Mersin halkıyla liman işçisi dayanışma gecesinde buluştu

Direnişlerinin 70. Gününde Mersin Liman İşçileri coşkulu bir dayanışma gecesi düzenlediler.

 

Direnişlerinin 70. Gününde Mersin Liman İşçileri, öncülüğünü BES Mersin Şubesinin yaptığı çeşitli sendikaların ve devrimci örgütlerin katkılarıyla bir dayanışma gecesi düzenlediler. 28 Eylül akşamı gerçekleşen etkinlikte gecenin sunuculuğunu DİP militanları üstlendi.

Etkinlik işçilerin direnişini anlatan bir slayt gösterisiyle başladı. Onlarca yıl süren sınıf mücadelelerinde hayatını kaybeden tüm işçiler için yapılan bir dakikalık saygı duruşunun ardından yaptığımız açılış konuşmasında, patronların ekonomik krizin yükünü işçi sınıfına yüklemek için dünya çağında bir saldırı başlattığını, ancak işçi sınıfının buna sessiz kalmadığını vurguladık. “İşçi sınıfı, bir gün Fransa’da ayağa kalkıyor, bir gün İtalya’da, diğer gün Arjantin’de… Ve günlerdir, aylardır yanı başımızda, Yunanistan’da sınıf kardeşlerimiz bu saldırıları püskürtmek için sokakta mücadele ediyor, genel grev yapıyor. “Bunlardan bir şey çıkmaz” denen Arap Halkı, bugün Akdeniz coğrafyasını, bir halk devrimi havzasına çeviriyorlar” cümlelerine yer verdiğimiz konuşmamızı, liman işçileriyle dayanışma çağrısıyla noktaladık.

Açılış konuşmasının ardından ilk sözü alan KESK dönem sözcüsü Yusuf Kaya konuşmasında ülkedeki genel duruma ve sermayenin saldırılarına değinerek, tüm hak mücadelelerinin desteklenmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Liman direnişinin öncü işçilerinden Murat Kahraman kürsüye geldiğinde salonda adeta bir alkış tufanı koptu. Kahraman, gerek direniş sırasında, gerekse de dayanışma etkinliğinin hazırlanma sürecinde polisten çok sayıda tehdit aldıklarını belirterek; “sendikalı ve güvenceli çalışmak bizim hakkımız. Değil 70 gün, 700 gün de sürse, tüm baskı ve tehditlere karşı direnişimiz sonuna kadar sürecek” diyerek salondaki kitleyi bir kat daha coşturdu. Sonrasında kürsüye gelen liman işçilerinden Ömer Avcı da direnişlerinin seyrini, sözleri işçi direnişleri için uyarlanmış bir türküyle anlattı. Avcı’nın ardından Adana’dan dayanışma adına gelen bir Tekel işçisi ve liman işçilerinin eşleri adına Emine Nazlı yaşadıklarını anlattılar.

İşçilerin konuşmasından sonra yine işçilerin talebiyle DİP kurucu üyesi, Gerçek Gazetesi ve Devrimci Marksizm dergisi yazarı Şiar Rişvanoğlu söz aldı. Ülke genelinde ses getiren direnişlerden ve özellikle de Tekel direnişinden söz eden Rişvanoğlu, konuşmasını çoğunluğu Kürt işçilerden oluşan Liman işçilerini “Her Biji Yaketiya Kalkeran, Her Biji Biratıya Gelan” sözleriyle selamlayarak bitirdi.

Konuşmaların ardından sıra işçilerin hazırladığı tiyatro gösterisindeydi. Oyunda kapitalizm celladı tarafından tek tek öldürülen işçiler birlik olduklarında bu celladın canını alabileceklerini anlatıyorlardı. Oyun, sahnedeki işçilerin bez bir pankarta “birleşen işçiler yenilmez” yazmasıyla bitiyordu.

Etkinlik müzik dinletisiyle birlikte çekilen halaylarla sona erdi.

Etkinliğin dikkat çekici bir tarafıysa işçilerin örgütlü olduğu Liman – İş sendikası şube yöneticilerinin ve üyelerinin katılımının çok az ve sembolik düzeyde olmasıydı. Ancak, buna rağmen emekçi dostu kişi ve örgütler liman işçilerine yalnız olmadıklarını göstermiş oldular. İşçilerin gösterdiği birlik ve kararlılık da sendikaya iyi bir mesaj verdi.

Mersin Liman işçileri, limanda kurdukları çadırlarında gece gündüz direnişe devam ediyor. Onlar direndikçe dayanışma da devam edecek.