Asgari ücret daha hesaba yatmadan açlık sınırının altında kaldı! Sendikalı işçiler işgal, grev, direniş diyerek asgari ücreti ikiye katladı!

patronların elinde oyuncak değilsin

2022’nin son ayları milyonlarca asgari ücretlinin gözü hükümetin açıklayacağı asgari ücret rakamındaydı. Her kafadan bir ses çıkıyor, herkes rakam söylüyordu. Konunun esas muhatabı olan milyonlarca asgari ücretlinin belirleyici olmadığı, sendika bürokratları, patronlar ve hükümet temsilcilerinin belirlediği asgari ücretin de emekçileri refaha kavuşturması beklenemezdi. Nitekim öyle de oldu. Türk-İş Ocak ayı açlık sınırını 8.864 lira olarak açıkladı. Yani asgari ücretliler ilk zamlı maaşlarını almadan asgari ücret açlık sınırının altında kalmış oldu. 

Bütün bunlar olurken kendi göbeğini kendi kesen örgütlü, sendikalı işçiler ise son aylarda imzalanan sözleşmelerle açlık ücretlerini ellerinin tersiyle iterken asgari ücretle aradaki farkı açtılar. Son dönemde metal iş kolunda Birleşik Metal-İş sendikasının imzaladığı sözleşmelere bakalım. Daha iki yıldır sendikalı olan ve geçtiğimiz Ekim ayında ikinci sözleşmelerini imzalayan Chen Solar işçilerinin bugün ortalama ücretleri net 15 bin lira civarına gelmiş durumda. Daha sonra grev yasağını tanımayarak greve çıkan Bekaert işçileri 17 günlük grevin sonunda ortalama ücretlerini net 19 bin lira civarına getirdiler. Yine Birleşik Metal-İş sendikasında örgütlü Grid, Schneider Enerji, Hitachi gibi fabrikalarda net ücretler ortalama 20 bin lira civarına gelmiş durumda. Bu bahsedilen ücretlere bayram parası, erzak yardımları, yakacak yardımları gibi birçok sosyal hak eklendiğinde rakamlar daha da yukarı çıkıyor.

Açlık dayatmasına karşı sendikalarda örgütlenelim!

Sendikasız fabrikada çalışan işçi de aynı ülkede yaşıyor sendikalı fabrikada çalışan işçi de. Aynı mahallelerde oturup aynı marketlerden alışveriş yapıyorlar. Yani ikisinin de ihtiyaçları aynı. Ama alınan ücretler arasında uçurum var. Bu farkın tek sebebi örgütlülük. Sendikalı işçiler örgütleniyor ve hakkını patrondan söke söke mücadele ederek alıyor. Bu örgütlü güç sayesinde hükümetin ve patronların dayattığı açlık ücretini elinin tersiyle itebiliyor. Bugün asgari ücret denen açlık ücreti örgütsüz işçinin ücretidir. Biz işçilerin ekonomimizin iyileşmesi, soframızdaki ekmeğin büyümesi için tek çaremiz var o da örgütlenmek. Kimseden medet ummadan, kimsenin ağzına bakmadan işgal, grev, direniş diyerek hakkımızı söke söke almak dışında başka bir seçeneğimiz yok. O yüzden kendimize, ailelerimize, geleceğimize karşı sorumluluğumuzu yerine getirerek örgütlenelim, sendikalı olalım ve bizlere dayatılan açlık ücretlerini ellerimizin tersiyle itelim.