AKP’nin taşeron aldatmacası ve gerçekler
1 Kasım seçimlerinde tek başına iktidar olan AKP’nin taşeronlara kadro vaadinin seçimlerden sonra büyük bir balon olduğu ortaya çıktı. AKP, bırakın taşeronu kaldırmayı, kamuda taşeron düzenlemesi yaparak, taşeron kölelik sistemini olağanlaştırıyor. Bunun yanında kamu emekçilerinin iş güvencesini kaldırıyor. Yani AKP, kamu emekçilerinin görece daha güvenceli olan iş güvencesini, taşeron emekçilerin seviyesine çekerek patronlara büyük bir hizmet yapmış oluyor.
Asıl iş-yardımcı iş hilesi
AKP, buna göre kamuda çalışan 650 bin taşeron işçinin 200 binini kadroya alacak. Kalan 450 bin işçi taşeron sefaletine katlanmaya devam edecek. 200 bin kişi ise, “asıl işi yaptıkları” gerekçesiyle kadroya alınacaklar. Büyük hile burada başlıyor. Yasalara göre zaten taşeron işçiler, asıl işi yapamıyorlar. Yani, zaten bu 200 bin işçi kazanılmış davalar sonucunda yasal olarak kadroya geçirilmesi zorunlu olan kişilerden oluşuyor. Hastanelerde ve üniversitelerde yıllardır Dev-Sağlık İş’in, Taşişder'in (Taşeron İşçileri Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği), Genel-İş'in, Sosyal-İş'in, karayollarında Yol-İş sendikasının ve birçok başka kurumun ve bireysel olarak işçilerin açtığı sayısız dava sonucunda on binlerce taşeron işçisinin “asıl işi yaptıkları” kanıtlanmış, mahkemeler tarafından kadroya alınmaları gerektiği belirtilmişti. Ayrıca kamunun üzerine milyarlarca liralık tazminat yükümlülüğü çıkınca (sadece karayollarındaki 8 bin işçi için mahkeme 675 milyon lira tazminata hükmetmişti) iş artık sürdürülemez duruma geldi. Şimdi AKP'nin yaptığı bir lütuf değil bir itiraf. AKP, tek başına hükümet olduğu yıllarda yasaları uygulamadığını, yasalara göre zaten kadroya geçmesi gereken işçileri engellediğini itiraf ediyor.
Özel sektörde taşeron sömürüsü, kamu emekçilerinin iş güvencesi
Kamuda çalışan 450 bin işçi taşeron sefaletini çekerken, özel sektörde çalışan 1,5 milyon işçi de aynı sefalete tabi olmaya devam edecekler. Türkiye sermayesinin, sonuna kadar yararlandığı bu durumu bırakın değiştirmeyi, daha da pekiştirmeyi hedefleyen AKP, 657 sayılı devlet memurları kanunu kaldırarak kamu emekçilerini de toptan taşeronlaştırmanın hazırlıklarını yapıyor. 657 kalktığında kamu emekçisinin hangi duruma geleceğini görmek isteyenler ücretli öğretmen uygulaması adı altında adeta "taşeron öğretmenlik" yapmak zorunda bırakılan öğretmenlerimizin hâline bakabilirler.
Tek yol mücadele, sendikalar seferberliğe
Bizler, kamuda ya da özel sektörde, taşeron sisteminin tamamen tarihe gömülmesini, kaldırılmasını, yerine her emekçiye güvenceli iş verilmesini savunuyoruz. Taşeronun pazarlığı olmaz, yapmayız! Bu mücadele sadece ne kadrolu işçinin ne de taşeron işçinin mücadelesidir. Bu mücadele yukarıda açıklandığı gibi kamu emekçilerinin de mücadelesidir. O hâlde, ayrımlarımıza son vererek, sermaye dostu, işçi düşmanı yasalara, düzenlemelere tüm gücümüzle karşı çıkmak, var olan kazanımlarımızı korumak ve tüm işçi ve emekçilere iş güvencesi ve kadro için mücadeleye başlamalıyız. İşgal, grev, direniş dahil tüm mücadele silahlarımızı kullanmalı, sendikalarımızı bu doğrultuda seferber etmeliyiz.
Bu yazı Gerçek Gazetesi'nin Kasım 2015 tarihli 73. sayısında yayınlanmıştır.