Yeşil sahadan barışa ve örgütlenmeye çağrı
Kısa süre önce Galatasaray’dan Atletico Madrid’e transfer olan Arda Turan savaşın durması için Türkiye halklarına çağrı yaptı. Hem Türk hem de Kürt halkına seslenen Arda, “ölenlerin hepsi bizim evlatlarımız, kardeşlerimiz ağabeylerimiz” diyerek Türkiye’nin savaşacak değil yaşanacak bir yer olduğunu söyledi.
İspanya iç savaşında Frankocu olan Real Madrid’in karşısında solda duran Atletico’ya giden Arda böylece yeni takımının bu konumuna da uygun bir açıklama yapmış oldu. Türkiye’de magazin haberleriyle ve özel yaşamıyla gündeme gelen Arda Turan’ın yurt dışına transferinde medyanın bu baskısının etkili olduğu biliniyor. Arda’nın İspanya’ya gider gitmez yaptığı bu açıklama Türkiye’deki magazin basınından olduğu kadar sürekli pompalanan şovenizmden uzaklaşmanın da Arda’ya yaradığını gösteriyor. Gol attıktan sonra asker selamı veren Beşiktaş’ın Portekizli oyuncusu Almeida’yı yere göğe sığdıramayanların Arda’ya yönelik tepkilerini merakla bekliyoruz.
Yeşil sahalardan gelen bir başka çağrı da örgütlenmeye yönelik oldu. Çağrının sahibi milli takımın ve Fenerbahçe’nin kaptanı Emre Belözoğlu’ndan… Emre, futbolcuların haklarını daha iyi savunabilmesi ve Türk futbolu üzerinde etkili olabilmesi için örgütlenmenin zorunlu olduğunu söyledi. Kitlelerin gözü önündeki bir avuç yıldızın berisindeki yüz binlerce futbolcu için son derece hayati konumda olan sendikal örgütlenmenin gerekliliğinin milli takım ve Fenerbahçe’nin kaptanı tarafından dillendirilmesi de çok önemli. Ama burada yine mücadelenin uluslararası niteliğini vurgulamalıyız. ABD’de basketbolcuların, İspanya ve İtalya’da futbolcuların grev ve maçlara çıkmama kararları ile sporda esmeye başlayan mücadele rüzgarları Türkiye’nin de kıyılarına ulaşıyor. Sporu kapitalistleştirenler bugüne kadar kazandıkları milyonların tadını çıkardılar. Ama şimdi kapitalizmin krizinin kapitalistleşen futbolu da vurması kaçınılmaz. Soru yine aynı faturayı kim ödeyecek?