Volkswagen Türkiye’ye babasının hayrına mı geliyor?
Alman emperyalizminin önde gelen otomobil tekellerinden Volkswagen, kurmayı planladığı yeni fabrikası için bir süredir Bulgaristan ve Türkiye arasında kararsız kalmıştı. Alman basınında çıkan haberler Volkswagen şirketinin seçimini Türkiye’den yana yapmaya yakın olduğunu iddia etti. Binlerce kişi için istihdam yaratma potansiyeli bulunan fabrikanın Manisa’da kurulması bekleniyor.
İşsizliğin son derece yüksek olduğu bir ortamda bu yatırım haberi pek çok çevrede olumlu karşılansa da işçi ve emekçiler açısından bir de madalyonun öteki yüzü var. Volkswagen’i Türkiye’ye yatırım yapmaya ikna etmek için hükümet kesenin ağzını açtı. Milyonlarca avroya varan teşvik paketinin hazırlanması, 40 hektarlık bir arazinin de Alman şirketine verilecek olmasının ikna edici olduğu görülüyor. Öte yandan Alman basını, Volkswagen’in kararını etkileyen konuların başında Türkiye’de ücretlerin düşük olmasının geldiğini özellikle vurguluyor. AB üyesi olan ve güçlü bir altyapıya sahip olan Bulgaristan teknik olarak çok daha elverişli koşullar sunsa da ucuz emek sömürüsü peşindeki Alman tekeli ağzı sulanmış bir şekilde Türkiye’ye yöneliyor.
Son dönemde hükümetin patronlarla birlikte “Yatırım Ortamını İyileştirme” adı altında yoğun bir çalışma içinde olduğu biliniyor. Kıdem tazminatının kaldırılması gündemde. TOBB en son hükümete sunduğu teklifte deneme süresinin 2 aydan 6 aya çıkartılmasını, işçi alacaklarında dava zaman aşımının 1 yıla indirilmesini ve esnek çalıştırmanın yasallaştırılıp, yaygınlaştırılmasını istiyor. Tüm bunlar işçiler için cehennemin, patronlar içinse cennetin resmidir. Kısacası Volkswagen Türkiye’ye babasının hayrına gelmiyor. Alman patronu, işçileri kölelik koşullarında sömürmesi için kendisine sunan, fabrika kurmak yerine milletin parasını teşvik adı altında önüne seren bir iktidar bulmuş başka ne istesin?
Bu yazı Gerçek gazetesinin Temmuz 2019 tarihli 118. sayısında yayınlanmıştır.