha sonra da 1953’te okuyucusuyla buluştu Grundurisse.
1859’da yayımlanan Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkı büyümüş Marksizmin ekonomi politiğin eleştirisiyle ilk defa okuyucunun karşısına çıkışıydı.
Marx 1861-1863 tarihleri arasında Artı-Değer Teorileri’ni yazdı. Bu değerli eser de Grundrisse gibi Marx zamanında basılmadı; 1905-1910’da gün ışığına çıktı; Kautsky tarafından bozuk bir versiyonu yayımlandı. Bu kitap tarihe Kapital’in 4. cildi olarak geçti.
1864-1865 yıllarında Marx Kapital’in üçüncü cildiyle uğraştı. 1865-1879 yılları arasında Kapital’in ikinci cildini tamamlamaya çalıştı.
Marx bilimsel titizliğe sahipti; emin olmadan okuyucusunun karşısına çıkmak istemiyordu. Nihayet 1867’de Kapital’in birinci cildini kendisi yayımladı. Marx’ın ölümünden sonra Engels 1885’de Kapital’in ikinci cildini ve 1894’te de üçüncü cildini okuyucusuyla buluşturdu.
Marx’ın 1844 Elyazmaları’yla ekonomi politiğe başlattığı eleştiri, Kapital’de son şeklini aldı. Marx yaklaşık olarak yirmi beş yıl ekonomi politiğin eleştirisiyle uğraştı. İnsan yaşamı açısından bu kadar yılın önemini vurgulamaya gerek yok. Ne var ki, Marksizmi anlamak için bu eleştirel çalışmanın ölçülemez değerinin altını çizmek gerekir.
Bir an Marx’ın ekonomi politik eleştirisini ortadan kaldırdığımızı varsayalım. Geriye Marksizm diye bir şeyin kalmadığını (ya da sadece Marksizmin çocukluk döneminin kaldığını) hemen görürüz. Marx’ın felsefe eleştirisiyle, ütopik sosyalizm eleştirisiyle, ekonomi politik eleştirisi bir bütünlük gösterir.
Marx’ın ekonomi politiğin bilimsel eleştirisine sahip olmasaydık, bilimsel öngörülere dayanan bir sosyalizm teorisine de sahip olamazdık. Eleştirel sosyalizmin bilimsel temeli, Marx’ın ekonomi politik eleştirisiyle döşenmiştir.
***
Marksizm sadece siyaset-politika değildir. Sadece sosyalizm, felsefe eleştirisi değildir. Aynı zamanda ekonomi politiğin eleştirisidir. Bu eleştiriyi içermemiş bir Marksizm tek gözü kör insana benzer. Böyle bir Marksizm ne kapitalizmi bilimsel olarak analiz edebilir, ne de sosyalizm teorisini bilimsel zeminde kurabilir.
Marksizm bir dünya görüşüdür. Dünyayı net olarak görmek için, Marksizmin üç büyük penceresinden (felsefe-sosyalizm-ekonomi politik eleştirisinden) dünyaya bakmak gerekir.
Kolaycılık, her dünya görüşünün başına bela olan bir hastalıktır. Bir dünya görüşünün kolayca anlaşılabilir yönüne sarılmak, zor tarafını ihmal etmek, o dünya görüşünü bilimsel kafayla öğrenmeyi engeller. Felsefenin, ekonomi politiğin anlaşılma zorluklarına esir olmak ve Marksizmi yalnızca sosyalizme-politikaya indirgemek, Marksizmi öğrenmeye yapılmış büyük bir kötülüktür. Marx’ın dediği gibi: “Her başlangıcın güçlüğü, bütün bilimler için geçerlidir.”
Evet, felsefe ve ekonomi politik kolayca kavranılabilecek görüşler içermez. Ama bu görüşler anlaşılmadan, ne felsefenin, ne ekonomi politiğin eleştirisi yapılabilir. Dolayısıyla Marksizm de bilimsel biçimde öğrenilemez. Marksizme bilimsel anlamda gönül verenlere kalp yetmez; beyin ile kalbi birleştirmek gerekir.
***
Marksizm ekonomi politiğe yönelttiği eleştirileri bilmenin, ekonomi politiği nasıl aştığını bilmenin önemi nedir?
Ekonomi politik gelişmiş haliyle, kapitalizmin işleyişini, yasalarını, burjuva gözlüğüyle ortaya koyan bir bilimdir. Marksizm, proletaryanın gözlüğüyle bu bilimi inceler, eleştirir, aşar. Ekonomi politik eleştiri bize kapitalizmi anlamanın sırrını verir. Kapitalizmin işleyişini anlamadan ona yapılan “karşı durmalar” etik sınırları aşmaz. Şüphesiz ki, kapitalizm insanlık dışı bir üretim tarzıdır. Kapitalizmin insan unsurunu yok eden yanını görebilmek için ekonomi politik eleştiriye gerek yoktur. Kapitalizmin pisliği gözler önündedir; her sosyalist insan bunu görür. Nitekim ütopik sosyalistler de görmüştür. Ne var ki, bu bakış bilimsel bir bakış değildir. Burada hayallerle, gerçek birbirine karışır.
Kapitalizme gerçeğine uygun biçimde görebilmeyi ekonomi politik eleştiri sağlar. Bu eleştiri aynı zamanda kapitalizmin alternatifi olan sosyalizmin olanaklı olduğunu, öznel bir istek olmadığını, ütopik olmadığını teorik olarak kanıtlar. Burjuva ideologlarının, medyanın, üniversitelerdeki ekonomi politikçilerin Marksizme karşı itirazlarının ne kadar “burjuva özle” doldurulduğunu bilimsel biçimde anlamamızı sağlar.
Kapitalizm ayaktadır; kapitalizmin eleştirisi olan ekonomi politik eleştiri de ayakta olmak zorundadır.
Marksizm gençlikten olgunluğa doğru felsefe-sosyalizm-ekonomi politik eleştiri üzerinden ilerledi; ama asıl onun büyümesini sağlayan temel, ekonomi politik eleştiri oldu. Varolan toplumun eleştirisi aynı zamanda gelecek toplumun teorik temellerinin atılmasıydı. Bu nedenle ekonomi politik eleştiriye, Marksizmin büyümesi veya onun en büyük parçası diyebiliriz.
***
Bu kitap, Marx’ın en az yirmi beş yılda ürettiği Grundrisse’nin, Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkı’nın, Ücret-Fiyat ve Kâr’ın ve Kapital’in dört cildinin ana görüşlerini içeriyor. Bu çalışma Marx’ın uzun yıllar emek vererek yarattığı ekonomi politik eleştiriyi temel noktalarda ortaya koymayı amaçlıyor. Marksizmin ekonomi politiğin devamı olmadığını, Marksizmin ekonomi politiği aşma noktalarını, öz ve anlaşılır biçimde özetliyor. Yaşayan Marksizmin canlılığını ve bugün de kapitalizmin eleştirisiyle canlılığını koruduğunu göstermeyi hedefliyor. Marx’ın ekonomi politik eleştirisinin sonucunda vardığı görüşleri toparlıyor. Şüphesiz ki bu sonuçları, Marx’ın ekonomi politiğe (kapitalizme) yaptığı eleştirilerden çıkarıyor ve onun zamanındaki ekonomi politikle sınırlı kalıyor. Ama Marksizm için bu ekonomi politik eleştiri ve onu aşması kendisine bir temel teşkil ediyor. Marksizm için bu temel olmadan, ütopik sosyalizmi aşmış Marksizm de anlaşılamaz. Günümüzdeki kapitalizmi eleştirebilmek bu temeli kavramakla dolaysız biçimde bağlantılıdır.
Bu çalışma Marx’ın kapitalizm eleştirisinde ortaya koyduğu çapı göstermek istiyor. Marksizmin günümüzde kapitalizme yönelttiği eleştiri alanının büyüklüğü düşünülürse, bu kitap küçük bir nokta olarak kalır. Son olarak bu çalışma Marx’ın öğüdünü hatırlayarak ekonomi politik eleştirinin zor yolunda ilerlemek istiyor:
“Bilime giden düz yol yoktur ve ancak onun dik patikalarında yorucu tırmanmaları göze alanlar aydınlık doruklarına ulaşabilirler.”
Althusser’in dediği gibi, “masum okuma” yoksa, “masum yazma” da yoktur. Marx, ekonomi politiğin karşısında “masumca” yazmamıştır. Marx’ın “suçlarının” kanıtı, Marx’ın ekonomi politiğe yönelttiği haklı eleştirinin içinde gizlidir. Marx’ın bilimsel “suçlarını” bilincimize çıkarmamız gerekiyor; bu “suçları” öğrenmek gerekiyor. Burjuvazinin gözünde suç olan şey, kapitalizmin bilimsel eleştirisidir. Marx’ın bilimsel “suçlarına” ortak olmadan büyümüş Marksizm anlaşılamaz.