Türk Tabipleri Birliği memleketin yüz akıdır, savunulması memleket meselesidir

Ertuğrul Oruç Kasım 2022

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı verdiği bir beyanat sonrası iktidarın hedefi haline gelmişti. Medyada linç kampanyası başlatılmış ve hakkında “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla jet hızıyla soruşturma açılmıştı. Bu olaylar olduğu sırada yurtdışında olan Fincancı, ülkeye döndükten birkaç gün sonra ise gözaltına alınarak tutuklandı. Savcılık ayrıca TTB Merkez Konseyi’nin tamamının görevden alınması için başvuruda bulunduğunu açıkladı. Elbette, Fincancı gerekçe gösterilerek esas yapılmak istenen TTB’nin susturulması.

TTB herhangi bir meslek örgütü değil. Meslek örgütleri, çok eski zamanlardan beri, o mesleğe mensup kişilerin çıkarlarını korumayı esas amaç olarak belirlemiştir. Çıkış noktası budur. Kamunun çıkarı daha sonra gelir. Ancak TTB, dünyadaki pek çok hekim örgütünün aksine, yalnızca hekimlerin mesleki çıkarlarını korumayı amaç edinmemiştir. TTB için öncelikli olan halkın sağlık hakkıdır. Ayrıca TTB, salt bir sağlık meslek örgütü de değildir. Sağlığı yalnızca sağlık hizmetlerinden ibaret görmemiştir. Ülkenin siyasal ve sosyal şartlarının da sağlığı etkilediğini her fırsatta dile getirmiş ve bu şartların iyileştirilmesi yönünde her zaman mücadele etmiştir. Bu anlamıyla da dünyadaki ender örneklerden biridir. 

Bu toprakların bugüne kadar gördüğü en toplumcu sağlık sistemi yapılanması olan “Sağlık Ocakları sistemi” daha sonra TTB Başkanlığı yapacak olan Nusret Fişek’in eseridir. Memleketin en ücra köşesinden şehir merkezlerine doğru basamaklı şekilde planlanan bu sistemde, koruyucu ve tedavi edici hizmetler ücretsiz ve bütünlüklü bir şekilde verilmekteydi. Bulunduğu bölgenin insanlarını tanıyan, sağlık sorunlarına hâkim, hastalıktan korunmayı önceleyen yapısı ile örnek bir sağlık modeliydi. TTB, iktidarların sağlığı piyasalaştırmak için çalıştırmak istemediği ve değiştirmek için elinden geleni yaptığı sağlık ocağı sisteminin her daim yılmaz savunucusu olmuştur. Bugün de sağlık ocağı sisteminin tasfiyesi sonrası getirilen ve bu alanda sağlıkta piyasalaşmayı temsil eden aile hekimliği sistemine karşı mücadele etmektedir.

TTB; 1970’lerde mücadeleyi yükselten işçi sınıfı ile beraber alanlardaydı; 1980 darbesinin getirdiği anti-demokratik uygulamaların ve 90’larda yükselen Kürt özgürlük hareketine karşı her türlü baskının karşısındaydı; kamu emekçilerinin sendikal hakkının tanınması mücadelesindeydi; 2000’lerde AKP’nin Sağlıkta Dönüşüm Programı’na karşı yapılan eylemlerdeydi; Koronavirüs pandemisinde halkın doğru bilgiye ulaşmasında kilit rol oynadı; ekonomik krizle beraber hekimlerin kötüleşen çalışma şartları ve eriyen özlük hakları karşısında “emek bizim, söz bizim” diyerek mücadele alanlarındaydı. Bunlar bir çırpıda sayabildiklerimiz. Herhalde bu kadarı bile iktidarın, neden TTB’yi hedef tahtasına koyduğunun göstergesi olsa gerek.

Mevcut iktidar ne TTB’ye ne de Fincancı’ya ilk kez saldırıyor. Ancak ilk kez bir TTB Merkez Konseyi başkanı tutuklanıyor, savcılık Merkez Konseyi’nin görevden alınması için somut girişimde bulunuyor. Fincancı’nın ev aramasının görüntüleri fonda gergin bir müzikle basına servis ediliyor. Bunlar TTB’ye yönelik bu seferki saldırının diğerlerinden farklı bir nitelik taşıdığını gösteriyor. 

İktidar TTB’ye saldırarak, kendisinin çizdiği sınırlarda hareket etmeyen tüm kitle örgütlerine gözdağı vermeyi, halkı susturmayı ve sindirmeyi amaçlamaktadır. Bu anlamda Fincancı’nın özgürlüğüne kavuşması ve TTB’nin bu saldırıya karşı savunulması, demokratik kitle örgütlerinin ve sendikaların toptan savunulmasının ön koşulu haline gelmiştir. Eğer bu mevzi yitirilecek olursa gerisi gelecektir. Bunun olmaması için TTB çizgisindeki tabip odaları başta olmak üzere işçi sınıfının ve ezilenlerin yanında olan örgütlerle beraber ortak bir çatı oluşturulmalı, bir mücadele hattı belirlenip bu saldırı mutlaka bertaraf edilmelidir. 

Bu yazı Gerçek gazetesinin Kasım 2022 tarihli 158. sayısında yayınlanmıştır. Bu yazıyı Gerçek'in podcast hesaplarından sesli olarak dinlemek için aşağıdaki resmin üzerine tıklayın. 

Ertuğrul kasım 2022 podcast