Sayıştay raporlarında yolsuzluklar geçidi: Ulaştırmadan diyanete iktidarın milyarlarca liralık usulsüz ihalesi kayda geçti… Geçit töreninde muhalefetin belediyeleri de var.

yolsuzluk

İstibdad rejimi, yolsuzluk iddiasında bulunanları derhal vatan haini ya da terörist ilan edip meselenin üstünü kapatmaya alıştı. Ama mızrak çuvala sığmıyor. Devletin resmi ve anayasal mali yargı organı olan Sayıştay’ın raporları adeta bir yolsuzluklar geçidi niteliğinde. Özellikle ihale kanunun acil durumlar için bir olağanüstü yol olarak benimsediği 21/B usulü, iktidarın temel ihale yöntemi olmuş durumda. Bu şekilde zaman kısıtı ve acil durum gerekçesiyle, farklı şirketlerin ihaleye katılımı olmadan, önceden anlaşma sağlanmış olan şirketlere milyarlarca liralık ihaleler dağıtılıyor. Son Sayıştay raporlarında sadece Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığında ve sadece 2020 yılında 19,7 milyar liralık usulsüz ihale yapıldığı tespit edildi. Halkın kullanmadığı otoyol, köprü ve tünellerden müteahhitlere geçiş garantisi adı altında her yıl para aktarılırken Sayıştay raporu Avrasya tünelinde döviz kurunun yüksek hesaplanmasıyla vatandaşa 40 milyon liralık ek fatura çıkarıldığını ortaya koydu.   

En son “inanç insan ile Allah arasında olsun, evine ve ticaretine, siyasetine, adaletine, yansımasın diye ortalığı ayağa kaldırıyorlar” sözleriyle tartışmaların odağına yerleşen Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın da kendi kurumunun yılda 2 milyon liradan fazla faiz geliri elde etmesinde bir sakınca görmediği ortaya çıktı. Ayrıca Sayıştay raporlarında Diyanet İşleri’nin de ihalelerde “laik” Türkiye Cumhuriyeti kamu ihale kanununun 21/B maddesini tercih ettiği görülüyor. Ramazan ayının ne zaman olduğu belli iken aciliyet gerekçesiyle iftar programlarının ihalelerini yandaşlarına dağıtmışlar. Eylül ayında başlayacağı belli olan Kur’an kursları için yine zaman yok diyerek 21/B ile yandaş şirketlere kitap ihalesi vermişler. Sadece bunlar da değil. Olmayan varlıklara değer biçip amortisman (yıpranma gideri) göstererek 14 milyon liralık “hata”ya neden olmuşlar. Hata ortada ama gider gösterilen 14 milyon liranın nerede olduğunun cevabı yok.   

Meselenin en trajikomik yanı ise iktidar medyasının, İstanbul ve Ankara’da Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ı da 21/B yolsuzluğu yapmakla suçluyor olması. Sayıştay Ankara’da lahit ve lahit kapağı ihalesinde 21/B usulsüzlüğü tespit etti. İstanbul’da ise 1 milyar liralık metrobüs ihalesinin yine 21/B ile CHP’li milletvekilinin mali müşavirliğini yaptığı şirkete verilmesi gündemde. Tabii ki iktidar medyası bu olayları “yolsuzluk” iddiaları ile manşete taşıyor. Birbirlerini yerken, pislikler bir bir ortaya saçılıyor. Bu manzaradan emekçi halk için yine aynı ders çıkmakta. Bu düzenin pisliğini bu düzenden nemalananlar temizleyemez. Emperyalizmden, sermayeden ve devletten bağımsız sınıf siyaseti şart!  

 

Bu yazı Gerçek gazetesinin Ekim 2021 tarihli 145. sayısında yayınlanmıştır.