İstanbul’da işçilerin coşkuyla kutladığı 1 Mayıs sınıf mücadelesinde yeni bir yükselişin arifesi olsun!
Son iki yıldır pandemi bahane edilerek yasaklanan, baskılar ve salgın koşulları dolayısıyla kitlesel şekilde kutlanamayan 1 Mayıs bu yıl pek çok şehirde coşkuyla kutlanırken en kitlesel kutlamalardan birine İstanbul Maltepe meydanı ev sahipliği yaptı. İşçi bayramı bu yıl Ramazan bayramının arife gününe denk geldi. İşçi emekçi hanelerinde bayram hazırlıklarının olması, bayram ve tatil vesilesiyle insanların yoğun şekilde memleketlerine gitmeleri, katılımı bir nebze olsun azaltsa da işçi bayramı coşkusunu yitirmedi ve yine de binlerce işçi ve emekçi iki koldan yürüyerek alanı doldurdu.
Fabrikalardan, tersanelerden, emekçi mahallelerinden meydana!
Devrimci İşçi Partisi, 1 Mayıs’ta fabrikalardan, tersanelerden, okullardan, hastanelerden, emekçi mahallelerinden meydanlara yaptığı çağrıyla işçi emekçi yoğunluklu bir kortejle Maltepe meydanında yerini aldı. En önde “işsize iş, herkese aş, emekçi halka hürriyet” pankartıyla yürüyen DİP, ekonomik krizin faturasını sermayeye ödetmek için örgütlenme ve mücadele çağrısını yükseltti. İşçileri partiye siyasete devrimci mücadeleye çağırdı.
Devrimci İşçi Partisi’ni ve enternasyonali örgütleyelim
Kortej yürüyüşe geçmeden önce DİP Genel Başkanı Sungur Savran, 1 Mayıs’a katılanlara bir konuşmayla seslendi. 1 Mayıs’ın işçi sınıfı mücadelesinin uluslararası karakterini en güzel şekilde ortaya koyan gün olduğunu vurguladı, dünyanın dört bir yanında meydanları dolduran işçilerin kapitalizme karşı ortak bir mücadele içinde olduğunu söyleyerek, Türkiye’de işçi sınıfı partisini örgütlemek kadar işçi sınıfının dünya partisini örgütlemenin öneminin altını çizdi.
NATO işçi sınıfının kanlısıdır! Barışın yolu NATO’nun yenilgisinden geçer!
Sungur Savran NATO’nun gizli kontrgerilla örgütlenmesinin 1977 Kanlı 1 Mayıs’ından, 6. Filo’yu denize döken Denizlerin Amerikancı 12 Mart darbesi ile asılmasına, Maraş ve Çorum’dan Sivas ve Gazi katliamlarına kadar sorumlu olduğunu, NATO’nun işçi sınıfının kanlısı olduğunu, Ukrayna’daki NATO-Rusya savaşında barışın yolunun NATO’nun yenilgisinden geçtiğini, Karadeniz’in kuzeyinde bunun için mücadele ederken Karadeniz’in güneyinde işçi ve emekçilerin, Türkiye’nin NATO’dan çıkmasını talep etmesinin krize, işsizliğe, pahalılığa ve yoksulluğa karşı ekmek ve hürriyet mücadelesinin de bir o kadar önemli olduğunu vurguladı.
Sermaye ve istibdad rejimi işçi sınıfından korkuyor
Sungur Savran, 1 Mayıs’ın dipten gelen dalganın üzerinde yükseldiğini, yeni mücadelelerin habercisi olduğunu, Gezi davasındaki mahkûmiyet kararlarının işçi sınıfına da bir gözdağı olarak yorumlanması gerektiğini söyledi ve istibdad rejiminin işçi sınıfının ölesiye korktuğunu ortaya koydu. Sözlerini yaşasın Devrimci İşçi Partisi ve yaşasın sosyalist dünya devrimi diyerek bitiren Savran’a tüm kortej coşkulu sloganlarla karşılık verdi.
Devrimci metal işçileri DİP kortejinde! Hürriyet işçilerle gelecek!
Kortejlerin meydana doğru yürüyüşe geçmesi uzun bir süre alırken, alana önce sendikalar girdi ardından siyasi partiler ve demokratik kitle örgütleri alandaki yerlerini aldılar. DİP korteji alana girdiğinde, 1 Mayıs’a sendikalarıyla birlikte katılan devrimci metal işçileri, partiyi karşıladılar. Metal işçileri de korteje katıldı ve DİP, “iş, aş hürriyet”, “işgal, grev, direniş” sloganlarıyla meydana doğru yürümeye devam etti. Alanda sendika başkanlarının konuşmaları çoğu zaman olduğu gibi işçi ve emekçiler tarafından ilgiyle karşılanmasa da müzik ve halaylarla alanın coşkusu devam etti.
Sınıf mücadelesini yükseltelim!
1 Mayıs’ın arife gününe geldiğini söylemiştik. Sungur Savran’ın da işçilere seslenerek söylediği gibi bu 1 Mayıs yeni ve daha büyük mücadelelerin habercisidir, 1 Mayıs bir nevi bu mücadelelerin de arifesi olma niteliğindedir. İşsizlik ve pahalılık daha da artarken sene başında direnişlerle, grevlerle, işgallerle su yüzüne çıkan dip dalgası yükselecektir. 1 Mayıs bu dalganın sermayenin, istibdadın ve emperyalizmin bentlerini yıkıp geçmesine vesile olmalıdır.