MESS’in sefalet dayatmasına hayır! Sadaka değil hakkımızı istiyoruz!
MESS grup toplu iş sözleşmesinde sendikalar sözleşme imzalandıktan sonra alınacak farklardan mahsup edilmek üzere ön zam istemişlerdi. Birleşik Metal-İş sendikası %30 (ortalamada yaklaşık 6.000 lira), Türk Metal sendikası ise 5.000 lira brüt olarak taleplerini iletmişlerdi. MESS bu talebi 4.750 brüt (yüzde 27 vergi diliminde net 2911 lira) olarak kabul ederek bir kez daha metal işçilerine sefalet dayatmasında bulundu. Bu dayatmanın üzerine 6 Ekim tarihinde Birleşik Metal-İş sendikasının örgütlü olduğu fabrikalarda bir saatlik iş durdurma eylemleri yapılarak tepki gösterildi.
Bu dayatma hiçbir şekilde kabul edilemez. MESS ilk görüşmeden Türk Metal sendikasıyla işbirliği içinde aldığı kararları işçilere dayatmaya çalışıyor. Bugün bu dayatma geri püskürtülmezse Türk Metal’in hazırladığı %110’luk taslağı aşmak da mümkün olmayacaktır. Zaten MESS’in amacı da budur. Birleşik Metal-İş sendikasında örgütlü işçilere “sizin taslağınızın bir önemi yok Türk Metal ne derse o” mantığını dayatmaya çalışmaktadır.
MESS ve Türk Metal, Birleşik Metal-İş sendikasının eylem kararı alması üzerine bazı fabrikalarda bu eylemin yasadışı olduğu ve yapanın işten atılacağına dair gayrı resmi yazılar dolaşıma soktular. Metal işçilerinin ön zam talebi de bu taleplerini savunmak için yaptıkları her türlü eylem de yasaldır, meşrudur ve haklıdır. Tehditle metal işçilerine boyun eğdirebileceklerini düşünenler ise 2011 ve 2015’teki grevleri, 2023’te gerçekleşen Bekaert ve Schneider grevlerini unutmuşlar demektir.
Son sözü metal işçileri söyleyecek
Metal işçileri için her türlü dayatmaya karşı mücadele erkenden başladı. Bugün ön zam için birlik içinde örgütlü bir şekilde verilecek her türlü mücadele sözleşmenin sonucunu da belirleyecek. MESS sözleşmelerinde artık sınırları MESS değil geleceğine sahip çıkan örgütlü metal işçileri çizecek. Bu sınırları çizmenin tek yolu ise her zaman olduğu gibi işgal, grev, direniş diyerek örgütlü bir mücadele vermekten geçiyor!