İstanbul DİP'ten Arap Devrimi paneli
Devrimci İşçi Partisi, İstanbul'da “Arap Devrimi: Mülksüzlerin Devrimi” başlığıyla bir panel düzenledi. Panelde konuşan Sungur Savran, 'devrim falan yok' diye yazanlara dikkat çekerek, “devrimi göremeyenler nasıl devrim yapacak” diye sordu.
DİP'in Okmeydanı'ndaki bürosunda gerçekleştirilen panelde, Tunus'ta emekçilerin başkaldırısıyla başlayan ardından Mısır'a geçerek Hüsnü Mübarek'i deviren, diğer ülkelerde hala büyük eylemlerle devam eden ve Türkiye solunda da politik ayrılıklar yaratan Arap Devrimi konuşuldu. Toplantıyı sunuşla açan bir DİP militanı, Arap Devrimi'nin önemli noktalarından ve politik ayrılıklardan kısaca söz ederek sözü DİP Genel Başkanı Sungur Savran'a bıraktı.
Savran sözlerine “Krizler çağı bitmiştir, devrimler artık tarih olmuştur diyenlere en güzel cevabı Mısırlılar ve Tunuslular vermiştir” diyerek başladı. Uluslararası ekonomik krizin başlamasının ardından Fransa, İspanya, Portekiz ve Yunanistan'da milyonlarca emekçinin katıldığı genel grevlerin düzenlendiğini hatırlatan Savran, “mücadele ateşi Güney Avrupa'dan Kuzey Afrika'ya ve çevresine yayılmıştır” şeklinde konuştu.
Tarihin sürekli iniş ve çıkış dönemleri yaşadığını belirten Savran, Marksistlerin görevinin, iniş dönemlerinde karşı-devrime direnmek, çıkış dönemlerinde ise bu hamleyi zafere taşımak olduğunu söyledi. 1905 Rus devriminde geniş halk kitlelerinin papazların peşinde ve “Çar Babamız” bağırışlarıyla eyleme geçtiğini, ancak Çarlık kuvvetlerinin halkı katletmesiyle, meydandaki insanların devrimcileştiğini, babamız dedikleri Çar'ı hedef aldıklarını anlatan Savran, Stalinizm geleneğinden gelenlerin devrimlerin kendiliğinden başlayabileceğine anlamadıklarına ve devrim yapmayı emekçilere yakıştıramadıklarına dikkat çekti.
Burjuva basının Tunus ve Mısır'da yaşanan süreci, Wikileaks ve Facebook'a bağlamasını çarpıtma olarak yorumlayan Savran, Tunus'ta başlayan sürecin açık olarak Muhammed Buazizi isimli seyyar satıcının kendisini yakmasıyla başladığını, işsizlik ve pahalılık altında yaşama savaşı veren emekçi sınıfların Buazizi'nin bu eylemini sahiplenerek ülke çapına yaydıklarını dile getirdi. Bugün Libya'da yaşananların, Mısır ve Tunus'a benzer olaylar olamayacağını, ülkeden yeterince bilgi gelmemesine rağmen yaşananların Arap Devrimi'ni fırsat olarak gören, Kaddafi'ye muhalif aşiretlerin silahlı bir ayaklanması sonucu çıkan iç savaş olabileceğine işaret eden Savran, batıda Tunus'la, doğuda ise Mısır'la komşu olan Libya'nın NATO müdahalesine hedef olmasının kesinlikle engellenmesi gerektiğini söyleyerek, ABD'nin Libya'daki olayların ilk gününde müdahale mesajı vermesinin tesadüf olmadığını kaydetti.
Arap ülkelerinde başlayan devrimci sürecin, Marksizm'e yeniden prestij kazandıracağını, gençlerin yüzünü sosyalizme döndürebileciğini söyleyen Sungur Savran şöyle konuştu: “Ancak yaşananlar sosyalist sol içinde politik depremler de yaratacaktır. Devrimi göremeyenlerin devrim yapmasından söz edilemez. DİP bu süreci doğru okumuştur. Çünkü Marksizmin birikimini ve kazanımlarını bugüne taşıyan bu parti, sahip olduğu tarih bilinciyle yaşananları işçi sınıfı gözünden analiz edebilmektedir.”
Panel soru cevap bölümünün ardından sona erdi