5 Maddede emek düşmanı Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi

Hazine ve Maliye Bakanı İngiliz Mehmet’in işçi düşmanı Orta Vadeli Programı’nda gündeme gelen ve 2026’nın Nisan ayından itibaren yürürlüğe konması planlanan Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) ne götürüyor?
- TES planlı şekilde çökertilmiş Sosyal Güvenlik Sistemi’nin tamamen tasfiye edilmesini hedefliyor!
AKP iktidarı, Bülent Ecevit (DSP), Devlet Bahçeli (MHP), Mesut Yılmaz (ANAP) koalisyonunun getirdiği mezarda emeklilik yasasını alıp sosyal güvenlik sisteminin tasfiyesine hız vermiştir. Sosyal güvenlik sisteminin tasfiyesi bir sermaye taarruzudur. AKP’nin iktidara geldiği Kasım 2002’de emeklilik yaşı kadınlarda 43 erkeklerde 45 idi. Bugün kadınlarda 58 erkeklerde 60’tır. AKP iktidara geldiğinde en düşük emekli aylığı 250 lira asgari ücret ise 184 lira idi, yani asgari ücretten yüzde 35 daha yüksekti. Bugün en düşük emekli maaşı 16.881 lira, net asgari ücret ise 22.104 lira. Yani asgari ücretten yüzde 24 düşük!
- TES tüm kamu ve özel sektör çalışanları için zorunlu olacak!
TES’in tüm kamu ve özel sektör çalışanları için zorunlu tutulması öngörülüyor. Bireysel Emeklilik Sistemi’nde (BES) 45 yaş altındakilerin otomatik katılımı söz konusuydu, TES’te yaş sınırı olmayacak. BES’ten ilk 2 ay içinde cayma hakkı mevcuttu, TES’te ise 10 yıl sistemde kalmak zorunlu tutulacak.
- TES ücretli çalışanlar üzerinde yüzde 3’lük ek prim yükü getirecek!
Mezarda emekliliği dayatan emekli maaşlarını da açlık sınırının altında bırakan iktidar emeklilerin mağduriyetini giderecek önlemler almak yerine işçi ve emekçilerin üzerindeki yükü daha da arttırıyor. Yani sosyal güvenlik sistemi, çalışanlara bir güvence sunmak yerine onu bir yük haline getiriyor. TES ile parası olan, özel sigortalara yönlendirilecek. Dar gelirliler ise emeklilik yaşına kadar yolunacak kaz muamelesi görmeye devam edecek. TES bugün yürürlüğe girse asgari ücretliden 663 lira ek kesinti yapılacak. BES’te olduğu gibi TES’te de yüzde 30’luk devlet katkısı olacak. Yüzde 30’luk katkı işçinin ödediği primin yüzde 30’u demek. Yani ödenecek 1000 lira prime devlet de 300 lira katkı koyacak. İşveren katkısı olarak öngörülen yüzde 3 ise sadece kâğıt üstünde kalacak. Çünkü işçi ve emekçiler maaşlarını tüm kesintiler yapıldıktan sonra ellerine alıyor. Patronlar ise maliyetlerinin artmasından şikâyet ederek sürekli devletten prim desteği ve teşvik kopartıyorlar. Yani işçi ve emekçilerin patronlar gibi üzerlerine yıkılan ek prim yükünü hafifletme şansı yok.
- TES fonundan emeklilerden önce para babaları, müteahhitler ve modern tefeci bankalar faydalanacak!
25 milyondan fazla SGK’lıdan yapılacak ek kesintilerle oluşacak trilyonlarca liralık devasa fonun nasıl kullanılacağına dair sorunun cevabı bellidir. İşsizlik sigortasının varlık değeri 517 milyar lira iken TES’in büyüklüğü trilyonlarla ölçülecektir. İşsizlik sigortası fonundan işsizlik ödeneği olarak harcanan para, fon gelirlerinin sadece yüzde 14’ü! Geri kalanı destek, teşvik, ücret garantileri vb. mekanizmalarla sermayeye aktarılıyor. Ayrıca fonda biriken para da sermaye piyasalarına ya da iç borç olarak hazineye aktarılıyor. Sermaye piyasalarına ek kaynak yaratılmasını “piyasaların derinliğinin artması” adı altında savunanlar olacaktır. Bu afili cümleler kimseyi kandırmamalıdır. Sermaye piyasası denen borsalar büyük parası olanın kazandığı küçük tasarrufçunun ise dolandırıldığı modern kumarhanelerdir! Hazineye aktarılan para da yine dönüp dolaşıp ihalelerle müteahhitlerin faiz ödemeleriyle yerli ve yabancı bankaların kasasına giriyor. TES’in de kaderi aynı olacaktır.
- TES kıdem tazminatı hakkının gaspına giden köprüdür!
İşçi düşmanı Orta Vadeli Program’da her dönem başköşede yer alan bir madde var. “İşgücü piyasasının ihtiyaçları ve iş yaşam dengesi gözetilerek sosyal taraflarla diyalog halinde mevzuat düzenlemeleri hayata geçirilecek ve güvenceli esneklik sağlanacaktır” gibi ağdalı bir dille yazılan maddenin özeti şudur: Kıdem tazminatı hakkının gasbedilmesi! Türk-İş ve DİSK’in kıdem tazminatına dokunulmasını genel grev sebebi olarak gören genel kurul kararları olduğu için ve işçi sınıfında büyük tepki yaratacağını bildikleri için “kıdem tazminatı” adını anmadan her dönem programa bu maddeyi koyuyorlar. Son OVP’de de bu madde var ve TES ile paralel bir takvimlendirme yapılmış. Kıdem tazminatı hakkının gaspına yönelik bugüne kadar gelen tüm modellerde bir “kıdem tazminatı fonu” öngörülüyordu. Ancak çok tepki çektiği için her dönem rafa kaldırıldı. Şimdi TES’le fonu önceden kurmuş olacaklar. Böylece kıdem tazminatının gaspına yönelik kurbağayı yavaş yavaş ısıtma metodunu uygulamayı düşünüyorlar.
Bu yazı Gerçek gazetesinin Ekim 2025 tarihli 193. sayısında yayınlanmıştır.