Metal Fabrikalarından Haberler

Sayımızı arttırmak ve 2017'ye güçlü girmek için mücadele edeceğiz

Şubat 29'da Tofaş üçlü vardiyaya dönüyor. İşler yoğun olduğundan 5 dakika bile duruşa tahammülleri yok. Hep iş hep çalışma. Çalışan işçilerin ne sosyal faaliyetleri var ne de gündemde olanlardan haberleri. Artık biz de robotlaşıyoruz. Sanırım istedikleri de bu. O kadar bıktırdılar ki, 10-12 saate varan çalışma, pazar mesaileri, bayramlarda çalışma. Dört gözle herkes üç vardiyayı bekliyor, ama nasıl olacak? Vardiyalar düz mü yoksa ters mi dönecek? Yani yine bol çalışma ve aralara mesai sıkıştıracaklar. Tabii Tofaş'ta daha önce denenmiş ve fazla sürmemiş bu üçlü vardiya sonunda ne olacak? Geçen dönemlerde, üçlüden ikili vardiyaya dönünce bir işçi kıyımı olmuştu ve genelde sorunlu olanlar ve askerliği yapmayanlar çıkartılmıştı. Çünkü iki ayrı sendikaya üye olan binlerce kişi var ve çok sayıda işçi alındı. Fabrikada Türk Metal'i isteyen bir yönetim ile Türk Metal'i istemeyen işçiler var. Ve 2017'de yetki devri olacağını düşünürsek, kimlerin çıkartılacağı belli. Yönetim en az hasar ile bu işi bitirmeye çalışacak. Şimdilik baskılar biraz duruldu neden bilinmiyor, ama yetki dönemi yine baskılar ve tehditler artacak ve yine olan işçiye olacak. Ancak biz de sayımızı arttırmak ve 2017'ye güçlü girmek için mücadele edeceğiz.

Tofaş'tan bir işçi

 

Büyük makineler alacak kadar sermaye var da işçinin hakkı olan kıdem farkına mı paranız yok?

Merhaba arkadaşlar, Pres Metal'de bu aralar yoğun bir çalışma temposu var. Yönetim büyük 800 tonluk presler alarak üçüncü hattı açtı. Yeni işçi alımları arttı. Bu yüzden deneyimli, kıdemli arkadaşları yeni preslerde işi öğretmek için böldüler. Mesailer arttı. Düzenli bir Pazar günümüz bile yok. Ayrıca kıdem farkımızı da hakkıyla vermediler. 10 yıllık işçilere 100 lira zam yaptılar. Resmen dalga geçtiler bizlerle. Soruyoruz üçüncü hattı kuracak, büyük makineler alacak kadar sermaye var da işçinin hakkı olan kıdem farkına mı paranız yok? Tabi ki var ama paradan dönmüş gözleriniz bizi görmüyor, görmek istemiyor. Ama bizim kendimizi gösterme zamanımız geldi de geçiyor. Kıdemimiz hakkımız söke söke de alacağız!

Pres Metal'den bir işçi

 

Patron gardiyanı Türk Metal

ECA Valf A.Ş. Manisa'da uzun süredir faaliyet gösteren ve Türk Metal Sendikası'nın örgütlü olduğu bir fabrikadır. Adı sendikalı bir fabrikadır ama işçilerin sorunları çığ gibidir ve sendika patron yanlısı bir tutum izlemektedir tıpkı diğer örgütlü olduğu fabrikalarda olduğu gibi. Bunun somut bir örneği geçtiğimiz günlerde yaşanmıştır.

Merkez fabrikada, Elginkan Vakfı yönetim kurulu başkanı, Elginkan Topluluğu İcra Meclisi başkanı Gaye Akçen, 11 Şubat perşembe günü 08:00/16:00 vardiyası işçilerini saat 15:50'de fabrika bahçesinde toplamıştır. Toplantı alanına işçilerin yanı sıra idari bina personeli de gelince Gaye Akçen idari personellere dönerek, "Sizin burada ne işiniz var. Ben çocuklarımla ( işçileri kastediyor ) konuşacağım." demiş ve idari personeli işlerinin başına göndermiştir. Ardından işçilere yani "çocuklarına" seslenen Akçen, “Nasılsınız, yemeklerden memnun musunuz?” vb. sorular sormuştur. Bunun üzerine işçilerden bazıları arasında “memnun değiliz, kötüyüz” gibi fısıldanmalar olunca Gaye Akçen biraz sesi seçilen bir kadın işçiyi hedef alarak, “Kaç senedir burada çalışıyorsun? Seni bunca sene memnun edemedik mi? Sen zaten alacağını almışsın. Sen zaten ne kadar da yesen doymazsın. Seni memnun edemediysek özür dileriz. Bu yemekleri bulamayanlarda var. Allah'tan korkun!” demiş, hem o işçi arkadaşı hem de onun nezdinde tüm işçileri paylamıştır. Buraya kadar her şey rutin, sıradan bir patron ve işçiler resmi gibi görünmektedir. Ama tabloda esas dikkat çekilecek nokta patron Gaye Akçen'in yanındakilerdir.

Gaye Akçen işçileri azarlarken Türk Metal Manisa Şube Başkanı Ercan Dereli ve işyeri temsilcileri, protokolde, patronun yanında saf tutmaktadır. Bir nevi patronun gardiyanlığını yapan çete temsilcileri süt dökmüş kedi gibi kayıtsız bir şekilde işçilere yapılan hakaretleri dinlemişlerdir.

Fabrikada yemeklerin güzel olmadığını hele gece vardiyalarında verilen kahvaltının yıllardır işçileri doyurmadığını ECA fabrikalarında çalışan işçiler çok iyi bilirler. Fabrikada yıllardır sendika olmasına karşın durum hep böyledir. Türk Metal Sendikası işçilerin hiç bir hakkını korumadığı gibi patronların yanında işçinin ezilmesine destek olmaktadır.

Manisa ECA Valf'ten bir işçi

Bir toplu iğneyi makas keser ancak 30 toplu iğneyi makas kesemez

Fabrikamızda düşük ücretli işçiler huzursuz. Yeni gelen işçilerle 10 yıllık işçiler neredeyse aynı maaşı alıyor. Türk-İş'in açıkladığı yoksulluk sınırının dahi altında çalışıyoruz. İşçilere istikrar sözü veren hükümetten yana oy kullandı işçiler. Ancak istikrar görmek bir yana her şeye zam geldi, asgari ücretimiz eridi. Bu da yetmezmiş gibi ülke mahşer yerine döndü. Her yerde bomba patlıyor. Askerler, polisler ve siviller ölüyor. 12 yıldır bizden oy alan hükümet işçiden yana tavır sergilemiyor. 3 çocuklu, 8 yıldır fabrikada çalışan işçi arkadaşım cebimde ekmek almaya param yok dedi. Benden borç istedi. İşçiye ekmek aldıramayan düzeniniz mi istikrar sağlıyor? Biz Birleşik Metal-İş'e üye bir fabrikayız. Ancak bizi üzen şey sendikamızın bizi kıdem farkları için harekete geçirmek yerine Renault'u beklememizi söylemesi. Orada farklar alınınca bize de aynı farkların verileceğini, o yüzden şimdilik bir şey yapmayalım demesi. 20 gündür işverenle bu konuda görüştüklerini söyleyip bizi oyalıyorlar. Aksine birlikte hareket etmemiz lazım ki istediğimiz hakkı alabilelim. Bizler sarı sendika değil kırmızı sendika üyesiyiz. 20 yıldır buradayım. Sendikamızın sınıf mücadeleci geleneğini sahipleniyorum. Renault'u beklemek yerine birleşelim ve örgütlü tüm fabrikalara mücadelemizi yayalım. 6 Mart'ta tüm işçilerin alana inmesini destekliyorum. Bir toplu iğneyi makas keser ancak 30 toplu iğneyi makas kesemez. Bu şiarla alanlara çıkalım. Pastadan ürettiğimiz kadar pay istiyoruz. Sorunlarımız da geleceğimiz de ortak.

Prysmian'dan bir işçi

Renault'da temsilcilik seçimi ya yapılacak ya yapılacak!

6 Mart buluşmasının biraz geç de olsa aslında birleştirici ve etkili bir dış eylem olacağını düşünüyorum. Renault olarak şu an için resmen katılım kararı alınmadı. Ama ne değişir o güne kadar belli olmaz. Fakat bireysel katılımlar mutlaka olacaktır. Fazlasıyla hem de.

Zam eylemlerimiz fabrikada kararlılıkla devam etmektedir. UET (Birim) sözcüleri toplantılarında net kararlar alındı. Temsilcilik seçimi süreci bittikten sonra daha sert eylemler planlıyoruz. Seçim sürecinde net tavrımız devam etmektedir. Fabrika yönetiminin seçimi yaptırmama düşüncesine rağmen pazartesi fabrika içinde seçim gerek resmi gerekse de fiili şekilde mutlaka yapılacaktır. İşçiler 12/8 vardiyası paydos ettikten sonra evlere gitmeyecek, seçim yapılana ve oy kullanana dek fabrikada olacaktır. Pazartesi uzun ve zor bir gün bizi bekliyor. Aday olmak isteyenler başvurularını yaptılar. Hepimiz için hayırlı olacak inşallah. (27 Şubat)

Şubat Renault'dan bir UET sözcüsü

 

Sorun çok ama soran yok

Burada bir yanlışlık var. Bu işte bir terslik var. Bu böyle olmaz. Evet olmaz peki ya nasıl olur? Hep birlikte patrona karşı çıkamayız, bir temsilci seçelim yanına bir kaç kişiyi daha alsın bu gruba SENDİKA diyelim. Tüm arkadaşlar isteklerini, dileklerini, şikâyetlerini sendikamıza söylesin ve sendikamız da bizim adımıza patrona gidip hakkımızı savunsun. Ya savunmaz ise? Patron bin kişiye vereceği hak yerine bu dört kişiye ufaktan bir şeyler pay etse. Onlar da avantayı alıp bir köşeye çekilse, senin sendikan ne oldu? Hakkını kim arayacak şimdi? Sen arayacaksın. Hem seni temsil eden sendikandan hem de patrondan. Serviste eve dönerken yarı baygın otobüsün içinde uyuyarak değil. İşverenin direttiği fazla mesaiyi yaparak değil. İnsanca yaşamak için BURADA BİR YANLIŞ VAR diyeceksin ama kâğıt üzerinde değil. Birleşerek, mücadele ederek. Sorunlarımızı haykırmak için 6 Mart'ta alanlardayız.

Tofaş'tan direnişçi bir işçi


Bu yazı Gerçek Gazetesi'nin Mart 2016 tarihli 77. sayısında yayınlanmıştır.