Ekmek ve hürriyet için mücadele çağrısı Ankara’da yankılandı
Devrimci İşçi Partisi, Ankara’da “Ekmek ve Hürriyet için 1 Mayıs’a” şiarıyla Türkiye’nin önündeki güncel sorunların ve işçi sınıfının çözümlerinin tartışıldığı bir etkinlik düzenledi. 22 Nisan Pazar günü, parti bürosunda düzenlenen toplantıya Devrimci İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Levent Dölek konuşmacı olarak katıldı.
Dölek’in konuşmasından önce açılışı yapan yoldaşımız; dünyanın kritik bir eşikte bulunduğunu, 2008’de başlayan üçüncü büyük depresyonun etkilerinin ağır biçimde hissedildiğini belirtti. Emperyalistler arası rekabetin kızışması, emperyalizme bağımlı ülkelerin üzerindeki basıncın artması, siyasi krizler, savaşlar, devrimler dahil büyük toplumsal çalkantılar ve devrimin çare olarak yetişemediği ölçüde faşizmin insanlığın gündeminde olduğunu söyledi. Türkiye’nin de bu durumdan muaf olmadığını vurgulayarak sosyalizmin tarihsel olarak sınanmış olan çözümlerinin 1 Mayıs meydanlarında, işçi sınıfının gücüyle buluşturulması gerektiğini ifade etti. Herkesi Devrimci İşçi Partisi saflarında alanlara çıkmaya ve örgütlenmeye çağırdı.
Ardından sözü alan Levent Dölek, Devrimci İşçi Partisi’nin ekmek ve hürriyet için mücadele şiarında cisimleşen politikasının temellerini ortaya koydu. Seçimlerin öne alınmasında da etkili olan sürdürülemez ekonomik tablo karşısında iktidarın hiçbir gerçek çözüm sunma kapasitesinin olmadığını belirtti. “Sorun yüksek döviz kuru ve cari açık ise; Gümrük Birliği’nden çıkılması, dış ticarette devlet tekeli ve serbest döviz ticaretinin yasaklanması esas yapılması gerekendir” dedi. Sermaye kaçışının durdurulmasının basın karşısında yüksek perdeden konuşmalarla değil ancak borsanın kapatılması sayesinde mümkün olabileceğini belirtti. Ekonominin ve kaynak tahsisinin üzerindeki kontrolün ise; bankaların ve kilit sanayi dallarının kamulaştırılması, özelleştirilen KİT’lerin yeniden kamulaştırılması ve işçi denetimi ile sağlanacağını, sadece Devrimci İşçi Partisi’nin bu programı savunduğunu ifade etti. İşsizliğe çözümün Sovyetler Birliği, Çin ve Doğu Avrupa’daki işçi devletleri tarafından geçerliliği kanıtlandığı üzere; iş saatlerinin kısaltılması ve işlerin çalışabilir nüfusa paylaştırılması olduğunu ortaya koydu.
Konuşmasının ikinci bölümünde bu programın hayata geçirilmesinin, siyasi iktidarın elde edilmesine bağlı olduğunu ifade ederek, istibdadın bu siyasal mücadele esnasında karşımıza dikildiğini söyledi. Hürriyet mücadelesinin bu bağlamda ele alınması, bu kavganın başına da emperyalizme karşı mücadelenin sloganlarının yazılması gerektiğini belirtti. “Nutuklarla değil NATO’dan çıkarak, İncirlik üssünü kapatarak, AB üyelik sürecini sona erdirerek emperyalizmle baş edilir” dedi. Temel hak ve özgürlükler, sendikal örgütlenme, grev yasakları, proleter laiklik başlıklarında partinin görüşlerini açıkladı.
Türkiye’nin önündeki birikmiş sorunların çözümünün ancak işçi sınıfından doğabileceğini, seçimlerde o ya da bu burjuva adayın ne ekmek ne hürriyet vaad edebileceğini belirtti. Öncesinde ayrıntılarıyla açıkladığı programın toplumun gündemine taşınmasının acil bir ihtiyaç olduğunu söyledi. Önümüzdeki seçimlerde kurnaz taktikler ya da AKP’yi sandıkta geriletme çabaları ile değil, DİP’in ortaya koyduğu politika aracılığıyla Zincirsiz Kurucu Meclis talebi etrafında örülecek bir sol ve sosyalist odağın inşası ile zaferin elde edileceğini anlattı. 1 Mayıs’ta DİP’in bu perspektifle alanlarda olacağını vurgulayarak konuşmasını sonlandırdı.