İşçinin Sesi Manisa, kıdem tazminatı etkinliği düzenledi
İşçinin Sesi Manisa, İzmir ve Manisa’nın farklı fabrikalarından işçilerin katılımıyla kıdem tazminatı gaspı, bireysel emeklilik soygunu ve kiralık işçilik konulu bir panel düzenledi.
30 Ekim Pazar günü saat 13:00'te Manisa Eğitim-Sen bürosunda gerçekleşen etkinlik, bir süredir mücadele ettiği kanser hastalığı sonucu haftaiçi kaybettiğimiz, Çorlu’daki öncü işçi Sevda Alyakut'u anarak başladı. Panel öncesinde İşçinin Sesi Manisa olarak bir gece önce yayınlanan KHK ile kamudan ihraç edilen Levent Dölek’e de bir destek mesajı gönderildi.
Bir yoldaşımızın yaptığı giriş konuşmasının ardından Armağan Tulunay, kıdem tazminatının gasp edilmesi, bireysel emeklilik soygunu ve kiralık işçilik yasaları ile ilgili bir sunum gerçekleştirdi. Kıdem tazminatı ile ilgili yapılacak teknik değişikliklerin; kaç yıl prim ödemek gerekecek, kaç günlük brüt maaş ne zaman çekilebilecek gibi meselelerin ikincil olduğunu, esas meselenin kıdem tazminatı ile iş güvencesi arasındaki bağın kopartılması olduğunu belirtti ve bu nedenle işçi sınıfının bir kırmızı çizgi olarak kıdem tazminatını savunması gerektiğini söyledi. “Bireysel emeklilik soygunu da kiralık işçilik yasası da aslında kıdem tazminatının gaspı ile birlikte, sermaye açısından bütünlüklü bir stratejinin parçası. Elinde kalan son iş güvencesi kırıntısı olan kıdem tazminatını savunmak için işçi sınıfı tetikte olmalı” dedi. Türk-İş'in de DİSK'in de kıdem tazminatına dokunmanın genel grev sebebi olduğu şeklinde kararları bulunduğunu, işçi sınıfının da günü geldiğinde bu kararları uygulatmak için tabandan basınç oluşturacak örgütlenmeleri, cepheleri kurması gerektiğini söyledi.
Panelin ardından tartışma bölümünde birçok fabrika işçisi söz alarak kendi fabrikalarındaki durumlardan söz etti. Söz alan bir metal işçisi patronların her fırsatta işçilerin kazanılmış haklarına saldırdığını, bu saldırılara karşı dik durabilmek için bir arada olmak gerektiğini dile getirdi. Başka bir işçi, kıdem tazminatı gaspına karşı bir cephe kurulması gerektiğine değinerek bu cepheyi Manisa'da bu salondan başlatma çağrısı yaptı. Panelin sonunda söz alan genç bir işçi ise genç yaşına rağmen yıllardır fabrikalarda çalıştığını dile getirerek işçilerin patronlarca köleleştirildiğini, patronların sadece mesai saatlerini değil tüm hayatlarını kontrol altına aldıklarını söyledi. Bu düzenin değişmesi gerektiğini söyleyerek mücadeleyi büyütmek gerektiğini vurguladı.
Panelin son bölümünde tüm işçilerle beraber İşçinin Sesi Manisa faaliyetini büyütme kararı verildi. Önümüzdeki dönemde örgütlenecek her türlü fabrika direnişinin, bu yıl içinde kaybettiğimiz Atlen Yıldırım ve öncü işçi Sevda Alyakut’a atfedileceği belirtildi.